Giriş
(2)

tavuk göğsü soteli yemek

diffarentiationation
dünden yağda kızarmış kuşbaşı tavuk göğsü kaldı. çok kuruydu, ne ile karıştırabilirim bugün yemek için?
dünden yağda kızarmış kuşbaşı tavuk göğsü kaldı. çok kuruydu, ne ile karıştırabilirim bugün yemek için?
0
diffarentiationation
(03.07.21)
soya soslu/kremalı/salçalı yapabilirsiniz.
içine mantar, biber, aklınıza ne geliyorsa onları ekleyebilirsiniz.
ama tavuk pişmiş olduğu için önce diğer malzemeleri sosunun içinde pişirip tavuğu en son içine atın tabii.

pilav yapıp tavuklu pilav gibi yiyebilirsiniz.
çorba yapıp içine didiklenmiş olarak atabilirsiniz.
soslu makarna yapıp sosun içine tavuğu karıştırarak tavuklu mantarlı biberli falan makarna yapabilirsiniz alfredo gibi.
ya da lavaş gibi bir şey varsa, tavuğu didikleyerek ya da kuşbaşı haliyle mayonez, marul, dereotu falan gibi şeylerle karıştırıp dürüm yapın.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
Malarnayı haşlayıp beşsmel sosla tavuğu da karıştırıp üstüne kaşar rendesi koyarak fırına atabilirsiniz. Çok güzel oluyor.
Ben domatesli soğanlı falan soteliyorum tavuğu bunun için ama siZin tavuk da iş görür.
0
somethinginthewayshemoves
(03.07.21)
(6)

analarımızın lady diana hayranlığı

zgrydn
nedeni nedir? benim annem "o charles olacak şerefsiz az çektirmedi kadına." diyerek direkt bir cevap vermedi. crown'ın son sezonunu mu izlesem ne yapsam?
nedeni nedir? benim annem "o charles olacak şerefsiz az çektirmedi kadına." diyerek direkt bir cevap vermedi. crown'ın son sezonunu mu izlesem ne yapsam?
0
zgrydn
(03.07.21)
Hepimizin annesinin ortak yarasi :) cunku erkek, prens de olsa erkek; kaynana, kralice de olsa kaynana! :D

Diana belgeseli de var Netflix'te 2 bolumluk onu da izleyebilirsin hap niyetine.
0
invictae
(03.07.21)
Direkt sözlükteki başlığında da görebilirsin, günümüzde biz nasıl harry ile meghanı konuşuyorsak, o dönemde daha fazla Diana konuşulmuştur, e başta charlesın aldatması, bi kaynana ve sonunda dramatik bir ölüm. Diana güzel ve sevilen birisi olunca bizim analarımız da hala bunları diyebiliyor.
0
atom karincanin torunu
(03.07.21)
Konuyu ne kadar biliyorsun bilmiyorum ama İkinci kadın devreye girince evliler kendini bağdaştırma refleksi oluşturuyorlar evli kadınla. Diana’nin masum ve saf görünüşü de eklenince daha çok sevgi duyuluyor. Bir de onların yanlarına bırakmadı her şeyi anlattı ya cesaretine hayrandırlar belki.
0
coca cola
(03.07.21)
diana'nın hep mahcup bir kadın olması, üzüntüden hastalanması, insanlarla iletişiminin çok iyi olması, yardımsever ve halka, insanlara dokunan, samimi biri olması da bunlarda etkili.
diana'dan önce kraliyet ailesinde bu denli ortalıkta olan ve tanınan, hakkında bilgi veya fikir sahibi olunan biri yoktu.
bu anlamda kraliyet ailesinin insani yönünü öne çıkaran ilk kişiydi.
bu kraliyet dizileri, röportajlar, belgeseller falan hep ondan sonra başladı.

diğer yandan, yaşadığı zorlukları, sıkıntıları, sağlık sorunlarını da açıkça konuştuğu için o mahcup görüntüsünün sadece poz olmadığı da biliniyordu.
kadının tek sorunu aldatılmak değil.
evet, evliliğinde yaşadığı hayal kırıklığı çok büyük ve belki bunu genç yaşında yaşamış olduğu için de çok travmatize olmuş ama resmen paravan bir gelin olarak seçilip sonra da kadının hayatının mahvedilmiş olması meselesi var.

yani aldatılmaktan öte, charles camilla zaten hayatındayken diana'yla evlendi.
çünkü camilla zaten evliydi ve saray evlenip boşanmış bir kadınla evlenmesini onaylamazdı falan filan.
peki şimdi nasıl onayladı?
hatta daha neleri onayladı.

bu açıdan "madem evlenebiliyorlardı, o zaman o kadının hayatını neden mahvettiler?" diye düşünüyorum şahsen.
yani boşu boşuna ziyan ettiler kadını.

bir tek anneler değil, benim gibi öldüğü günü hatırlayıp, hakkında bir şeyler bilecek yaşta olanlar da (ben dahil) severdi.
öldüğünde gayet üzülmüştüm, hâlâ da "celebrity" olarak iyi anımsadığım ve erken öldüğü için üzüntü duyduğum biridir.

ayrıca saray tarafından "öldürüldü" teorisine direkt olarak inanmasam da, inanmaya biraz meyilliyim.
bazı konularda açıkça konuşabiliyor olması bence birilerini ürkütüyordu.
özellikle, prens andrew'un jeffrey epstein'le olan ilişkisi ortaya çıktıktan sonra, diana'nın bir röportajında bildiği bazı şeyler olduğunu ve bu bildikleri yüzünden kendisinden rahatsız olunduğunu belirtmesinin aslında başka şeylerle ilgili olabileceğini düşündüm.
belki de gerçekten ölümüne neden oldular ya da öldürdüler.
taa o zamanlardan beri ölümünün sarayla ilgili olduğuna inanılması da bu sempatinin duyulmasına neden oluyor, kurban gibi görülüyor.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
hahaha benim annem de öyle. yani annemin kraliyet ailesinden birini bu kadar çok tanıyor olması benim için çok şaşırtıcı. şimdikileri sorsam bilmez demek ki türk medyasında da çok konuşuldu o zamanlar.
0
bohr atom modeli
(03.07.21)
queen'e gidip nbr? diyemezsin ama diana'ya diyebilirsin imajı var.

o sebeple seviliyor.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.21)
(7)

Hamamböceğine en etkili çözüm nedir?

freedomwriters
Merhaba, oturduğum eve yeni taşındım. Benden önceki kiracının iki kedisi vardı. Ben de kedileri çok severim ancak evde düzgün bakılmadığında her türlü haşerata sebep olabileceği kanısına vardım. Çünkü binada bir arkadaşım komşum ve evinde karınca dahi yok. Ancak bu evde karınca cirit atıyor. Bunun m
Merhaba, oturduğum eve yeni taşındım. Benden önceki kiracının iki kedisi vardı. Ben de kedileri çok severim ancak evde düzgün bakılmadığında her türlü haşerata sebep olabileceği kanısına vardım. Çünkü binada bir arkadaşım komşum ve evinde karınca dahi yok. Ancak bu evde karınca cirit atıyor. Bunun mama kaplarından olabileceğini düşünüyordum ve beni rahatsız etmiyordu. Ancak dün gece banyoya gittiğimde yavru sayılabilecek bir hamamböceği ile karşılaştım ve baya korktum açıkçası. Pazartesi günü bir yolculuğa çıkacağım, evden gitmeden önce bu hamamböceğinin daha fazla ürememesi ve ileride daha büyük sıkıntılar oluşturmaması için ne yapabilirim? Lütfen yardım edin :(
0
freedomwriters
(03.07.21)
k-othrine kesin ve benim gördüğüm en etkili çözüm.
eczanelerde var, sprey halinde zaten.

evin her yerine sıkın.
sıktığınız yerden geçince ölüyorlar.
lavabo altları, duvar dipleri, banyo/küvet/lavabo/balkon giderleri, buzdolabı gibi eşyaların altı, kapı dipleri, sokak kapısının girişi öncelikli yerler.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
Mirket
(03.07.21)
Kothrine +++++1 pervazlar, kapı kenarları, mutfak dolabi arkası, banyo dolabi ve banyodaki gizli yerler kısaca onlara yuva olabilecek her yer.

El pompası alın küçük 25-30 liraya. Kothrine ile Ve her yeri ilaclayin.
0
westblack
(03.07.21)
k-othrine'in bir eski sulandırılması gereken versiyonu var, onu alırsan dozunu ayarlayabilirsin (böceğe göre değişiyordu), pompa da alman lazım.

fakat artık hazır sulandırılmış sprey şeklinde de satıyorlar, ben 4-5 ayda bir onu yapıyorum. İnternetten bulabilirsin n11, trendyol vb. çoğu yerde yerel satıcılar satıyor.

Bu arada kedi böcek varsa onları avlıyordur, yani kedisiz evde daha çok şeyle karşılaşabilirsin. Lavaboların altında vs. delikler varsa kapatmanı tavsiye ederim. K-othrine'i de pervazlara, köşelere her yere sık ve sonra silme. Oralar uzun süre öyle dursun. Ben kapalı balkona sıkıyorum mesela, kapı önüne, cidden ölü böcekler görüyorum içeri giremeden engelleniyorlar.
0
nhk ni youkosu
(03.07.21)
yolculuğa çıkmadan önce mutlaka giderleri bir şeyle kapat.
0
biravekahve
(03.07.21)
Apartmani ilaclatmadan kurtulamazsin.
0
divit
(03.07.21)
duvara giren gider hortum deliklerini ve baca deliği kapaklarını şeffaf silikonla kapat. böceklerin eve en fazla girdiği yerler bunlardır.
ayrıca kokuyuda engeller.
0
aslindasorunumpsikolojik
(03.07.21)
(3)

Veterinerin muayenesini beğenmedim.

ofelia
Sabah kedimi veterinere götürdüm, bildiğim bir yer ama asıl iş kliniğin sahibi veterinerdeymiş meğer, sabah o yoktu. Muayene eden veteriner elle karnının altından hiç muayene etmedi. İdrar kesesine ve bazı iç organlara bu şekilde dışarıdan dokunarak, sıkarak vs. bakabiliyorlar diye biliyorum. Ağzına
Sabah kedimi veterinere götürdüm, bildiğim bir yer ama asıl iş kliniğin sahibi veterinerdeymiş meğer, sabah o yoktu. Muayene eden veteriner elle karnının altından hiç muayene etmedi. İdrar kesesine ve bazı iç organlara bu şekilde dışarıdan dokunarak, sıkarak vs. bakabiliyorlar diye biliyorum. Ağzına, dişlerine bakmadı. Sadece ateş ölçtü. Kusma, yabancı cisim yutma var mı diye sordu. Ateşi yüksek diye antibiyotik ve ateş düşürücü verdi, yarın tekrar gelin dedi.

Şimdi bu muayene benim içime sinmedi. Öğleden sonra asıl hekimin geleceğini biliyorum. Yarını beklemeden tekrar gitsem mi? Sabah geldim içime sinmedi desem sabahki muayeneyi yapan hekime çok ayıp olur mu? Tekrar ateş ölçtüreceğim yarına kadar bekleyemezdim diyebilirim. Ne yapayım, götüreyim uygun bir dille içim rahat etmedi diyeyim insan gibi ne olacak? Sabahki hekim de genç ve tecrübesiz olabilir insanlık hali belki unuttu. Bu kliniği başka sebepten dolayı çok seviyorum da çalışanları üzmek istemem.
0
ofelia
(03.07.21)
gidin tekrar öbür hekimi beğeniyorsanız. kusura bakmayın çok endişelendim evhamlıyım biraz falan diye geçiştirirsiniz. veya karnında bir şey varmış gibi hissettim falan diyebilirsiniz. üzmek istemiyorum dediğiniz için bahane önerdim ama nihayetinde diğer veterinere ayıp olup olmaması kedinizin sağlığından önemli değil. geçmiş olsun
0
amugochi
(03.07.21)
amugochi +1

siz de bir görün istedim diyebilirsiniz, sorun olmaz ki.
kendi hekiminize göstermek istemeniz normal.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
Götür bence icine sinmedi ise. Kimse niye getirdin demez bence. Kırmak istemiyorsan dediğin gibi uygun bir dille içim rahat etmedi, ateşi düşmemiş gibi geldi, duramadım çıktım geldim dersin. Takılmaz bence kimse ikinci gelişine.

Geçmiş olsun.
0
elorelia
(03.07.21)
(3)

Kapali yuzme havuzlari-yuzme kurslari?

nefertarii
hala mi kapali ya? mantigi ne sacma degil mi?
hala mi kapali ya? mantigi ne sacma degil mi?
0
nefertarii
(02.07.21)
açık bildiğim kadarıyla.
evimin çok yakınındaki tesisle daha yeni konuştum havuz üyeliğiyle ilgili.
kapalı havuz üyeliğinden de bahsettiler, "tekrar kapanırsak, sizin üyelik süreniz de ona göre uzayacak, daha önce öyle yaptık" falan dediler.
açıklar yani.
0
blatta hiberna
(02.07.21)
daha geçen gün belediyeden mesaj geldi.. havuzlarımız ve kurslarımız açılmıştır diye.
0
jepa
(02.07.21)
açılacakmış, ben de kurs arıyorum bu aralar.
0
clones
(02.07.21)
(19)

sizin çevrenizde de "aşı olmam ben" diyen var mı?

m e b
günaydın.ofistekiler dahil olmak üzere aşılar henüz türkiye'ye gelmemişken "aha ölüyoruz, bitiyoruz; aşı kalmayacak bize; tüm dünya aşılanıyor, hükumet bizi kaderimize terk etti. geberip gideceğiz!" diyen bir sürü kişi şimdi de aşı olmaktan kaçınıyor, "ben aşı olmamaya karar verdim." diyor. sizin de
günaydın.
ofistekiler dahil olmak üzere aşılar henüz türkiye'ye gelmemişken "aha ölüyoruz, bitiyoruz; aşı kalmayacak bize; tüm dünya aşılanıyor, hükumet bizi kaderimize terk etti. geberip gideceğiz!" diyen bir sürü kişi şimdi de aşı olmaktan kaçınıyor, "ben aşı olmamaya karar verdim." diyor. sizin de etrafınızda bu tiplerden var mı? aşı olmama sebepleri ne? komplo teorileri mi?
0
m e b
(02.07.21)
Var, kuzenim. İcinde ne oldugunu bilmedigi seyi vucuduna sokmazmis. 10 liraya yedigi durumun icinde ne oldugunu biliyor sanki.
0
invictae
(02.07.21)
Var. Yari yariya sanirim durum. Komplo teorilerinden etkilenen de var, asi da dahil kendini her turlu bilimsel yenilige kapatan cahil de var, usenen de var.
0
brkylmz
(02.07.21)
Var bir iki kişi. Gerekçeleri de aşının yıllar sonra ne yapacağının bilinmemesi. uğraşmıyorum sen bilirsin deyip geçiyorum.
0
somethinginthewayshemoves
(02.07.21)
var. adam kola içiyor aşı olmam diyor. sigara içiyor ama aşı olmam diyor. büyük bir akıl tutulması. acayip soğudum hepsinden nasıl bu kadar gerici olabildiler hayret ettim. eğitimli insanlar hepsi sözde.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.07.21)
Yok. Aşının yıllar sonra ne yapacağını bilmediği için şüpheyle yaklaşana saygım var sadece. Diğerleri pek de umrumda değil. Aktif bir nefretim yok.
0
ryhmer
(02.07.21)
genelleme yapmak istemiyorum ama akpli ve düşük eğitimli akrabalarım yaptırmıyor. işyerimde yaptırmayan duymadım, hatta hepsi koşa koşa gidip oldu.
0
nuisance
(02.07.21)
var, 2 kişi bir de okumuş etmiş adamlar bunlar.

biri mühendis
biri müşavir
0
xdenizx
(02.07.21)
AKP ile hiç alakası olmayan, wellness olaylarına takık bir çalışanım var. Olmazsan seni ekip görüşmelerine çağırmam dedim lol.

Teyit.org'un aşılarla ilgili hazırladığı bilgileri gönderdim, vatandaşlık görevim budur. İkna olur mu bilmiyorum ama şu aşamada çok diretmemek lazım, neden tehdit olmadığını, ya da fayda dengesini kurduktan sonra tehditlerin göze alınabilir olduğunu anlatmak lazım. Zorlamak işe yarayan bir yöntem değil.
0
Jux
(02.07.21)
ben varim.
Bu kadar israr edince olasim gelmiyor.

Bir de olanlari ofise cagiracaklar, alemin kerizi ben miyim neden ise gideyim :)

Birak koronayi 2 senedir nezle bile olmadim maske ve kolonya sayesinde.
0
divit
(02.07.21)
Teyzem var bi tek,
İşin garibi tüm ailesi oldu kendisi olmadı, yani olmamıştı. Sonra karşı komşu aşı yaptırmam diyen kankisi covid olup yoğun bakıma düşünce ayakları götüne vura vura gitti yaptırmaya.

Bırak aşıyı enjekte ettirmeyi, şimdi aşıyı litre litre versen nefessiz diker kafaya.
0
paramolacak
(02.07.21)
Tam anlamıyla denyo bir 3lü dişi çete var. Defalarca temaslı ayağına rapor aldılar. Kendilerine verilen her görevi ay virüs kapacük diye yapmaktan imtina ettiler. Yaptıkları işin fiziksel zorunlulukları da olmasına rağmen sürekli evden çalışmak istiyoruz diye söylendiler. Sonuç aşı olmayı düşünmüyoruz diyorlar.
0
baal
(02.07.21)
Var. Newager,ezoterik islerle ugrasan ancak cok iyi egitimli insanlar.
0
buf-e kür
(02.07.21)
Ben varım. Sağlıklıyım. Sigara ve alkol kullanmıyorum. Çok zayıf ya da çok şişman değilim. Dışarıdan yemek yeme huyum yok. Erken uyurum. Salgın başından beri rüzgarda kalmamaya, saçım ıslak dışarı çıkmamaya eskisine nazaran daha çok dikkat ediyorum. Harıl harıl aşı derdine düşecek değilim. Siz neden kuduz aşısı olamıyorsanız ben de o yüzden corona aşısı olmuyor. Benlik bir durum yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.07.21)
evet, 40+ birkac kisi var.
neden olarak da israrla asinin kisir yapacagina inaniyorlar, baska bir yan etki endiseleri yok.
0
la lykia
(02.07.21)
40+ birisi var benim çevremde aşı olmam diyen. o da ülkenin parası yokken bu kadar fazla aşı nasıl geldi, ülkeyi insan deneği olarak kullanıyorlar diye söylüyor. ek olarak erkekte kısırlık yaptığına dair bulgular olduğunu söylüyor. çocuk yapacakmış, bundan dolayı aşı olmayacakmış. ama eşi aşı oldu. o pek sallamıyor mesela.

gerçi biontech'in sperm sayılarını artırdığını söylüyorlardı. onu hiç sormadım, sorayım, buna nasıl bahane sunacak. asdhfg

ben aşı oldum. her koşulda bilime inanmayı seçtim. bugün doğru diyorlar, yarın bu bilgi değişebilir, ne yapalım. bilime inandık.
0
ananotherlife
(02.07.21)
Aşı olan biri olarak bir miktar şüpheye ben de karşı değilim. Bu şüphenin dozu arttıkça aşı olmak istemiyor insanlar. E haklılık payı da yok değil, acelece yapılmış bir aşı var ortada.

Birileri işin sonunda haklı çıkacak ama hangi taraf zamanla göreceğiz.

İkinci dozum haftaya, tüm bunlara rağmen o dozu da olacağım bu arada.
0
jamiro
(02.07.21)
ben var(d)ım.
"aşı olmam ben" demiyordum, fransa biontech'le ilgili soruşturma açıp biontech almaktan vazgeçince ve israil de yan etkilerle ilgili bazı raporlar sununca, bari fransa'nın soruşturması bitsin, incelemesi sonuçlansın da öyle olayım diyordum.
zaten bizdeki aşı bolluğu da bu sayede oluştu.

bu arada halihazırda 15-16 yıldır homeoffice çalışan biri olduğum için zaten izole olma lüksüm var, yani çok insan içinde olan, sabah akşam gidip geleceğim bir işim olsaydı, sürekli toplu taşımaya binmem gerekseydi biontech olurdum.
yaşam tarzım müsait olduğu için beklemeyi düşündüm.

o arada sinovac geldi, aşısız kalmayayım bari diye "hiç yoktan iyidir" diyerek sinovac oldum.
çevremde kendi seçimiyle sinovac yaptıranlar bir tık daha fazla.
ne çevremde, ne ailemde, ne muhitimde akp'li yok.
eğitim seviyemiz de gayet yüksek.

aşının gerekli olduğunu düşünmekle ve olmak gerektiğine inanmakla birlikte, biontech'e ölümsüzlük iksiri muamelesinin de yapılmasını saçma ve yanlış buluyorum.
inşallah öyledir, o ayrı.
ama böyle bir durumda, hastalık ayrı, tedavisi ayrı, aşısı ayrı etkilere sahipken insanların şüpheyle yaklaşmasından ve/veya çekinmesinden daha doğal bir şey olamaz.
bu herkesin "çip takacaklar" seviyesinde düşündüğünü göstermez.

tam aksine, biontech her derde deva diye pazarlandığı için artık insanlar aşı olduktan sonra önlem almayı bıraktı ve sadece ilk dozu olmuş olsa bile, "aşılıyım, hasta olmam/bulaştırmam" düşüncesine kapıldı.
geçen gün yakınımdaki bir kuaförde "ben aşılıyım" diye kapalı ve küçük alanda olduğu halde maske takmayı reddeden bir müşteriyle kavga ettiler.
bu düşünce yüzünden eylül'den sonra tekrar kapanmak zorunda kalacağımızı düşünüyorum.
0
blatta hiberna
(02.07.21)
var ve gerçekten bu düz dünyacılar tayfasını sollayacaklar yakında =) yani işin komiği aşının içindekileri okuyorsun nerden belli diyor sanki çok anlıyor da virolog musun genetik mi okudun diyorum ?!
twitter'da gönüllü olarak biz garibanlara her şeyi tek tek şeye anlatır gibi anltan virolg bilim insanımız semih tareen'e havale ediyorum.
0
windymimas
(02.07.21)
kendim. ben hiç öyle demedim geçmişte de, şimdi de demiyorum.

yaşım genç. riskli değilim. riskli olanlar olabilir isterlerse.

grip aşısı da olmuyordum, zatürre aşısı da olmuyordum.

aşı olmamız için bu kadar ısrarlı olunmasından kıllanıyorum. covid'den de pek korkmuyorum, iki kere oldum bir şey olmadı. evden çalışma döneminde annemle yaşıyorum annem benden sağlıklı, kendisi olmak istedi oldu, ben hiçbir şey demedim ona.

aşı olmak geri dönüşü olmayan bir şey, genel olarak müesses nizama yani hükümet, devletler, birleşmiş milletler, who, o şu bu bunların hiçbirine güvenmiyorum. bunların ipiyle geri dönüşü olmayan bir yere giderken acele etmeye gerek görmüyorum. çok riskli durumda olsam bi düşünürdüm.

her yerde sabah akşam benim gibi aşı olmayacağını söyleyenlere korkunç hakaretler ediliyor. sizin gibi. ben o gün de aşı istemedim bugün de. olan olsun olmayan olmasın. zorunlu tutulması ise özgürlüklerimiz açısından tamamen yanlış. bu özgürlükler bu kadar kolay vazgeçilecek şeyler değil. hayır "aşı olmazsan her saniye maske takıp 2 dakkada bir test olacaksın" dediğinizde aşıyı zorunlu kılmamış olmuyorsunuz. ben normal yaşamımı sürdürmek istiyorum. siz istemiyorsanız sürdürmeyin, bana elleşmeyin.
0
bronz böcek
(02.07.21)
(19)

3. doz muhabbeti nerden çıktı?

msb
Daha önce 2 doz sinovac aşısı olan 65 üstü annem için soruyorum.Bu aşılar 2 doz değil miydi? Şimdi millet üçüncü dozu almaya başlamış. Arada bi şey mi kaçırdım acaba?Dünya genelinde var mı böyle bi uygulama?
Daha önce 2 doz sinovac aşısı olan 65 üstü annem için soruyorum.

Bu aşılar 2 doz değil miydi? Şimdi millet üçüncü dozu almaya başlamış. Arada bi şey mi kaçırdım acaba?

Dünya genelinde var mı böyle bi uygulama?
0
msb
(02.07.21)
ozetle ucuz diye basta yoneldikleri 2 doz sinovac olsa bile antikor miktarinda belli bir sureden sonra dusus yasandigini gorduler. biontech'in de viruse ve cesitli varyantlarina karsi diger asilardan daha etkili oldugunu gorduler.

dunya genelinde boyle bir uygulama yapan baska bir ulke yok, zaten 1. sinif dunya ulkeleri tatava yapmadan biontech basti gecti genel olarak.

edit: dunyada 3. dozun gerekebilecegi konusuluyor ancak uygulamaya gecen yok henuz. (grip asisinin her yil yenilenmesi gibi)
0
do you remember me
(02.07.21)
Üçüncü doz yaklaşık 6 ay sonra hatırlatma aşısı olarak yapılacak ve ilk 2 aşının hangisi olduğundan bağımsız olarak BioNTech olacak.

Bir de şöyle bir şey var: www.cnbc.com
0
himmet dayi
(02.07.21)
rte'den.
0
duyurukullanıcısı
(02.07.21)
Bu olaydan bağımsız, toplum bağışıklığı kazanıp virüsün dolaşım alanını kısaltmazsak bundan sonrasında her sene 2 doz olmak gerekecek gibi duruyor. çünkü mutasyona uğradıkça bazı aşıları elimine etmeye başladı, önümüzdeki kış daha başka mutasyonlarla karşılaşma ihtimali de artacak ve bu durumda bazı eski aşılar yetersiz kalacak, belki de yeni aşı çıkacak.

Tüm bu hızlı aşı kampanyaları covid'in grip gibi her sene aşı gerektiren hızlı mutasyona uğrayan bir virüs halini almadan yok edilmesi için yapılıyor.
0
Jux
(02.07.21)
bu aşılar zaten altı aylık etkiye sahip.
bir kere olunup ömür boyu etki sağlamıyor ki.
şu anda 3. doz olanlar, aşı ilk geldiğinde, yani altı ay önce aşı olmuş olanlar.

altı ay geçtikten sonra ikinci parti için biontech diyorlar işte.
"3. doz" tabiri kafa karıştırıyor.
grip aşısının yenilenmesi gibi +1
0
blatta hiberna
(02.07.21)
Sinovac delta varyantina karsi istenilen etkiyi saglyamiyor. O yuzden ucuncu asi biontech. Guclendirmek icin.
0
kuehles blondes
(02.07.21)
Ellerde asi kaldi muhtemelen, vurdukca vuruyorlar.

Hollanda 1 kere covid gecirene 1 doz vuruyor.
0
divit
(02.07.21)
Daha sene başında ilk aşı yapılırken ikinci dozdan sonra koruyuculuğu 6 ay olacak diye bir bilgi vardı.
Sanırım, bu 6 ay içerisinde herkes aşılanacak, hastalık bitecek diye düşünülüyordu. 6 ay sonrasında hastalığı durduracak bağışıklık, dünya genelinde sağlanamadı.

Şapkadan çıktı gibi gelmiyor bana.

bir de "do you remember me" +1.
0
burfak
(02.07.21)
"booster" butun ulkeler vuracak. hepsinde aşı yok. kanada mesela 2. dozu bile 4 ay arayla yapiyor (biontech yapmayin dese de), 20 senedir ilk defa 4 ayak uzerine dustuk. sinovac deltaya karsi falan korumuyor. endonezyada sinovac olan doktorlar patır patır ölüyorlar su anda (delta varyanti), turkiye'de durum ne bilmiyorum ama kendi imkanlariyla amerikaya gidip 3. doz biontech booster olan doktorlar vardi.

neyse sonucta booster eninde sonunda gerekecek. hatta dunya asi olmada cok yavas oldugu icin aşısız populasyonlarda ortaya cikacak yeni varyantlar sebebiyle bu varyantlar icin gelistirilmis yeni aşıları da olacağız. sonra grip aşısı gibi senelik bir mesele mi olacak yoksa kurtulacak mıyız bu beladan büyük ölçüde zaman gosterecek.

yani buna 3. doz diye degil booster olarak bakmak lazim.
0
robokot
(02.07.21)
endonezya'da 160bin doktor asilanmis 10 tanesi ölmüs.

Nasil salliyorsunuz abi patir patir ölüyor falan.
0
divit
(02.07.21)
Aha bu da haberi.

getir.net
0
divit
(02.07.21)
ABD'de 3 yok çünkü ilk iki biontech. Do you remember me +1
0
howfaristhesky
(02.07.21)
@divit toplam ölüme degil ölen doktorlar arasındaki sinovac oranina bakacaksin. istatistik 101. 2 doz aşısını olan birinin ölmeyi bırak ağır hastalık geçirmemesi beklenir, hele ki bu oranlarda.
0
robokot
(02.07.21)
Oyle istatistik bukeceksek biontech asisi olduktan sonra olen kisi sayisi daha fazladir.
Hatta yan etkiden olen sayisi da 10'dan fazladir.

Gecen burada birisi de istatistik paylasmisti, rakama baktim asi virusten daha oldurucu adamin dataya bakarsak :) bilgi paylasirken verinin kaynagini da paylasin da patir patir ne demekmis ogrenelim.

% 0,006 = patir patir
0
divit
(02.07.21)
benim annem babama da çıkmış.. ikinci doz sinovacı mart ayında olmuşlardı 4. ayda çıkmış görünüyor. yaşlı insanlara hadi tekrar aşıya da diyemiyorsun. tam bir karmaşa var. doğru dürüst bilgi yok.. sağlık bakanı geleneksel aşılar en güvenilir deyip mrna aşılarını kötülerken şimdi aksini iddia ediyor.. kim bilir ileride neyi iddia edecek?

biz de henüz karar veremedik. şimdi biontech yaptırsak ocak gibi yeniden mi olması gerekecek bilmiyoruz. biraz bekleyip ekim gibi yaptırsak o zamanki aşı durumu ne olacak belirsiz.
0
jepa
(02.07.21)
@divit istatistik bukmeyle alakasi yok, burada covidin ne kadar bulasici / olumcul olduguna dair bir arguman degil, belli bir aşının ne kadar koruyucu olduguna dair bir arguman sunuyorum. sen ise doktor sayisi / ölüm sayısı uzerinden bir istatistik sunuyorsun. tamamen alakasiz seyler yani. "patir patir" derken ölenlerin ne kadarinin tam sinovac aşılı olduguna dair bir benzetme yapıyorum yani (cunku normalde ölmemeleri bekleniyor). yoksa covidin ve varyantlarinin olduruculuk orani asagi yukari zaten belli.
0
robokot
(02.07.21)
dün oldum 3. dozu. Sinovac'in oluşturduğu antikor kısa süreli ve delta varyantına etkisiz. Biontech'in daha uzun süreli olduğu söyleniyor. Delta varyantına etkisi de çok yüksek düzeyde. Bu durumda imkanı olan ve iki doz Sinovac olanlar üçüncü doz Biontech aşısını mutlaka olsun. Korkulacak bir yanı yok.
0
nundu
(02.07.21)
Haha iste buna guluyorum, daha dun yazdim korona gecirenlere hollanda 1 tane vuruyor diye.

Dun gece bizim ulke de korona gecirenlere iptal etti 2. dozlari.

Bu gidisle 3'ler de iptal olur.
Resmen sonradan uydurdular 3. Doz olayini.
0
divit
(03.07.21)
iki doz Sinovac olanların 3. doz Biontech olmaları iptal olmaz ve sonradan uydurulan bir şey değil, gayet bilimsel olarak çalışmaları da var. Sinovac tek başına yeterli değil özellikle son çıkan delta varyantına. Sinovac ilk çıktığında her aşı hiç aşıdan iyidir mantığıyla olduk ama şimdi asıl koruyucu aşı olma imkanı verildi Sinovac olanlara.
0
nundu
(03.07.21)
(14)

Bacağa dövme sorusu

chillbabe
Bacağımın üst kısmına şöyle bir boyutta dövme yaptırmak istedim ama sizce nasıl olur? Mini etek ve hatta genel olarak etek giyerken boyutuyla ilgili sürekli sorun yaşarmışım gibi geldi. Yani yok dövmenin şu kadarı göründü, kötü duruyor vs. gibi sorunlar. Deneyip tecrübelerini paylaşacak olan var mı?
Bacağımın üst kısmına şöyle bir boyutta dövme yaptırmak istedim ama sizce nasıl olur? Mini etek ve hatta genel olarak etek giyerken boyutuyla ilgili sürekli sorun yaşarmışım gibi geldi. Yani yok dövmenin şu kadarı göründü, kötü duruyor vs. gibi sorunlar. Deneyip tecrübelerini paylaşacak olan var mı?
0
chillbabe
(01.07.21)
Bence güzel durur, ama aklınızda bu gibi sorular varsa yaptırmayın lütfen. Geri dönülmez bir yol sonuç olarak.
0
paramolacak
(01.07.21)
Kesinlikle çok kötü ve estetikten de uzak.

Kaval kemiği ve üst bacak tattoo için inanılmaz uygunsuz iki alan ve oradaki resimler oldukça eğreti görünecektir.

Basen her zaman daha etkilidir bel altı tattoo'ları için.
0
Avoiding The Puddle
(01.07.21)
Dövme kavramına nasıl baktığında da alakalı. O dövmenin üstüne yeri gelicek kot pantolon da giyeceksin. Taşıdığına memnun olmalısın bence. Sadece bir aksesuar, mini etek kombini gibi görüyorsan neden olmasın, yaptır gitsin.
0
lüzumsuz adam
(01.07.21)
Pişman olma, sıkılma ihtimalin %99. Bence yaptırma.
0
mg3929
(01.07.21)
bu kadar büyük dövmelerin noluy bana bakın ben çok mayjinalim diye bağırmakla aynı şey olduğunu düşünüyorum. bana kesinlikle estetik gelmiyor. bilek hizalarında daha küçük bir dövme hem daha estetik durur hemde giyinirken dövmeyi göz önünde bulundurmak zorunda kalmazsınız.
0
srjkvon
(01.07.21)
Denemedim tecrübem yok ama bana hiç estetik gelmiyor uzun vadede pişmanlık yaratır
0
kestane gürgen palamut
(01.07.21)
Yabma +1
0
WithWorth
(01.07.21)
Desenli bir çorap al. Çorabı esnet biraz.

yaş ilerledikçe, bacak ister istemez kalınlaştıkça o dövme de öyle görünecek bacakta.
0
anten
(01.07.21)
Bencede dövmenin yarısı gözüküp yarısı gözükmeyince içinize sinmeyecek çünkü zaten şimdi bunu düşünüyorsunuz dövmeyi yaptırınca bu düşüncenizi hatırlarsınız. Ayrıca alt taraftada dövme varsa diz kapağındaki boşluk sırıtıyor. Uyumsuz
0
rapisa
(02.07.21)
bir erkek olarak benim hoşuma gitmiyor bu boyutta büyük dövmeler kadında. bacak güzelliğini kapatıyor bence. yapma +1
0
phiphi
(02.07.21)
Görseldeki dövmeyi hiç beğenmedim ama sadece boyutu ele alacağız sanırım.

Çizim iyiyse, estetik duruyorsa ben büyük dövme beğeniyorum. Üst bacakta da beğeniyorum. Özellikle bir kısmı görünmeyen dövme daha çok hoşuma gidiyor.

Kafanızda belli bir şey oturana kadar yaptırmayın ama.
0
jazzabel
(02.07.21)
bir kısmı görünmeyen dövmeler daha güzel duruyor +1. bir dövme sanatçısı şey demişti normalde ne tarz giyindiğinizi düşünüp ona göre karar verin, mesela genelde v yaka giyen biriyle bisiklet yaka giyen biri boyun bölgesine dövme yaptıracaksa tasarım bunu düşünerek yapılmalı. veya asla giymem dediğin bir dekolte tipi varsa işte vb. tamamen kişinin tarzıyla alakalı.

fotoğraftaki kızın dövmelerinin aynı tarzda olması da bir artı bence. çoğu insan kişinin genel görünüşüne bakıyor çünkü tek dövmeye odaklanmak yerine, o yüzden bu kadar detaylı düşünmeye gerek yok aslında ama tabi ki kafanda ne istediğini netleştirmeden kesinlikle yaptırma.
0
william morris
(02.07.21)
izmirde görüyorum bazen kızlarda, bence yakışıyor, ama gördüklerim hep kaliteli işler ve güzel modellerdi. yarım görünse de sorun değil, güzelliği orada zaten. modeli ve dövmeciyi doğru seçmek en önemlisi.
0
hasmetizm 2046
(02.07.21)
sırtının neredeyse yarısı dövmeli biri olarak, dövmenin aksesuar olarak düşünülerek yaptırılması ilerde pişmanlığa neden olur diye düşünüyorum.
ya da sıkılırsınız.

dövmeyi insan kendisi için yaptırmalı, biri görsün diye değil.
"yaptırmalı" derken, bu işin raconu anlamında demiyorum.
öyle bir içsel düşünceniz yoksa, sizin için bir anlamı yoksa, sadece "şunu yaptırırsam eteklerle güzel durur" gibi bir düşünceyle yaptıracaksanız iki gün sonra sıkılırsınız.
geçici dövme falan yaptırabilirsiniz belki, o da bir seçenek.

sorunuza gelecek olursak, ben dövmenin şekline, yapıldığı kişiye/vücuda ve yerine göre değiştiğini düşünüyorum.
bazı insanın kolunda çok güzel duran, başkasının bacağında kötü olur.
birinin bacağındaki çok seksidir, ama aynı bacağa başka dövme yakışmayabilir.
birinin kolu dövme kaplıdır, çok kötüdür, başkasının kolu başka bir dövmeyle kaplıdır, ona yakışır vb.
çok değişken bir şey.
0
blatta hiberna
(02.07.21)
(5)

Büyüksen cinayeti

abuzer
Busranin suçsuz olduğunu düşünen var mı?Genel olarak fikriniz ne bu cinayet hakkinda
Busranin suçsuz olduğunu düşünen var mı?

Genel olarak fikriniz ne bu cinayet hakkinda
0
abuzer
(01.07.21)
Busra 10 tane laf etse bunlarin icinden 2 tanesi bile birbirini tutmuyor.
0
invictae
(01.07.21)
emin değilim ama büşra sanki susturuluyormuş gibi geliyor bana.
yani işin içinde betül ve uğur varsa, ki muhtemelen varlar, tehdit ediyor olabilirler.
kesinlikle sakladığı bir şeyler var bence de.
0
blatta hiberna
(01.07.21)
İlginç bir şekilde ben Busra'yi çok inandırıcı ve tutarlı buluyorum. Tamam donuk, tepkisiz vs ama soyledikleri tutarsız değil izleyip gördüğüm kadariyla.
0
🌸abuzer
(01.07.21)
Busra ya suclu ya da isin icinde, uzun zamandir mugeyi izliyorum, her suclunun yaptigi biseyi yapti. Mugenin cok basit bi sorusuna o sorunun cevabini vermek yerine baska bisey soyledi. Zaten sacma sapan seyler anlatiyo ama benim bu dikkatimi cekti.
0
durgunfoton
(01.07.21)
Büşra’nın anne babası hakkında bu kadar soğuk kanlı olmasının altında kendiyle ilgili önemli bir şey olduğu olabilir. Yüzde yüz kimin yaptığını biliyor abisi yaptıysa konuyu nasıl bu kadar bir mehir davasından saklayabiliyor büşrayla yengesi arasındaki büyük sır neyse çok önemli olmalı. Ama büşra’nın anlattığı hikaye yalan kesinlikle. Maskelinin yüzü dışında başka hiç bir fikri yok konusulmuyor. Maskeli adam hiç konuşmuyor çok saçma
0
esinikaybetmiscorap.
(02.07.21)
(6)

anksiyete hastalığım tetikleniyor

kaptan maydanoz
uzun bir süre yoğun anksiyete problemi yaşamıştım ama ilaçlı tedavi ile iyi olmuştum. 5 yıldır çok iyiyim ve hiç sıkıntım yoktu. 3 ay önce kedi sahiplendim. onunla birlikte anksiyetem de geri geldi. hatta duyuruya da çok kez soruyorum onun hakkında. sürekli mamasını unutursam, suyunu unutursam diye
uzun bir süre yoğun anksiyete problemi yaşamıştım ama ilaçlı tedavi ile iyi olmuştum. 5 yıldır çok iyiyim ve hiç sıkıntım yoktu.

3 ay önce kedi sahiplendim. onunla birlikte anksiyetem de geri geldi. hatta duyuruya da çok kez soruyorum onun hakkında.
sürekli mamasını unutursam, suyunu unutursam diye endişeleniyorum. en ufak hareketinde veterinere götürmek istiyorum. sürekli gözüm onun üstünde acaba mutlu mu hasta mı oldu iyi mi diye. sonra kafamda kurduğum endişe o kadar gerçekçi geliyor ki minicik bir davranışından ölmek üzere olabileceği sonucuna götürüyor beni, ağlıyorum.

ne yapacağım? ne güzel düzelmiştim ben.
0
kaptan maydanoz
(01.07.21)
Konunun temelde kediyle ilgisi yok aslında. kedi harici herhangi bir sorumluluk aldığınız bir zamanda da bu otomatik düşünceler ve panik hali devreye girebilir. Sürekli kötü ihtimalleri düşünmek, %1 ihtimali bile kafada büyütmek aslında anksiyete veya takıntının tam olarak bitmediğini, ara ara patlak verdiğini gösteriyor. Bir psikiyatriste gidin bence, belki küçük dozda ilaçlar yatıştırır sizi. İmkanınız varsa terapi+ilaç ya da sadece terapi daha iyi olur elbette.
0
tamam sakinim
(01.07.21)
Kedi beslemeyi birakmalisin acilen.
0
Avoiding The Puddle
(01.07.21)
Kediyi bırak nasıl bı tavsiye turu ya. Sonra daha detaylı cevap yazacağım sadece yaşadığın çok normal demeye geldim. Tam da senin gibi durumum, pandemi hayatın sıkıştırmaai falan derken beş sene sonra hortladı hastalığım.
Bu hastalığın çaresi kaçma savaş. Sonra detaylı konusuruz. Kediyi de takma kafaya bizimkiler üçer defa camdan uçtu bişey olmadı:)) kedi cidden baya dayanıklı bı canli
0
galandar kostumu
(02.07.21)
Evlat sahibi olan anksiyetesi sahibi bizler, anksiyete azınca çocuğu sokağa mı atalım :)

Kendi kendine telkinler verip bunun senin hastalığın olduğunu, böyle bir şey olmadığı ve olmayacağı (hastalık, kaza, ölüm, bela vs) düşündükçe bunu abartacağını kendine söyle.

Gerçekten de böyle, sakin ol, bunlar sadece vesvese. Düsturun şu olsun;

- şu an bir problem var mı?
+ yok
- salla o zaman.

telegramda bir anksiyete grubumuz var, gel istersen seni de alayım. Gerçi pek aktif değil ama atak gelince yazarsın telkin veririz, bedava terapi.
0
John Bloor
(02.07.21)
tedaviniz iyi sonuç vermiş ama iyileşmemişsiniz ve sorunu çözmemiş, bastırmışsınız bir şekilde demek ki.

bunun kediyle alakası yok, o sadece sizin düşünce yapınızı tetikleyen bir araç.
terapiye devam etmeniz, bu anksiyetenin temel nedeni neyse onu bulup üzerinde çalışmanız lazım.
0
blatta hiberna
(02.07.21)
hocam acilen tımarhaneye yatman lazım
0
sizofren06
(06.07.22)
(13)

Şehrin ortasında açık terasta güneşlenir misiniz?

ms brownstone
Ya da yatar mısınız?Terasımız çok geniş ve bir hevesle çift kişilik şişme yatak aldık bugün. Karşımızda avm ve üstünde onlarca daire var bize göre çok yüksekte. Kesin görünüyordur yani karşıdan ama pek umrumda olmadan yatakta takılasım var tatile gidene kadar. Sadece yobaz birine denk geliriz de baş
Ya da yatar mısınız?

Terasımız çok geniş ve bir hevesle çift kişilik şişme yatak aldık bugün. Karşımızda avm ve üstünde onlarca daire var bize göre çok yüksekte. Kesin görünüyordur yani karşıdan ama pek umrumda olmadan yatakta takılasım var tatile gidene kadar.

Sadece yobaz birine denk geliriz de başımız ağrır mı diye bir düşünce geldi aklıma. Sizce yatılır ya da güneşlenilir mi bu şekilde? Tr insanını düşününce yapar mıydınız siz olsanız?
0
ms brownstone
(30.06.21)
Kanka yobaz bir insana nasıl denk geleceksiniz. Kapınızı çalıp üstünü başını giyin bacım diyecek hali yok. Ama ben bakardım valla. Avm de olsam da apartmanda olsam da bakardım.
0
allah yazdiysa bozsun
(30.06.21)
Ben denizde bile güneşlenmiyorum. Güneş çok zararlı. Dediğiniz durumda ben erkek olduğum için güneşlensem de bir şey olmaz ama kadınlar için biraz riskli. Günümüzde telefonlar bile aşırı yakınlaştırma yapabiliyor. Terası yukarıdan gören binalar varsa fotoğrafınızı çekebilirler. Sağını solunu havluyla kapatırsanız mümkün olabilir belki.
0
dissendium
(30.06.21)
ben olsam güneşlenirdim.

sizin eviniz, kim ne diyebilir ki?
elbette bir şey diyen de olabilir ama bundan çekinip bunu düşünerek hareket etsek evden çıkmamamız lazım.

rahatsız olacaksanız bir balkon şemsiyesi alıp binanın olduğu tarafa doğru koyun, diğer yöne doğru yatıp güneşlenin.
0
blatta hiberna
(30.06.21)
bu tarz çok yüksek katlı binalarda pek yobaz olmuyor genelde, en azından giyim kuşam anlamında. hele ki arada mesafe varsa kimsenin gelip sorun çıkaracağını sanmıyorum. korkunuz buysa endişe etmeyin derim.

YALNIZ hayvanın teki dürbünle izleyebilir ya da fotoğraf filan çekebilir, o risk her zaman dünyanın her yerinde var. misch miydi neydi eskiden fotoğrafçıyım ayağına kız düşürmeye çalışan bir tip vardı, berlin'de kanalda güneşlenen kadınların fotoğrafını falan çekmişti kdsfjdfd. yani görülmek veya izlenmek konusunda çekinceniz yoksa yardırın gitsin, kimse kalkıp da sizi uyarmaya gelmez karşı taraftan bence.
0
der meister
(30.06.21)
bir kadın olarak yapamazdım ya, ruh hastası çok çünkü. yüzüm de vücudum da çirkin olmasına rağmen yani.
0
candide
(30.06.21)
Terasında güneşlenebileceğin kadar lüks bir apartmanda/sitede o dediğin nasıl olacak ki ?

Ayrıca zaten "terasta" olduğun için o yükseklikte görülebilmen olanaksız.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Güneşleniyoruz, havuza bile giriyoruz. Burada olay semtle alakalı, biz ataşehir'deyiz. ümraniye'de yapamam mesela o yüzden oralarda açık havuza para vermek manasız.
0
roket adam
(30.06.21)
Ben gayet luks rezidansta calisiyordum, gayet de ayi gibi bakiyorduk.
Herkes de okumus etmis elit beyefendiydi.

Bakilir yani, yabanci ulkede de bakilir.
Foto cekip ustune geyik de yapilir.
0
divit
(30.06.21)
Okumuş etmiş farketmez yüz tane insan içinden fotoğraf çeken bile olur, keşke bu ülkede yaşamasaydınız, sıradan eylemler bile lüks
0
freebird5406_2
(01.07.21)
Çıplak güneşlenmeyecekseniz bence sorun yok, ha görsem ben de bakarım bi şaşırıp. Ama 5 dk içinde alışır insan bu duruma bakmaz artık.

Plajlarda, havuzlarda da insanlar bizi görüyor, fotoğraf ta çekseler haberimiz olmaz.

Normal bir mayo ya da bikini ile bence hiç sıkıntı olmaz, şöyle düşünün;

Birileri fotoğraf çekti ve sosyal medyada yayıldı diyelim, komik ya da ayıp bir görüntü mü bu sizce? Herkes birbirini gerçek hayatta da internette de bikinili/mayolu görüyor zaten.

Bir iki örnek koyalım;

i.ytimg.com

cameralabs.org

lh3.googleusercontent.com

dictat.net

mosmonitor.ru

Komik ya da ayıp bir durum yok sanki. Yalnız güneşin saatlerine dikkat edin, 11-15 arası mıydı tehlikeli saatler?
0
John Bloor
(01.07.21)
çıplak olsanız nolucak. yani çıplak fotoğrafınızı çekmiş diyelim. nolucak.
0
bronz böcek
(01.07.21)
o avm'nin rezidansında bir sürü arap yaşıyor muhtemelen. çarşaf çarşaf fotoğraf çekerler, gider hemen dürbün alır gelirler. drone bile alırlar.
0
reanarchy
(01.07.21)
Amaannn giyin mayo/bikini/deniz kiyafeti ne isterseniz yatin gitsin.
Bende de teras var, camlari sileceksem ya da baska sey yapacaksam gayet de deniz kiyafeti ile yapiyorum cunku sabah 8’den itibaren gunes aliyor. Bakan da acsin kendine baksin :)
0
65 derece
(02.07.21)
(8)

plastik-kağıt çöpleri ayrı poşetliyor musunuz

bir soru sorcam
daha çok duyarlılık için açtımdamacana yerine 1,5luk su aldığım için baya çıkıyor onları kapaklarını filan biriktirip çöp kenarına koyuyorumher şey kargoya döndüğü için baya da kağıt birikiyorbu ikisini ayrı ayrı poşetlemeye üşeniyorum amaşişe sütleri de yapmaya çalışıyorumsoda şişeleri normal çöpe
daha çok duyarlılık için açtım

damacana yerine 1,5luk su aldığım için baya çıkıyor onları kapaklarını filan biriktirip çöp kenarına koyuyorum

her şey kargoya döndüğü için baya da kağıt birikiyor

bu ikisini ayrı ayrı poşetlemeye üşeniyorum ama

şişe sütleri de yapmaya çalışıyorum
soda şişeleri normal çöpe gidiyor
bunları taşıması tek tek cam dönüşüm kutusuna çıkarması biraz dert
bir de cam dönüşüm kutusu çok yaygın değil
0
bir soru sorcam
(30.06.21)
Valla ben 3-5 ayrı poşet şeklinde değil de 2'ye ayırıyorum. Birinde sebze- meyve-yemek artıkları diğerinde kağıt, karton, cam-plastik şişe şeklinde oluyor.
0
Amaranta ursula
(30.06.21)
Ben her şeyi ayırıyorum. Yemek artıklarını mahalledeki hayvanlara, atık yağları, eski elektronik eşyaları ve kağıt atıkları ve eski kıyafetleri belediyeye veriyorum. Cam, plastik atıkları da konteynere atıyorum.

Ama bunların hepsine erişimim kolay. Mesela evimin önünde ayrı ayrı atabileceğim konteynerler var. Bu kadar kolay erişiyor olmasam uğraşır mıydım emin değilim. Benimki geri dönüşüm bilinci değil sanıyorum ki. Belediye o kadar uğraşmış boşa gitmesin diye düşünüyorum herhalde.
0
bunetantana
(30.06.21)
Geri dönüşüm zannettiğimiz kadar efektif değil, hele bizim ülkede hiç değil bence. Yine de ayırıp (yakınlarımda geri dönüşüm kutusu olmadığı için) çöpe ayrı atıyorum. Atık toplayan çocuklar bari alsın diye.

playing star again +1
Ayrıştırmak yerine daha az atık çıkarmaya çalışsak daha iyi.

blogs.scientificamerican.com
0
kobuzchu kiz
(30.06.21)
evet, plastik, kağıt ve ambalajları ayrı, evsel atıkları ayrı çöp poşetlerinde biriktirip ona göre çöpe atıyorum.
0
dnzbrs
(30.06.21)
Her şeyi ayırıyorum, üşenilecek bir şey değil. Belediyenizi ve muhtarınızı arayıp bilgi almanızı öneririm. Geri dönüşüm kutusu her ilçede olmayabiliyor, örneğin bizim burda haftanın bir günü belli bir saatte evlerin önünden toplanıyor. Cam dönüşüm kumbaralarını da mahalleniz için talep edebilirsiniz.
0
fotrsapka
(30.06.21)
Daha çok plastik tüketerek nasıl bir fayda sağladığınızı anlayamadım.
0
suicides underground
(30.06.21)
yakınımda iki cam kumbarası olduğu için camları muhakkak ayırıp onlara atıyorum.
ambalaj atabileceğim bir kumbara da var ama o biraz uzak sayılır, her zaman oraya atamıyorum.
o zaman da belki plastik toplayanlar alır diye ayrı bir poşetle atıyorum.
0
blatta hiberna
(30.06.21)
"Daha çok plastik tüketerek nasıl bir fayda sağladığınızı anlayamadım."


haklısınız
ama damacanaların temizliğine güvenmiyorum cam da olsa
olası sağlık sorunları daha fazla probleme yol açacak
0
🌸bir soru sorcam
(01.07.21)
(17)

eşim yarın doğum yapıyor

bugisme
ilk çocuğumuza kavuşmamıza saatler kaldı ve eşim geçireceği planlı sezaryen ameliyatı için oldukça heyecanlı.her türlü öneri ve temennilerinizi alırız. ne yapalım ya da yapmayalım gibisinden :)mutlu geceler.
ilk çocuğumuza kavuşmamıza saatler kaldı ve eşim geçireceği planlı sezaryen ameliyatı için oldukça heyecanlı.

her türlü öneri ve temennilerinizi alırız. ne yapalım ya da yapmayalım gibisinden :)

mutlu geceler.
0
bugisme
(29.06.21)
Hayırlı olsun. Eşinize çok daha hassas davranmanız gerekecek ilk haftalar.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(29.06.21)
Süper Hayırlı olsun :) inşallah sağlıkla geçer tüm süreç.
İlk etapta sütü gelmeyebilir, yılmadan emzirsin geliyor süt.
Hemşirelerden destek istemekten çekinmeyin, ben nasıl tutacağımı, memeyi nasıl vereceğimi onlardan öğrendim.
Tabii doktora danışarak ilk günlerde süt yeterli değilse mama vermekten kaçınmayın, sarılık olmasın. Biz üç aya yakın sarılıkla uğraştık maalesef, gerçekten çok yıpratıcı.
Gece 1.5 saatte bir bebeği uyandırıp besleyin, ilk günler çok zor uyanıyorlar, biz hep altını açarak uyandırdık.
Aklıma ilk bunlar geldi.
0
somethinginthewayshemoves
(29.06.21)
cok tebrik ederim saglikla gelsin bebisiniz :) hic kendisini kasmasin hic telaslanmasin zaten her sey yolunda giderse bebis doguma girdikten 5 dakika sonra kollarinda olacak :) bir de benim esim inanilmaz bir deneyimdi iyi ki girmisim doguma demisti ki oncesinde ben istiyorum diye gireyim bari filan demisti ozellikle girmek isteme gibi bir durumu yoktu. siz de tereddutteyseniz girin bence doguma, bebegin ilk saniyelerini babasinin da paylasmasi ozel bir duygu bence. her zaman yasanabilecek seyler degil :)
0
in vino veritas
(29.06.21)
Imkan varsa doguma girin, mucizeye taniklik etmek gibi bir sey.

Turkiye'de cok hassaslar mi bilmiyorum ama bebegin dogunca anneyle temasi cok onemliymis. Gobegi kesip, hafif bi temizlik vs'den sonra anneye versinler mumkunse.

Simdiden gozunuz aydin :)
0
brkylmz
(29.06.21)
sezaryan dedik epiduralsız normal doğum yaptı hanım. üzerinden 2.5 sene geçti, şimdi evde terör estiriyor bıcırık. rahat olun geçip gidiyor zaman, kendinizi tek bir şeye şartlamayın. olumsuz yada şüphelendiğiniz bir şey olursa hemşirelerden yardım alın, yardım etmezse başka hemşireye gidin sorun. aklınıza takılan kuşku duyduğunuz her şeyi sorun çekinmeyin.
mecbur kalırsanız mama vermeniz gerekiyor ama süt vermek için insan üstü bir çaba sarfedin. bizimki çekmeyi tutmayı bilemedi önce silikon bi meme ucu ile sonra şırıngayla beslemek durumunda fln kaldık. sütü hastanedeki makine ile sağdık. eğer içmeyi bilmezse ilk süt çok faydalıymış gerekirse makine ile sağıp bi şekilde verin bebeye.
her fırsatta dinlenin uyuyun.
büyüklerin tavsiyeleri bazen hurafe gelebilir. önemseyin. dinleyin onları. yardım istemekten çekinmeyin onlardan.
doğuma girin mutlaka eşinizin yanında olun.
doğum öncesi sırt, bel masajı baya bir rahatlatıyor eşinizi. ama bi bakıyorsunuz doğum başlamış aslında. :)
0
morcivert
(30.06.21)
Verebileceğim bir tavsiye yok malesef, tebrik etmeye geldim :) Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin, hayırlı bir evlat olsun inşallah.
0
hrvl
(30.06.21)
Epidural sonrası kendine geldiğinde kahve içilmesini öneriyorlar, baş ağrısı için. Şimdiden geçmiş olsun, sağlıkla kavuşun bebeğinize.

Yanınızda kimler olacak? Eşinizle aranızda bir parola belirleyin, onu söylediğinde odadakileri dışarı çıkarın. Bunalabilir, gazını çıkaramıyor olabilir, kendisi bi gidin diyemez belki.

Bebek ilk başta ememeyebilir, hemşirelerden yardım almaktan çekinmeyin. Memeyi tutturmayı orada iyice öğrenin eğer böyle bir zorluk varsa.
0
curukturpkokusu
(30.06.21)
Hayırlı olsun, sağlıkla gelsin kuzunuz. Eşinizin de kolayca atlatması için dua edeceğim.
0
suicides underground
(30.06.21)
Çocugun egitimi için simdiden kollari siva gerekirse bobregini sat. Simdiden cocugun 20'li yaslarini dusun, gelecegini hiç etme.

Baska tavsiyem yok.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
tebrikler hayırlı olsun. yukarıdakilere ek olarak herkes bakımla ilgili ayrı bir şey söyleyecek, müdahale edecek. bir gün büyüklerle bilimin sözleri çelişirse bilimi seçin :) bir de annenin bol bol her fırsatta dinlenmesi gerekiyor. lütfen özellikle ilk günler o uyuyacaksa yanındaki kişilerin telefonları sessizde olsun. kimse arayıp da uykusuna engel olmasın.
0
pide
(30.06.21)
Hayırlı olsun, sağlıklı büyüsün. Tebrik ederim. Tavsiyem yok :)
0
mrtkbl
(30.06.21)
iki kitap önerebilirim.
1-Bebeğinize fransız kalın
2-mahallenin en mutlu bebeği
0
allahinadiylaoku
(30.06.21)
sağlıkla, mutlulukla.
0
duyurukullanıcısı
(30.06.21)
hayırlı olsun, analı babalı mutlulukla sıhhatle büyüsün yavrucuk.

benim çevremden gördüğüm kadarıyla tek tavsiyem şu olur, imkanınız varsa bir yeni doğan hemşiresinden en azından ilk hafta sürekli destek alın. etrafta aile çemberinden olmayan bir bilen olması işleri çok değiştiriyor.
0
evde liyakat kalmamis
(30.06.21)
hayırlı olsun. sakin olun ve keyfini çıkarın. bir de bol bol video çekin bence anı olarak kalsın
0
burya
(30.06.21)
Geçen ay 18 mayısta başımdan geçen olay :) Dün gibi hatırlıyorum 1,5 ay geride kalmış bile. Çok tebrik ederim sağlıkla gelsin inşallah. Yanınızda mümkünse tecrübeli bir büyük bulunsun, bulunsa bile bazı taktikleri onlar değil o yanınızdayken siz yapın. Yoksa siz tek kalınca nasıldı diye afallayabiliyorsunuz :)
0
va
(30.06.21)
gözünüz aydın, tebrik ederim :)
umarım rahat geçer.
0
blatta hiberna
(30.06.21)
(3)

televizyon yüksekliği konusunda saçmalıyor muyum?

kahve45
yatağımın ucuna koymak için bir televizyon aldım ve yatağıma eşit yükseklikte bir sehpa yaptırdım. ama televizyonun ayakları olunca ve yatağa uzanınca televizyon biraz yüksekte kaldı gibi. şimdi sehpanın ayaklarını kestirteyim diyorum. yani sehpa yataktan alçak olacak:) bilemiyorum anlatabildim mi
yatağımın ucuna koymak için bir televizyon aldım ve yatağıma eşit yükseklikte bir sehpa yaptırdım. ama televizyonun ayakları olunca ve yatağa uzanınca televizyon biraz yüksekte kaldı gibi. şimdi sehpanın ayaklarını kestirteyim diyorum. yani sehpa yataktan alçak olacak:) bilemiyorum anlatabildim mi olayı... biraz garip bi görüntü ortaya çıkacak yani :) estetik çok önemli değil yatak odam olunca. ne düşünüyorsunuz?
0
kahve45
(29.06.21)
bence gereksiz. tvnin oturduğun yerde biraz yüksek olması sıkıntı değil iyi bile bence. zaten ayaklar 10-15 cm falandır.
0
jelly bear
(29.06.21)
Yatarken kendi ayaklarından televizyonu görebilecek misin sehpayı kestirirsen? :)

Bir de TV çok aşağıda kalırsa uzandığında başını çok eğmen gerekebilir TV izlerken. Boynun ağrır. Önemli olan ergonomi zaten. En rahat izleme pozisyonunu bulup ona göre ayarla yüksekliği.
0
himmet dayi
(29.06.21)
televizyonun dediğiniz şekilde biraz yüksekte kalması yatarken izleyebilme konforu açısından bence daha iyi.
0
blatta hiberna
(29.06.21)
(14)

abartıyor muyum?

not sure if serious
sevgilim işe gidip gelirken toplu taşıma kullanıyor bazen de kendi arabasını. neyse merak ediyorum gittiğinde geldiğinde haber versin istiyorum. o da haber veriyor zaten, problem yok bunda. birgünden birgüne rahatsız olduğunu söylemedi/ hissettirmedi. sadece ben kendimi sorguluyorum, baskıcı olmak i
sevgilim işe gidip gelirken toplu taşıma kullanıyor bazen de kendi arabasını. neyse merak ediyorum gittiğinde geldiğinde haber versin istiyorum. o da haber veriyor zaten, problem yok bunda. birgünden birgüne rahatsız olduğunu söylemedi/ hissettirmedi. sadece ben kendimi sorguluyorum, baskıcı olmak istemiyorum.

abartıyor muyum sizce? yoksa hangi ülkede yaşıyorsun; bu ülkede endişelenmen, merak etmen normal mi dersiniz?
0
not sure if serious
(28.06.21)
Çok normal. Evimizin önünde bile tacize uğradığımız bir ülkede yaşıyoruz. İşe gittiğim zaman Annem her sabah ben ofise varınxaya kadar uyumazdı. Eşime de ben geldim diye haber verirdim hep gayet normal.
0
suicides underground
(28.06.21)
Bu çok kişisel bir şey, bana yapılsa çıngar çıkarırım ama aynı düşüncede iki insan için normal bir şey olabilir. Benim kuzenim de mesela ailesine çok düşkün, her gün işten eve yürürken başka şehirde yaşayan anne ya da babasını arar konuşur. Gerçi onun biraz anksiyete-okb karışık durumları da var, iyi olduklarını ondan duyduğumda rahatlıyorum diyor.

Bunun karşı tarafa baskı olmuş olabileceğini düşünmen güzel bir yaklaşım, sevgiline sor bence "ya ben böyle diyorum ama" diye.
0
Jux
(28.06.21)
elbette ilişkilerde "geldim ben" ya da "çıkıyorum" gibi haberleşilir çoğu zaman ama merak edip baskıcı olup olmadığınızı sorgulayacak kadar ciddi bir psikolojiyle bunu yapıyorsanız, abartıyorsunuz.

karşınızdaki bir yetişkin.
size ihtiyacı olduğunda zaten bunu belirtecektir.
"böyle bir ülkedeyiz", "ülkenin ne olduğu belli" falan gibi sürekli saldırıya uğramaya hazır beklemek tam bir kurban psikolojisi.
korkularla yaşamanın anlamı yok.
0
blatta hiberna
(28.06.21)
zaten o başlamıştı haber vermeye. hani ben de bir yere gidiyorsam varınca haber ver vs der. @blatta en başta dediğin gibi ''geldim ben'', ''çıkıyorum'' seviyesinde beklentim. unuttuğunda bir kere (fırsatı olduğunda arar eder) ''merak ettim, aramana gere yok her seferinde. küçük bir mesajla vardığını/ iyi olduğunu bileyim yeter'' dedim.

genelde de zaten başka konularda da bana fazla açıklama yapmaya başladığında durdururum açıklama/ hesap verme psikolojisine girmemesi için. derim ben hesap vereceğin birisi değilim.

otorite figürü olmaktan kaçınırım, parteriyim onun ben.
0
🌸not sure if serious
(28.06.21)
normali bu zaten aslında. "ben çıktım - dikkat et kendine" diyaloğu yapılır. bir de işe varırken aranıp "ben otobüsten indim şimdi giriyorum işe - hadi öptüm kolay gelsin" muhabbeti hep yapılır ki zaten.

endişe konusunda da az biraz haklısın ama çokta korkmana gerek yok. ama normal aramak, araşmak güzel şeyler dilemek güzeldir. karşı tarafta seviyorsa bunu yap geç. iki defa 30 saniye telefonla konuşmaktan kimse bişey kaybetmez.
0
avatar is back
(28.06.21)
Başkan ben Fransa'da yaşıyorum, bir adet suç haberi günlerce haber oluyor o kadar aksiyon yok yaşadığım yerde.
Buna rağmen eşim çıktığında döndüğünde ufak bir mesaj atmasini isterim. Kafa rahatligi.
Ha bunu benim ailem de yapardi, aramana gerek yok da iyiyim de yeter derlerdi. Haftada iki kere ailemle konusan biriyim ondan böyle bir kültür/aliskanlik yerlesmis diyelim.

Ama esim Türkiye'deyken daha da meraklanirdim yani, yabanci tek basina. O sebepten ben anlıyorum ve karsi taraf bir tepki göstermediği sürece bir sıkıntı göremiyorum. Olursa da oturup konusursunuz karsilikli, bu kadar zor bir konu değil.
0
logisticsmanager
(28.06.21)
Haberleşmeniz normal ama her seferinde sormak baskıya sebep olabilir. Bunun yerine arada bir varacağı saatten 15 dakika sonra mesaj atın, günaydın vs. gibisinden eğer çok merak ediyorsanız tabii.
0
himmet dayi
(28.06.21)
@esther evet veriyorum, o da merak eder. yazmazsam sorar.

@himmet ekseriyetle o haber veriyor zaten. acelesi olduğunda, yoğunlukta filan yazamıyor. onda da vardın mı gibi bir şey yazıyorum.
0
🌸not sure if serious
(28.06.21)
Yok ya, bence normal, hele ki boyle bir ulkede.

Birak sevgiliyi, normal kiz/erkek arkadaslarimizla bile aksamlari ayrildigimizda eve vardin mi diye kontrol ediyoruz biz.
0
invictae
(28.06.21)
Kişisine göre değişir, benim gözümle bakarsak: sürekli çocuk-ebeveyn şekline dönüşen bir ilişkide karşımdaki insana çekim duymam imkansızlaşır.
0
lcha
(28.06.21)
vardın mı
yerine başka bi şey sor, muhabbet et

bu tip msjlar insan konuşmka istemediğinde rahatsız edici
sabah yorgun uyanmışsın bi şekilde gitmişsin işe, tak msj-arama geliyor
görüldü yapsan yetmiyor
bi şey yazsan zoraki
0
bir soru sorcam
(28.06.21)
Panik bir insanım, nişanlım eve gidince yazsın istiyorum ve bekliyorum, gecikince korkuyorum arıyorum. Sadece nişanlıma değil kardeşime vs de yapıyorum.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(28.06.21)
Baştan söyleyeyim, kadın tarafı benim. Böyle bir talebi olsa eşimin çok rahatsız olurum. Gün içinde konuşuyoruz zaten, özellikle eve dönerken günün kritiğini yaparız ama sizin bahsettiğiniz "eve / işe geldim, her şey yolunda" mesajı büyük bir gerginlik yaşadığınızı gösteriyor. Şehir dışına gitse hadi normal diyeyim, bilmediği yer vs. ya da gece yarısı bir arkadaş yemeğinden dönerken haber versin ama her gün gittiği işine varınca "ara beni" biraz fazla geldi. Kendinize de zarar.
0
SiyamkedisiZorro
(06.07.21)
Bu arada, eşim değil ama ablam çok yapar mesela. Rahatsız oluyorum. Her an kontrol altında olmaktan hoşlanmıyorum ben.
0
SiyamkedisiZorro
(06.07.21)
(4)

Psikolog süreç sonlandırma

dembudemdirdembudem
Merhaba,Psikolog desteği alıyorum, yaklaşık 10-12 seans oldu. artık ihtiyacımın pek kalmadığını düşünüyorum ancak erken bir karar da vermek istemiyorum. ana tema ise yas süreci idi. süreç sonlandırma işlemi nasıl ilerletilir ?
Merhaba,

Psikolog desteği alıyorum, yaklaşık 10-12 seans oldu. artık ihtiyacımın pek kalmadığını düşünüyorum ancak erken bir karar da vermek istemiyorum. ana tema ise yas süreci idi. süreç sonlandırma işlemi nasıl ilerletilir ?
0
dembudemdirdembudem
(28.06.21)
10-12 seans psikolog için az sayılır ama tabii soruna göre de değişir.
bunu zaten psikologunuzla konuşmanız lazım.
kendisine sorun ne zaman, nasıl bitirmek gerektiğini.
en sağlıklı kararı birlikte verirsiniz.
0
blatta hiberna
(28.06.21)
Bunu terapistinizle konuşmalısınız.
0
chillbabe
(28.06.21)
Terapistinize süreci bitirmek istediğinizi söylersiniz, o ya bitirelim ya da başka bir yol önerecektir
0
michael_knight
(28.06.21)
genel de 12 seans yeterli görülür, soruna göre değişir. psikoloğunuza danışın.
0
mikahakkinen
(28.06.21)
(1)

Kadıköy tesisatçı

sta
Alt kat komşuya banyodan su akıyormuş. En az 3 defa usta çağırdık. Yapıyorlar ama birkaç ay sonra yeniden akıyor. İşini düzgün bir şekilde yapan, bildiğiniz, memnun kaldığınız tanıdık usta var mıdır? Teşekkürler.
Alt kat komşuya banyodan su akıyormuş. En az 3 defa usta çağırdık. Yapıyorlar ama birkaç ay sonra yeniden akıyor. İşini düzgün bir şekilde yapan, bildiğiniz, memnun kaldığınız tanıdık usta var mıdır? Teşekkürler.
0
sta
(27.06.21)
var.
hem mutfak yapılırken borulardaki tıkanıklığı açmıştı, borunun yerini değiştirmişti ve montaj işlerini yapmıştı, hem de banyodaki radyatör patladığında onu değiştirmişti.
iyi ustadır.
mesaj kutunuza bakın.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
(2)

tüy dökme sorunu - neyi yanlış yapıyorum?

arıkuşu
aşırı bir tüy dökme sorunu var. bu kedi bana geldiğinde 2 aylıktı, hiç tüy dökmüyordu. mama da çok seçiyordu ve kalitesiz uyduruk bir mamayı sevdi 1 ay kadar onu yedi, sıfırdı yine tüy dökmesi. sonra biraz mamaya alıştı ben onu proplana geçirdim. feci bir tüy dökme sorunu oldu. 1 ay öyle geçti. bakt
aşırı bir tüy dökme sorunu var. bu kedi bana geldiğinde 2 aylıktı, hiç tüy dökmüyordu. mama da çok seçiyordu ve kalitesiz uyduruk bir mamayı sevdi 1 ay kadar onu yedi, sıfırdı yine tüy dökmesi. sonra biraz mamaya alıştı ben onu proplana geçirdim. feci bir tüy dökme sorunu oldu. 1 ay öyle geçti. baktım olmayacak royal canin aldım yavru maması, 1 aydır da onu kullanıyorum yok hala geçmiş değil her gün de tarıyorum oysa ki. felaket dökülüyor. kalitesiz şeyi yerken dökülmüyordu.
bu arada tüyleri mükemmel parlak. her gören soruyor nasıl böyle sağlıklı parlak tertemiz diye :)

mamasını düzenli vermiyorum, mama kabı her zaman tepeleme dolu. acaba o sebeple mi?
0
arıkuşu
(27.06.21)
mama kabının dolu olmasıyla alakası yok, bu mevsimde kediler ve köpekler maalesef çok tüy döküyorlar.
bir de bebek olduğu için bebeklik tüylerini de dökmeye devam ediyordur.
yani sizin için normal bir süreç.

onun dışında proplan'dan n&d'ye geçtiğimde benimkilerin tüylerinin dökülmesi neredeyse bitti.
ama benimkiler yetişkindi, dediğim gibi sizinkinin yavru olmasının da tüy dökmeye etkisi var.
o kadar fazla mama değiştirmeyin, benim tavsiyem n&d ama siz ne istiyorsanız birinde sabit kalın.
sadece tavuk gibi kümes hayvanlı mamalar yaz aylarında daha çok kaşıntı ve alerji yapabiliyor.
o yüzden balıklı, geyik etli gibi seçeneklere yönelmenizi tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
blatta hiberna +1

tüy dökmeyen tek kedi türü sfenks sanırım. anormal bir durum yok. Benimkiler de çok tüy döküyor. Dökülen tüyler zayıf olanlar değil de kalın kalın asıl tüylerse kedi strese de girmiş olabilir.
0
himmet dayi
(27.06.21)
(4)

Son kullanma tarihi 06.2021 olan krem şanti?

coca cola
İyi pazaaarlaar Tarhi geçmiş mi oluyor yoksa 3 gün daha mı var?Bir paketini 2 hafta önce yaptım bir şey yoktu tadı da iyi sadece biraz az köpürdü ama fazla süt koymuş olabilirim. Katayım mı pastaya
İyi pazaaarlaar
Tarhi geçmiş mi oluyor yoksa 3 gün daha mı var?
Bir paketini 2 hafta önce yaptım bir şey yoktu tadı da iyi sadece biraz az köpürdü ama fazla süt koymuş olabilirim. Katayım mı pastaya
0
coca cola
(27.06.21)
kullanabilirsiniz, bir şey olmaz.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
Üzerine gün koymayacak kadar önemsizse 3-5 günün önemi olmaz; yapıştır, spatula ile ehüehüe
0
Jux
(27.06.21)
Ben 1 ay geçmişse bile yiyorum. Skt her zaman yerseniz zehirlenirsiniz demek değil. Eskisi kadar taze olmaz demek. Böyle konularda en önemli olan tadına ve kokusuna bakmak.
0
howfaristhesky
(27.06.21)
Skt yanlis bir terim, tavsiye edilen tuketim tarihi dogru olan. 1 temmuz gelince mucizevi bir sekilde birden bire bozulmayacak urun :)
0
kuehles blondes
(27.06.21)
(11)

Şekeri bırakanlar?

nefertarii
Nasıl başardınız? En fazla yapabildiğim çay ve kahveden kesmek, abur cuburu azalttım ama hala kahvaltıda ekmek (çavdarlı) bal/kaymak yiyorum. Nasıl kesebilirim ya belli bir metod var mı? Dikkat etmem gereken bir şey filan?
Nasıl başardınız? En fazla yapabildiğim çay ve kahveden kesmek, abur cuburu azalttım ama hala kahvaltıda ekmek (çavdarlı) bal/kaymak yiyorum. Nasıl kesebilirim ya belli bir metod var mı? Dikkat etmem gereken bir şey filan?
0
nefertarii
(27.06.21)
tamamen kesmesi çok zor ya şu vakitte. her yer şeker çünkü. almazsan o kadar tüketmezsin ama en basit olarak. bal alma yani eve. ne bileyim çok sevdiğin bir sosun içinde şeker var diye o sosu almayı bırakırsan hayat eziyet olur.

edit: öyle kısa dönem gaza gelip denemişliğim var da olmadı hiç uzun süreli. çevremde 1-2 kişiye denk geldim hiç şeker tüketmeyen. pek normal tipler değillerdi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.06.21)
ben şak diye kesiyorum, bugüne kadar sadece bir kere 1-2 gün baş ağrım oldu.
onun dışında tuhaf bir şekilde zorluk çekmedim, çekenler oluyormuş.

şekeri azaltmak şekeri bırakmaya yardım etmiyor çünkü şekeri yedikçe yemek istiyorsunuz.
o yüzden en iyisi tamamen kesmek.
yemeyeceğim diyecek ve yemeyeceksiniz.

illa ekmek istiyorsanız, yumuşak geçiş olması açısından mesela çavdar ekmeği dışında protein ekmeği yiyebilirsiniz.

ama bal kaymak yerine bir şey koyamazsınız, yemeyeceksiniz.
abur cuburu, balı kaymağı aynı anda keserseniz, birkaç gün zorluk çekersiniz en fazla.
insan ilk günden bile hafiflik hissediyor.
kilo olarak olmasa da, tuhaf bir rahatlama veriyor.

kilo sorununuz yoksa, abartmadan meyve yiyebilirsiniz mesela.
aslında şeker açısından vücuda etkisi çok farklı değil maalesef ama en azından vitamin mineral vb. açısından daha faydalı.
yine de ekşi meyve ve "berry" türü olanlar daha iyi.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
Şekeri birden değil, azaltarak keserseniz daha çok istikrar sağlarsınız. Aynısı karbonhidrat için de geçerli. Vücudunuzun yavaş yavaş alışmasını beklemelisiniz. Bir de illa tüketecekseniz sabah tüketmeye özen gösterin.
0
ruhen hastayim ben
(27.06.21)
İnsülin direncini kırıp sonra kesmek daha yapılabilir olur. Bir süre if yapıp kırabilirsin, sonrasında yemediğin zamanlarda zaten kriz haline gelmiyor.
0
Jux
(27.06.21)
şekeri bu kadar sıfırlamak zorunda değilsin. kahvaltıda bir iki kaşık bal, arada bir, bir dilim ekmek yemende sorun yok.

ben kahve ve çayda sıfırladım, gazlı-gazsız şekerli içecekler hiç yok zaten içemiyorum artık, makarnayı belki 15 günde bir, ekmeği de tam buğday ekmeği şeklinde haftada 3-4 dilim kadara düşürdüm. bu süreçte arada bir kahvenin yanında bir iki parça bitter çikolata yediğim oluyor. yani önemli olan miktarı ciddi oranda azaltmak bunu bir zehir gibi sıfıra çekerek kendine işkence etmene gerek yok.
0
orpheus
(27.06.21)
acikcasi soyle bir seyden dolayi istiyorum ayriyeten onu da paylasirsaniz sevinirim.

konsantrasyona etkisi ne oldu siz sekeri birakinca? enerjinizde? birakma istegim tamamen bunla alakali. herkes zipkin gibi oldum, aklimi daha iyi topluyorum filan da diyor okudugum kadariyla.
0
🌸nefertarii
(27.06.21)
dediğiniz sebeplerle ilgiliyse orpheus'un verdiği örnekteki gibi devam edebilirsiniz bence de.

bahsettiğiniz zihin berraklığını ve enerji artmasını ben de çok yaşadım.
o açıdan da tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
çelik gibi iradeniz yoksa en güvenilir ve geçerli yol karbonhidratı mümkün olduğunca azaltmak olacaktır. basitçe özetlemek gerekirse glisemik indeksi yüksek gıdalar olan hain karbonhidratlar kan şekerini ve insülin hormonunu çok fazla oynatıyor. karb ağırlıklı beslenirken şeker bağımlılığını kırmak çok ama çok zor çünkü vücut bu oynaklık/çabuk değişiklik sebebiyle sürekli yenisini talep ediyor.

şeker bağımlılığımın boyutunu anlamanız için söylüyorum: boyum 178, 20 yaşına kadar aktif spor yapan ve tartıya çıkma ihtiyacı duymamış biriydim. şu an 27 yaşındayım ve maksimum 115 kiloyu gördüm. bu süreçte elime aldığım eklemlerin, döktüğüm ve kırdığım dişlerin, yaşadığım sağlık sorunlarının haddi hesabı yok. üç kuruşluk iq'mun da yarısını kaybettim bu süreçte. SİGARAYI BIRAKTIM ama akşam çayın yanında kek-gofret yoksa dünyam başıma yıkılırdı. sağlıklı yaşama, kilo verme, biraz kendimi toparlama çabalarımın tamamı şeker bağımlılığı yüzünden sonuçsuz kaldı çünkü az yemek yemeyi asla sorun etmiyordum ama kolasız, keksiz, çikolatasız hayat düşünemiyordum. kendimi çok zorlayıp 2-3 gün dayanmaya çalıştığımda sigaradakinden daha beter yan etkiler yaşadım, mental olarak perişan oldum.

benim çözümüm (şimdilik) doktorun "kan şekerinde sorun var, dahiliyeye görün, şeker hastası olabilirsin" demesiyle ketojenik diyete başlamak oldu. ara sıra canım hala çekiyor ama "yersen kolunu bacağını kesecekler, kör olacaksın" diye düşününce aslında mental anlamda bloklayabilmeyi başarıyorum, yani iyi ve sağlıklı yaşamak için şekerden uzak durma fikrini içselleştirmeyi başardım çünkü benim için artık "şekersizlik" kavramının karşısında "renksiz, keyifsiz" hayat değil de "hayatta kalmak" var. o açıdan beni durduran şey "yersen ölürsün" düşüncesi. bilmiyorum belki sağlıklı bir psikoloji değil ama işimi görüyor.

keto bence aşırı yorucu ve disiplin isteyen, sürdürülebilirliği de şüpheli bir beslenme tarzı. belli bir sürenin üzerine çıkabilmek için terminatör olmak lazım. o yüzden benim gibi çok ciddi bir sorununuz yoksa direkt ketoya uçmak yerine karbonhidratları azaltmayı deneyebilirsiniz. internetten araştırın nelerde karb olduğunu (çünkü sağlıklı ve sık tüketmemiz önerilen gıdalarda bile olabiliyor). sanırım söylemeye gerek yoktur, ambalajlı gıdalardan vs. uzak durun. onlar zaten karb/şeker deposu. tabii sadece kesmek yetmez, yerine mümkünse protein ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, hakiki tereyağı, belki kuruyemiş vs) koymaya çalışın abartmamak kaydıyla (kalorileri yüksek çünkü). aksi takdirde daha bile kötü olursunuz çünkü vücut bu sefer de "karb nerde it" diye huzursuzlanmaya başlar, yerine besleyici bir şeyler koymak lazım ki çok mızmızlanmasın :)

***

ben bu şekilde neredeyse hiç şeker istemiyorum diyebilirim. sadece psikolojik olarak zaman zaman "bu maçın yanında çayla kek iyi giderdi" gibi düşünceler geliyor arada ama onlar bile çok zayıf.

etkilerine gelecek olursak bende pek bir şey değişmedi açıkçası, hala salağım ama enerjim bir tık arttı gibi. uzun vadede vücudunuz için çok ama çok hayırlı bir iş yaptığınız kesin, o açıdan kısa süreli kazanımları çok da kafaya takmayın derim.
0
der meister
(27.06.21)
çikolatayı çok seven biri olarak azaltarak kesmek işe yaramadı bende. birden bire ilave şeker içeren paketli her şeyi yemeyi kestim. en basitinden içtiğim bir küçük çikolatalı sütün içinde bile 16 gram şeker olduğunu görünce, daha önceki beslenme düzenimde ne kadar ilave şeker tükettiğime üzüldüm. alışverişte abur cubur reyonunu pas geçiyorum artık, eve almadığım için yemiyorum. hiç satın almazsanız, canınız isteyince elinizin altında olmaz ve yemezsiniz. zamanla şekerli şeyler yeme isteği azalıyor.
0
anthemis nobilis
(27.06.21)
ben de birden sıfırlayanlardanım. 8-9 sene evvel çaya kahveye şeker atmayı bıraktım. ilk başlarda içemeyince yanında çokça tatlı çikolata gofret yiyerek bastırmaya çalıştım. baktım olmuyor onları da kaldırdım. sonra bi ara çaydan falan vazgeçtim. e öyle de olmayınca açık, limonlu falan derken alıştım. pandemide de çokça tatlı yaparak yedim (evet kahretsin elim bi haylı lezzetli) hayatımda gördüğüm en yüksek kiloyu tartıda görünce hepsinden vazgeçtim. hiç biri sağlığımdan önemli değil çünkü. son 15 gündür tatlı namına yediğim tek şey sade türk kahvesinin yanında 2 tane hurmanın içine bıçak ucuyla konulmuş fıstık ezmesi. isteyince oluyor. yeter ki ihtiyacınız olmadığına inanın. ve evdeki, işteki abur cubur çekmecesine bişey almayın, teklif edildiğinde geri çevirin.
0
dedim ben sana
(27.06.21)
realist ve doğrularla yaşayan, iç disiplini olan biriysen başarırsın. bunun yanında şekersiz hayat derken de sadece rafine şekerse kolay onun dışında zilyon tane üründe şeker var ve beslenme çerçevesini iyi bilmek lazım.

patates, ekmek, pirinç, makarna bunlar basit şekerdir. hatta salça içine bile şeker katılıyor. süt de cabası... cheat day ile dengeyi rahat şekilde kurabilirsiniz.

bunun yanında zararlarını öğrenince , bünyenize saygınız varsa da bırakılabilir diye düşünüyorum.
0
evimin paspasi
(27.06.21)
(11)

"davetimiz yemekli ve alkollüdür" kalıbı

hooiken
merhaba,"davetimiz yemekli ve alkollüdür" kalıbı için ne düşünüyorsunuz? nikah & düğün kutlamamız için bu ibareyi de belirtmek istiyoruz ama çok mu eğreti durur? ya da aynı şekilde, büyükada'da yapılacak olan bu davet için insanlar ispark'a araçlarını bırakıp motorlarla karşıya geçecekler. ona göre
merhaba,

"davetimiz yemekli ve alkollüdür" kalıbı için ne düşünüyorsunuz? nikah & düğün kutlamamız için bu ibareyi de belirtmek istiyoruz ama çok mu eğreti durur?

ya da aynı şekilde, büyükada'da yapılacak olan bu davet için insanlar ispark'a araçlarını bırakıp motorlarla karşıya geçecekler. ona göre bak alkollü, aracınla geleceksen bilgin olsun vs... gibisinden de çıtlatmak istiyoruz.

bu kalıp başka şekillerde nasıl belirtilebilir? ya da bana mı eğreti geliyor sadece?
0
hooiken
(27.06.21)
hmmm, yok aslında gelecek herkes alkol içiyor.

acaba bunu yazmak istememin sebebi, insanlar tok karnına gelmesin diye mi bilmiyorum ki :)))
0
🌸hooiken
(27.06.21)
bence eğreti duran bir şey değil. önemli bir bilgi. yemek zaten direkt olmalı. alkol de dediğiniz gibi aracıyla gelip de "ulan alkol varmış keşke taksiyle gelseydik" diyenler için gerekli bir bilgi.

şöyle denebilir belki "davette yemek ve içki servisi olacaktır.""
0
himmet dayi
(27.06.21)
eğreti gelmedi bana. kalıbın bir sorunu yok. politically correct olayı artık bir noktada yoruyor.

"isteğinize bağlı içki ve yemek servisi yapılacaktır" yazılabilir. tercih sizin, içersen ekime içmezsen yine ekime der gibi.
0
phonex
(27.06.21)
himmet dayi +1

bu "alkol içmek, alkol almak" meselesi son yıllarda başladı nedense ve tuvalete lavabo demek gibi eğreti duran bir şey.
doğrusu "içki içmek" ve "içki"dir, türkçe olarak da hoş değil yani.
"yemek ve içki servisi" en şık olanı.

zaten davetliler arasında içki içmeyen ya da öyle bir ortamda bulunmak istemeyen de varsa uyarıda bulunmakta da sakınca yok.
herkes içki içiyorsa da, araba/taksi vb. organizasyonu açısından uyarmak iyi olur.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
"Yemek ve içki ikram edilecektir." Nötr bir cümle. Yazdığınız kulağa hoş gelmiyor.
0
ryhmer
(27.06.21)
Şöyle de yapılıyor:

18:00 başlangıç servisi
18:30 yemek ve içki servisi
19:30 nikah
Gibi program yazan davetiyeler gördüm
0
suicides underground
(27.06.21)
Bence gerekli.

Ornegin oyle bir yere taksiyle gecerim. Insanlarin alkol alip arac kullanma ihtimalini sifira dusurmek icin oyle bir not eklerdim.
0
buf-e kür
(27.06.21)
himmet dayı'ya katılıyorum, aynen belirtildiği gibi adam arabayla gelecekse gelmez taksiyle gelir mesela. kesinlikle yazmanızda fayda var.
0
roket adam
(27.06.21)
Düşünceniz eğreti değil, içki kullanmayan biri olarak bu şekil uyarıyı tercih ederdim ama cümle çok iyi değil. Uygun şekillerini yukarıda belirtmişler bence bunlardan birini eklemeniz uygun.

Eklemeden geçemeyeceğim, @alperz’in yazdığına da epey güldüm. Kaç kişi kaldı mirim şunun şurasında bunları bilen :)
0
epitaf
(27.06.21)
"davetimize aksam yemegi dahildir ve alkol de sunulmaktadır" yazmaniz yeterli

arabayle gelecek olan ona gore icmez. zorla alkol dayamayacaksaniz sorun yok bence
0
exlibris
(27.06.21)
yok hocam ayıp değil bunu belirtmen. bu sene gördüm yani çoğu kesim "neyli ve nasıl olacak?" kısmını da takılıyor.
0
evimin paspasi
(27.06.21)
(13)

Hangisi ev mi araba mı yatırım mı?

grid
Bir akrabamız 3+1 evini bana satmak istiyor. Piyasa değerinin baya altına. 150k ya. İçinin boyanması gerekiyor. Mutfak dolapları vs değişmesi gerekiyor. Çok kötü durumda değil ama. Kiraya versem en fazla 1000 tl ye verebilirim. Evi alıp sonra yakın zamanda satamam. Çünkü zaten yapancıya satılmayacak
Bir akrabamız 3+1 evini bana satmak istiyor. Piyasa değerinin baya altına. 150k ya. İçinin boyanması gerekiyor. Mutfak dolapları vs değişmesi gerekiyor. Çok kötü durumda değil ama. Kiraya versem en fazla 1000 tl ye verebilirim. Evi alıp sonra yakın zamanda satamam. Çünkü zaten yapancıya satılmayacak diye bana satılıyor.
İkinci ihtimal elimdeki arabayı satıp üzerine 150 daha koyup yeni araba almak.
Üçüncü ihtimal parayı yatırım araçlarında bekletmeye devam etmek. Şu an zaten büyük bir kısmı altında bekliyor. Ancak altın son sene hiç kazandırmadı.
Sizce ne yapayım
0
grid
(27.06.21)
Normalde eve para verilmesine çok sıcak bakan biri değilim ama bin lira civarı bir kira getirisi olan evin 150 bin lira olması gerçekten kaçırılmayacak fırsat. Normal şartlarda bu evin 250-300 bin aralığında olmasını beklersin.

Zaten aracınız da varmış. Çok sorun yaşatmıyorsa satıp yenisini almanın hayatınıza katacağı çok bir şey olmayacak. Biraz daha konfor ve biraz daha uzun ömür. Vergisinden ötürü (MTV) onun masrafı da mevcut araca göre çok olabilir.

Yatırım aracı tavsiyesi vermiyorum. Çünkü yasak :)
0
himmet dayi
(27.06.21)
Kiradaysan ev
Değilse yatırımda kal. Nakiti koru. Arabalar değerinden daha fazla fiyatlı.
0
etna
(27.06.21)
Ev yaşadığım yerde değil memlekette. Oturma imkanım yok.
0
🌸grid
(27.06.21)
bence evi alın, içinin mutfak dolaplarını yenileyip satın.
eğer evin satış fiyatını çok etkilemeyecekse, yenilemeden piyasasının 10-20 bin altında satışa çıkartıp daha hızlı satılmasını da sağlayabilirsiniz.

sonra da arabanızı satıp üzerine evin parasını (tercihen bir kısmını) koyun ve arabanızı yenileyin.
elinizde para kalırsa da (alacağınız arabaya bağlı tabii) bir kenara atarsınız.

arabayı şimdi yenilemezseniz, önümüzdeki dönemlerde, en iyi ihtimalle 2023'e kadar sürekli artmaya devam edecek.
bugün aldığınız arabayı üç ay sonra satsanız kârdasınız gibi bir durum var piyasada.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
dar vakitte 150 bine tanıdığa satılan ev uzun vakitte bence 200 bine bile gider resmen fırsat ayağınıza gelmiş şuan hiçbir yatırım aracı veya araba ucuz fiyatta değil gayrimenkuller ise döviz bazında ucuz. arabanız zaten varsa evi alıp geniş vakitte satmayı deneyebilirsiniz. içini ucuza yaptırır evin albenisini arttırırsanız dahada karlı satmanız mümkün.
0
alp9900
(27.06.21)
185 ayda kira getirisi ile kendisini amorti edecek ev, ciddi fırsat demektir. Sizinki 150 ay şu an için. Düşünmeye gerek bile yok.
Önemli olan gerçekten 1000 tl ile kiraya verebileceğinizden emin misiniz? Cevap "evet" ise o ev alınır.
0
han20
(27.06.21)
memleketinize sık sık gitmiyorsanız o evi almayın. yabancıya satılmasın istiyorlar demişsiniz, anladığım kadarıyla akraba apartmanı. ama bu durumda yabancıya kiralanmasını nasıl kabul ediyorlar? bahsettiğiniz 1000tl kira hesabınız hayal olabilir. içine yapılacak tadilat ve sonra gelecek olan yıllık masraflarını ekleyince sizi memnun etmeyecektir...
0
malheiros
(27.06.21)
1000 lira kira getiriyorsa kesin soyle ben 180 bin veriyorum 150 bin yerine. o yuzden ya evi sen al ya da bana pasla :D
0
baldur2
(27.06.21)
Sizin şartlarınızı ve ne yapacağınızı bilemem ama anlattıklarınızdan yola çıkarak ben evi kesin alırdım. Düzgün, maaşlı, sorunsuz bir kıracıyla yola devam edip aldığım kirayı yine altın/döviz gibi değerlendirirdim. Burada önemli nokta evin şartları, bulunduğu muhit, ne tür kiracılar bulunabilir, ev tercih ediliyor mu vs.

Yatırım olarak arabadan anlamadığım için arabaya çok para gömmeyi tercih etmem. Altın/döviz gibi unsurlar da yatırımdan ziyade daha çok paranın erimesinin önüne geçiyor.
Evi aldığımda hem elimde bir evim olacak, hem de birikim yapmaya devam edebileceğim. Tabi bu benim bakış açım, kimseye yatırım tavsiyesi olamaz.
0
epitaf
(27.06.21)
Ev al.
0
j r r tolkien hayrani
(27.06.21)
Evin konumu iyi üniversiteye yakın. Çevrede çok öğrenci apartı var. Geçen sene boyanmadan kiraya çıkartıldı arayan soran eden oldu. 1200 kira yazmıştık kiraya veremedik. Sanırım pandeminin de baya bir etkisi oldu.
Bu sene alırsam içini güzelce boyayıp ilana çıkartırım. 1000 liraya kesin tutulur diye düşünüyorum. Yasaklar falan devam etmezse.
Geçen sene evi alacam diye 10 bin verip doğalgaz kombi sistemini de ben yaptırmıştım. Yani evi aslında 160k ya almış gibi olacağım.
Bana da ev daha mantıklı gibi geliyor ama tekrar paramın birikmesi için baya beklemem gerekecek. Karlı bile çıkıyorum bu durumdan aslında. Ne bileyim emin olup karar vermedim
0
🌸grid
(27.06.21)
evi kaçırma. zaten doğalgaz masrrafını bile yapmışsın.
0
sutlu nescafe
(27.06.21)
Bilemedim @sutlu
Hala karar veremedim
0
🌸grid
(30.06.21)
(20)

şu elbise düğünde giyilir değil mi

regina phalange
https://www.olegcassini.com.tr/mint-yesili-onu-kisa-arkasi-uzun-tul-elbiseboğazda bir otelde olacak düğün
www.olegcassini.com.tr

boğazda bir otelde olacak düğün
0
regina phalange
(26.06.21)
Bu elbise giyilir mi? Evet giyilir. Ama güzel bir elbise mi? Bence hayır.
0
elorelia
(26.06.21)
Çok çirkin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.06.21)
Bence de kötü bi elbise.
0
mg3929
(26.06.21)
Baba parasıyla İtalya'da üniversite okuyan 23 yaşındaki concon kız elbisesi değil mi bu?
0
Jux
(26.06.21)
Giyilir giyilmesine ama jux+1
0
suicides underground
(26.06.21)
Giyilir ama gerçekten çirkin. Koleksiyona şöyle bir göz attım da şu hoşuma gitti benim.

www.olegcassini.com.tr
0
old possum
(26.06.21)
bogazda dugunde giyilir. ama cok kotu bir renk
0
ala09
(26.06.21)
bacaklariniz linkteki model gibi degilse cok kotu duracak bir elbise ki onda da kotu durmus.
0
hot potato
(26.06.21)
hışır hışır sert bir tül. resimlerden bile belli oluyor. ayrıca bu tüle bu fiyat oehh diyorum.
0
sir gawain
(26.06.21)
Rengi güzel değil.
0
jazzabel
(26.06.21)
Uzgunum fakat ben de kotu demeye gelmistim
0
balpolen
(26.06.21)
herkes yeterince gommemiscesine yazmak istedim. o kadar parayi bu elbiseye hayatta vermem ben olsam. cok daha guzelleri var cunku. hatta bu elbiseye para verip alir miydim? sanmiyorum.
0
in vino veritas
(26.06.21)
Az once dugunden geldim, bu elbiseyle birini gorsem begenmezdim.
0
brkylmz
(26.06.21)
Belki klasik olacak ama içinde kalmasın çok çirkin,acayip çirkin.

Teknik olarak giyilir
0
paramolacak
(26.06.21)
Giyilir ama bence güzel değil. Elbiselere baktım ve şu ikisini beğendim, hatta düğün olsa da gitsem dedim.

www.olegcassini.com.tr

www.olegcassini.com.tr
0
ruhen hastayim ben
(26.06.21)
Delikanli adam dugunde boyle bir sey giymez
0
exlibris
(26.06.21)
3 yaşında değilsen giyme.
0
himmet dayi
(27.06.21)
Giyilir de elbise cok cirkin +1

Bu fiyata neler neler bulunur abiyecilerde.
0
kuehles blondes
(27.06.21)
bence gömüldüğü kadar kötü değil.
en azından arkadan fena sayılmaz, ön tarafın belki daha katlı şekilde kısalması daha iyi olabilirdi.
ama en fazla 24-25 yaş civarında, uzun boylu ve genel olarak bu tip bir tarza sahip olmanız lazım.
en azından işçiliği kötü değil, yani ucuz durmuyor ama kesinlikle genç işi.
düğüne giyilir mi? giyilir.

düğüne gidiyorsunuz diye illa klasik, bilindik bir model ve koyu renkler giymenize gerek yok.
bence yaz düğünleri için canlı renkler gayet uygun.
anladığım kadarıyla isteğiniz de o yönde.
bu bütçeye çıkabiliyorsanız biraz daha bakın, yine böyle değişik ve renkli şeyler bulabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(27.06.21)
Kadın model olmasına rağmen ne kadar kilolu durmuş. Direkt bir beden üstü gösteriyor elbise.
0
cilekli krep
(27.06.21)
(4)

Kedilerde emboli/pıhtı ile damar tıkanması/bacakların tutmaması

rapisa
Merhaba, bu konuyu açma sebebim yaşadığım kötü tecrübeyi başkalarının yaşamaması.bir kişi bile okuyup faydalanırsa mutlu olurum. Ne yazık ki veterinerlerin yapması gerekeni biz yapmak zorunda kalıyoruz :(Semptomlar*Acı acı bağırma*Bacaklarını yerde sürüme*Bacaklarda hissizlik*Bacaklarda soğukluk*Su
Merhaba, bu konuyu açma sebebim yaşadığım kötü tecrübeyi başkalarının yaşamaması.bir kişi bile okuyup faydalanırsa mutlu olurum. Ne yazık ki veterinerlerin yapması gerekeni biz yapmak zorunda kalıyoruz :(
Semptomlar
*Acı acı bağırma
*Bacaklarını yerde sürüme
*Bacaklarda hissizlik
*Bacaklarda soğukluk
*Su içme fakat mama yememe
(semptomlar tek veya her iki bacakta da görülebilir)
Kedimin aniden, herhangi bir düşme, saldırı, darbe almadan arka patisi tutmamaya başladı. İlk önce telaşla ikisininde üzerine basamıyor sanmıştım fakat tek patiymiş. Hemen kedimi veterinere götürdüm fakat yanlış teşhis(zehirlenme) sonucunda bir gün kadar geç müdahale edildi. Böyle bir durumda ilk saatlerde doğru tedavi uygulanırsa kedinin eskisi gibi yürüme ihtimali çok yüksek, ne kadar geç müdahale edilirse sakat kalma, tek bacaktan diğer organlara yayılması ve ölüm riski oluşuyor.
Böyle bir durumda veterinerler, fip(aslında fipte bir anda bacakların tutmaması olmuyormuş), zehirlenme, kırık gibi hastalıklardan şüpheleniyor. Fakat malesef veterinerler emboli (damarın kalbin pıhtı atması sonucu tıkanması) hk yeterli bilgiye sahip değiller. Bu durumda kedinizi veterinere götürdüğünüzde eliyle bacağına giden damarın atıp atmadığını kontrol etmesi gerekiyor. Tedavi konusunda istanbul da yaşıyorsanız Avcılar da cerrahpaşa veterinerlik fakültesinde tedavi ettirebilirsiniz. Bunun dışında ist Maltepe de petmosfer kliniğinde ecem hn biliyormuş tedaviyi. (ben gitmedim araştırmalarım sonucu öğrendim).
Kedim yaklaşık 15 günlük tedavi sürecinde tek patisini kestirmek zorunda kaldık. Çünkü damar tıkalı olduğu için cilt dokusu beslenemiyor ve bacak derisi çürümeye başlıyor. Gerçekten oldukça zor bir süreç. Dilerim hiç bir hayvan ve hayvansever böyle bir şey yaşamaz.
0
rapisa
(25.06.21)
Eğer kedinize emboli teşhisi konulmuşsa bunun sebebini araştırmalısınız. Benim kedimde kalp büyümesi varmış fakat yanlış hatırlamıyorsam troid kaynaklı da olabilirmiş. Kalp büyümesi teşhisi için ultrasonla bakılması gerekiyor
0
🌸rapisa
(25.06.21)
ecem hanım benim veterinerim.
çocukluğumdan beri sürekli veterinerlerle ve hayvanlarla haşır neşir olan biri olarak, genç yaşına rağmen gördüğüm en iyi veteriner diyebilirim.

ölüm fermanı olarak görülen mega kolonlu kedimi yaşattı.

çok geçmiş olsun.
kediler iki bacakla bile çok hareketli bir şekilde yaşayabiliyorlar, iyileşince eski hareketine kavuşacağından eminim.
umarım kalan hayatını bir daha böyle bir sorun yaşamadan sürdürür.
0
blatta hiberna
(25.06.21)
Blatta hiberna güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Bugün ameliyat oldu.benimde dileğim kedimin eski neşesine, hareketli günlerine dönmesi. Bende veterineri burada bir hayvanseverden öğrendim.
0
🌸rapisa
(25.06.21)
bilgilendirme için teşekkürler. 2 kedi evladı olan biri olarak çok üzüldüm. umarım kediniz çabucacık iyileşip eski neşesine kavuşur. ve umarım hayat ona bir daha hiç zorluk çıkarmaz.
0
batlegolas
(26.06.21)
(3)

Misafir kedinin işeme sorunsalı

philia sophia
Merhaba arkadaşım tatile giderken erkek kedisini bana bıraktı. Ama bu erkek kedi 5 gündür her yere işiyor. Strese girdi düzeni bozuldu derken temizlik manyağı oldum. Bu sorunu nasıl çözebilirim ? İşediği yerleri bulup her gün temizliyorum. Hep farklı yerlere işiyor. Kendi kumu vs var. Arkadaşın gelm
Merhaba arkadaşım tatile giderken erkek kedisini bana bıraktı. Ama bu erkek kedi 5 gündür her yere işiyor. Strese girdi düzeni bozuldu derken temizlik manyağı oldum. Bu sorunu nasıl çözebilirim ? İşediği yerleri bulup her gün temizliyorum. Hep farklı yerlere işiyor. Kendi kumu vs var. Arkadaşın gelmesine daha 1 hafta var ve bu durum iyice sabrımı zorluyor.
0
philia sophia
(25.06.21)
yapacak herhangi bi şey yok bence. tek odada kapatabilirsiniz ama hayvana yazık olur. ya da arkadaşınızın evine bırakacaksanız ve iki günde bir uğrayacaksınız. açıkçası 12 günlüğüne gitti ise başka eve bırakması saçma olmuş. sizin onun bulunduğu eve gitmeniz daha mantıklı olurdu.
0
elorelia
(25.06.21)
strese girmiş ve alan belirliyor.
yani eve "ben buraya geldim" diye işaret bırakıyor.

yapılacak pek bir şey yok maalesef, evet.
içgüdüsel olarak yapıyor bunu çünkü.
size henüz alışamadıysa belki 1-2 güne alışınca azalır ama o da kesin bir bilgi değil.
yine de sevgi gösterin elinizden geldiğince.
en azından stresini azaltır.
0
blatta hiberna
(25.06.21)
Kediler böyle maalesef, strese girince bu tarz tepkiler verebiliyorlar. Yapabileceğiniz pek bir şey yok.
0
roket adam
(25.06.21)
(2)

Sinovac sonrası yüksek ateş, halsizlik?

burakdonmez95
Geceyi zor çıkardım. Var mı benzer yan efektler yaşayan? Dün geceden daha iyiyim ama halsizlik var şu an.
Geceyi zor çıkardım. Var mı benzer yan efektler yaşayan? Dün geceden daha iyiyim ama halsizlik var şu an.
0
burakdonmez95
(24.06.21)
dün oldum, olduğumu unuttum.
sinovac'tan sonra bu tarz yan etki görene pek denk gelmedim sanırım.
psikolojik olmasın?

aile hekimliğinde olduysanız bir arayıp sorun, belki bir şey önerirler.
0
blatta hiberna
(24.06.21)
Annem benzerini yaşadı tam grip öncesi kırgınlık gibi ilk dozda.
0
hedep
(24.06.21)
(22)

Alman disiplini

dissendium
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insan
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insanlar mı?

Almanya'da yaşayan bir tanıdığım var teyzemin tarafında. Çocukları olduğunda çocuğun uyku saati geldiğinde çocuk ağlasa da çocuğu uyutuyorlardı. Türkiye'de çocuk ağlayınca tamam, uyuma deyip pes ediyorlar. Bu örnek abartılı mı yoksa tüm Almanya'ya yayılmış bir olay mı?
0
dissendium
(23.06.21)
Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.
0
whoosie
(23.06.21)
Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.
0
iddaaci
(23.06.21)
genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.
0
Labyrinthe
(23.06.21)
Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.
0
Anthony McCarten
(23.06.21)
Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.
0
🌸dissendium
(23.06.21)
avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.
0
helenart
(23.06.21)
Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.
0
turkuaz
(23.06.21)
Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha
0
durgunfoton
(23.06.21)
Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)
0
yarey
(23.06.21)
Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.
0
cooperr
(23.06.21)
21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?
0
1195
(23.06.21)
Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi
0
divit
(23.06.21)
Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.
0
Ley
(23.06.21)
Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.
0
PopeHope
(23.06.21)
Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-
0
anten
(23.06.21)
Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.
0
depresif çocuk
(23.06.21)
Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.
0
Jux
(23.06.21)
(22)

yumurtaya alternatif ne olabilir şeker sınırındaki bir şüşko için?

der meister
"şeker sınırındaki şüşko" kısmına dikkatinizi çekmek isterim. mümkünse glisemik indeksi düşük, proteini bol, hatta bi' de hazırlaması yumurta kadar olmasa bile kolay/fazla vakit almayan gıda(lar) önerebilir misiniz? yumurtayı çok severim ama haftanın yedi günü yemek istemiyorum. öte yandan yemek rep
"şeker sınırındaki şüşko" kısmına dikkatinizi çekmek isterim. mümkünse glisemik indeksi düşük, proteini bol, hatta bi' de hazırlaması yumurta kadar olmasa bile kolay/fazla vakit almayan gıda(lar) önerebilir misiniz?

yumurtayı çok severim ama haftanın yedi günü yemek istemiyorum. öte yandan yemek repertuarım pek geniş olmadığı için öğle saatlerinde saydığım kriterleri karşılayan sağlıklı bir öğün hazırlamakta zorlanıyorum.

hani işte nasıl dört yumurtayı haşlayıp hap niyetine yutabiliyorsak o tarzda çok vakit almayan, temel bi' şeyler arıyorum. var mı böyle ikinci bir mucize besin?
0
der meister
(22.06.21)
Lor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.06.21)
@forvet, hocam "baklava ye kahvaltıda belki daha çabuk geberirsin" desen daha az canım yanardı :(( hiç sevemedim loru acayip tatsız tuzsuz bi şey ama belki baharatla falan gidebilir belki, teşekkür ederim.

@konetsu, kırmızı eti fazla tüketmemem gerekiyor şu an için sağlık durumumdan dolayı. tüketeceğim zaman da akşam yemeğinde yemeye çalışıyorum. bana daha ziyade böyle sağlıklı ve basit kahvaltı lazım. intermittent fasting yapıyor ve karbı elimden geldiğince az tutmaya çalışıyorum. keto benim asla yapabileceğim bir şey değil açıkçası, aşırı zorlar ama ne yiyip içtiğime baktığım için genelde 70-80 gram civarında kalıyor karb zaten.
0
🌸der meister
(22.06.21)
verdiğin cevapla ilgili olarak yazıyorum:
karbonhidrat için 70-80 maalesef çok yüksek, onu tekrar gözden geçir bence.
çok bol yeşil yapraklı sebze, protein olarak da lor tarzı peynirler, yumurta, beyaz/kırmızı et, yoğurt tüketirsen bence dengeyi bulursun.

senin durumun için doğru olan şey aslında omad.
dr. eric berg'ün youtube kanalını yalayıp yutarsan gerisi çok kolay.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
@blatta hiberna, eric berg'ü yıllardır takip ediyorum ama keto kısmı bana çok ağır geliyor. günlük 60-70g karb düzenli değil bu arada. ketosise girmemi engelleyecek kadar çok tükettiğim için öyle bir rakam verdim. yani çoğu gün 50'nin altında kalıyor ama ketosise girip de çatır çatır yağ yakacak boşluk vermiyorum fazla. çünkü doğrusunu söylemek gerekirse keto yapmak istemiyorum. bıraktığım an geri şişeceğimi biliyorum ve ömür boyu ketoyla yaşayacak motivasyonum ve disiplinim yok. ben daha ziyade "IF + düşük karb + sağlıklı yağ + bol protein" formülüyle ilerlemeye çalışıyorum. şimdi diyeceksin ki "ulan zaten keto bu" ama işte ben üç gün karb yemeyip bir gün iki patates yesem keto işi bitiyor.
0
🌸der meister
(22.06.21)
ama öbür türlü de o iki gün yemediğin, karb'ı düşük tuttuğun günkü emeklerine yazık.
keto dediğin makarna, pilav, ekmek, patates ve şeker sınırındaysan meyve yememek.
illa guacamoliler falan yapmak zorunda değilsin ki.
türk tipi her zeytinyağlı (barbunya, fasulye pek yememen lazım gerçi) ya da tencere yemeği zaten keto.
o kadar da atla deve değil yani.

herhangi bir protein yanına salata, cacık falan yemek ya da en kötüsü bir tavuk şiş, et şiş yemek (yanındaki iki kaşık bulguru dahil bile etsen olur) yeter, oldu bitti işte.

ekmek diye tutturuyorsan da protein ekmekleri var, ondan ye.
biraz pahalı sayılabilir gerçi ama olacak artık o kadar.
hadi omad yapma, iki öğün ye ama en geç beşte, hadi bilemedin altıda ye.

şeker sınırındaysan zaten patatesi hayatından çıkart düzelene kadar.
bir de çok fazla su iç, o kadar işte.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Polonez'in hindi fümesi güzel. İşlenmiş et ama haftada 1 yemenin çok fazla zararı olmaz herhalde.. Yanına da ceviz veya avokado, peynir zeytin.

Peynirli cevizli/bademli avokadolu yeşillikli kahvaltı salatası olabilir yine.
0
gmzo
(22.06.21)
hah işte bundan söz ediyorum... o yazık olma kısmı benim canımı çok sıkıyor. psikolojik olarak müthiş bunalıyorum ve keyifsiz hissediyorum. sağlıklı olmak için yaşam tarzımda değişiklikler yapmam gerektiğinin farkındayım ki bunu yapıyorum zaten. buna hiç itirazım yok. yani "niye börek yiyemiyorum kardeşim allah allah" şeklinde bir isyanım yok ama haftalar veya aylar boyunca patatese bile el süremeyecek olma fikri delirtiyor beni. "böyle hayat mı yaşanır" diyorum. şimdi mesela bunu aylarca yaptım, her şey çok güzel... sonra birinin doğum gününde bir dilim pasta bile yiyemiyorum. yiyince tekrar ketosise girmek için 3-4 gerekiyor falan. ben bu tarz bir beslenme düzeniyle başarılı olacağımı hiç düşünmüyorum açıkçası. IF ve olabildiğince düşük karb yetmez mi, niye illa keto :(
0
🌸der meister
(22.06.21)
neden illa keto?
çünkü kilo verme sürecini yarıya yarıya azaltır da ondan.
yani iki sene gırtlağına hakim olup sürünüp sürekli üzerinde kilo verme ihtiyacının getirdiği baskıyla yaşayacağına, altı ay temiz bir keto ve if kombosuyla konuyu bağlarsın.

ondan sonra arkadaşının doğum gününde bir dilim pasta yediğinde haldır haldır ketoya girmeye ihtiyaç duyacak bir kilon da olmaz.
istiyorsan haftada 1-2 öğün cheat edersin ve bu seni şeker sınırına getirmez.
çünkü o sıralarda kilonu vermiş, sağlığına kavuşmuş ve otomatikman hareketi artmış bir insan olursun.
kızların ilgisi, "ya şu gömlek de ne güzel durdu üstümde" etkisi derken, zaten kendi kendini kontrol edebilmeye başlarsın.

metabolizman da her anlamda düzeleceği için zaten bünyene bir dilim pastanın edeceği etki de şimdiki gibi olmaz.

bu süreçte insana kendini en güçlü hissettiren şey, en sevdiği şeyi yememeye direnmek oluyor.
2-3 gün açlık hissedeceksin, sonra zaten acıkmıyorsun bile.
sık dişini, gir ketoya.
düşündüğün kadar zor değil.
patatesler kaçmıyor, hayatının sadece birkaç ayı yemeyeceksin, onlar orada duracak.

gerekirse kendine patates hedefi koy, altı ay sonra üç porsiyon patates kızartması yiyeceğin günü düşünerek yaşa.
yani patates aşkını hedefe dönüştürsen bile motive olursun.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
şimdi sen böyle yazınca çok mantıklı geldi aslında ya, ben ketoya mafya üyeliği muamelesi yapıyorum resmen, 3-5 ay düzgünce yapıp sağlıklı kilona indikten sonra git yiyorsan yine patates ye allah allah, niye bu kadar dramatize ettiysem.

eric berg hocamın zaten hastasıyım, senden de böyle bir motivasyon gelince şu an bunu denemeye karar verdim. dediğim gibi ben zaten şu an büyük ölçüde keto besleniyorum, sadece ketosise girip girmediğim konusunda bilgim yok, çünkü aktif olarak karbonhidrattan uzak kalmaya gayret ediyorum. o açıdan açıkçası zorlayacak bir şey de yok. yalnızca gerçekten çok sevdiğim canım papateslerime bir süre veda etmem gerekecek jdfdkf.

umarım 3-5 ay sonra buraya daha sağlıklı, daha mutlu, bir ayağı çukurda olmayan birisi olarak gelebilir ve cevaplar için teşekkür edebilirim. şu zamana kadar "amaan gencim daha hallederim" diye ciddiye almadığım için hep motivasyon sorunu yaşamıştım ama artık doktorun da uyarısıyla umarım bir şeyleri değiştiririm. LET'S GO FAT BOI
0
🌸der meister
(22.06.21)
dünyada kıtlık çıktığında bile insanlar patates yiyebildiler.
yani onları tüketmek için acele etmene gerek yok.

yap mis gibi ketonu.
et salata dendiğinde de çok abartma.
marulu, rokayı kesmeden kuzu gibi kemirsen o da salata oluyor.
at fırına mantar üstüne mozarellayı, yoğurtlu patlıcan salatası yap, yoğurtlu semizotu ye, köfte yanına cacık ye, hepsi keto işte.

kabak dolması bile keto, bas yoğurdu ye.
(içine pirinç değil bulgur koyarsan daha iyi tabii ama olsun)
yani normal ev düzeniyle bile keto yaparsın.
baktın canın istiyor, haftada 1-2 öğün öğle saatlerinde iki kaşık da bulgur pilavı ye etin yanına.
omad yap, yapamıyorsan öğlen proteinini ye, akşam çorba, sebze, yoğurt vs. kombinasyonu yap.

dediğim gibi 5'ten 6'dan sonra yeme, kilon fazla olduğu için muhtemelen vücut kitlene göre 4 litre falan su içmen gerekebilir.
onu iç, zaten o su sana kilo verdirecek.
bağırsaklarını da o çalıştıracak.
seni tok tutan da o su olacak.
kaç litre su içmen gerektiğini bir diyetisyenden ya da internetteki hesap makinelerinden öğren, o hedefi tutturmaya gayret et.
ilk başlarda su mide bile bulandırıyor ama sonra alışıyorsun.
suyu içmeye alışınca da sabahları limonlu ya da elma sirkeli su iç bir bardak.

ilk 3-4 gün açlığa, su içmeye alış, sonra gerisi gelir.
yavaş yavaş geliştirirsin.
iki öğün başlarsın, omad'a geçersin, sonra tek gün atlamalı bile yaparsın kendiliğinden.
hatta buna alışıp o kiloları verip kendini iyi hissetmeye alıştıktan sonra o hedefindeki patatesi yediğinde, "e bu muydu yani?" falan dersin.

yaparsın.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
blatta hiberna süpersin. beni de gaza getirdin durduk yere.

yancı olarak şu keto önerilerini bir listelemeni istesem. mozeralla mantar hiç aklıma gelmemişti.
0
absel
(22.06.21)
Buraya çok güzel öneriler yazılmış kilo vermek isteyen ama motivasyonunu sürdüremeyen biri olarak takip etmek istiyorum. Umarım der meister gibi motive olabilirim. Cevabım silinmesin diye örneklerim:

Domates rendesi ile pişirilmiş beyaz peynir
Hindi fümeye sarılmış cevizli karabiberli lor
Tabi benim için bunlar yumurtanın yerini tutmuyor. Ama yumurtayı belki aynı şekillerde yediğiniz için bıkmışsınızdır. Kabak rendesi veya mantar ile yapmayı deneyin. Çok güzel oluyor.
0
curukturpkokusu
(22.06.21)
kendi yaptıklarımdan örnekler vereyim:

-bildiğimiz cacık ve haydari.

-bildiğimiz, balıkçılardaki yoğurtlu patlıcan salatası.

-fırında mantar üzerine mozzarella (üzerine kırmızı toz biber)

-fırında graten türü şeyleri beşamel soslu değil, süt içine atılmış kaşar ya da mozarellayla yoğunlaştırıp bir kıvam vererek yapabilirsiniz.

-sumaklı maydanozlu soğan (kebapçılardaki)

-turşu (özellikle lahana).

-yoğurtlu, sarımsaklı semizotu.

-zeytinyağlı her türlü sebze ama dr. berg bezelye ve bean yememek gerektiğini söylüyor, o yüzden daha çok enginar, pırasa falan tercih edin.
pırasa pirinçsiz de oluyor.
enginar istanbul usulü zaten dereotlu yapılır ya da patatessiz, sadece havuçlu yapabilirsiniz.
pişmiş havucun gi'i nispeten yükselse de, ince ince doğrarsanız porsiyon başına 3-4 ince dilimden bir şey olmaz.
bean meselesi yüzünden piyaz olamıyor maalesef.

-kabak mücver (bir kilo kabak içine atılan iki kaşık undan bir şey olmaz, olur diyen badem unu kullanabilir, tadı alınmıyor zaten)

-patlıcan biber kızartması.
domates sosundan yoğurduna kadar keto, sadece derin yağda kızartmasanız daha iyi, yarım parmak yağda çevirirsiniz.

-sotelenmiş soğan, kapya/çarliston/bell pepper, mantar ve ıspanak.
wok tavada söylediğim sırayla kavurun, tavanın altını kapatıp bir avuç mozarella atıp karıştırdığınızda kremalı gibi oluyor tadı.

-şekersiz coleslaw mümkün.
dr. berg'ün dediğine göre çiğ havuç yemek keto'ya aykırı değil.
normal limonlu havuç rendesi de salata olarak yenebilir.

-mayonezi evde yapabilirsiniz, çok kolay oluyor, sossuz kalmayın.
hardal da ketoya engel değil, aklınızda olsun.
ayrıca acı seviyorsanız tabasco falan da kullanabilirsiniz, ki acı faydalı bir şey.

-humus (nohut tüketimi bazen sakıncalı olabiliyor, çok abartmayın bunu)

-az bir cevizle girit ezme (lor, ceviz, maydanoz, zeytinyağı) yapabilirsiniz.
badem ve fındık keto için pek uygun değil, o yüzden ceviz içiyle daha iyi.

-şakşuka

-karnıbahar rendesinden yapılan "körili" pilav.
karnıbahar rendesinden yapılan pizzalar olmuyor maalesef, ama pilav çok başarılı oluyor.
çok kavurun, içine biraz et ya da tavuk suyu ekleyip çekmesini bekleyin, en son köri ve zerdeçal atın, karnabahar demezsiniz.
görüntüsü pek hoş olmayan bir lapaya benzese de, lezzeti etin yanında falan gayet iyi oluyor.

-fırında ya da ocakta közlenmiş bostan patlıcanı ikiye bölüp içini mozzarellayla ve çeşitli baharatlarla (ve mesela maydanozla) falan karıştırıp yine üstüne kaşar ya da mozzarella koyup tekrar fırına verebilirsiniz.

-tencere yemeklerinin hepsi ketoya uygun.
kabak dolmasından ıspanak yemeğine, kapuskaya kadar.
sadece dolma gibi şeylerin içine pirinç değil, bulgur koyun, onu da az koyun.

-fırında üstü her türlü peynirli her türlü sebze yapılabilir.
mesela patlıcan, üzerine domates, üzerine mozarella gibi.

aklıma gelenler ve benim kendi diyetimde yaptıklarım bunlar.
ayrıca mozzarellalı ve badem unlu çok basit hamur tarifleri var youtube'da.
onlarla sarımsaklı ekmek veya pizza yapabilirsiniz.
bir de bol yumurtalı cloud bread denen bir şey var.
bunların dışında, hazır olarak da mestemacher protein ekmeği de keto'ya uygun.

o ekmeklerle hardallı, evde yaptığınız mayonezli, didiklenmiş tavuk göğüslü ya da hindi/et fümeli, domatesli falan sandviçler de yapabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Çok güzel tavsiyeler gelmiş ama bu Dr. Berg dediğiniz adamın gerçekte doktor olmadığının farkındasınız di mi :( ne bileyim konuya vakıf biri değil yani, burada iki makale okuyup benzer site kurup aynı işi yapabilir herkes.

Bu arada ben bi dönem intermittant fasting ve aşırı sıkı olmayan bi low carb diyetle 6 ayda 12 kilo vermiştim tam pandemi öncesi (Ekim 2019-Mart 2020). 87'den 75 civarına düştüm. Hatta 73'e doğru gidiyordum ki pandemi başladı ve eve kapandım, kahvaltısız sistemimi sürdüremedim, hareketsiz kaldım derken şu an itibariyle 81-82 civarındayım yine :(

Yani keto falan iyi güzel de, bence aşırı kasmadan güzelce dikkat edip, bol su içip, hareket ettiğin zaman fena olmayan bi ilerleme kaydediyosun.
0
nundu
(22.06.21)
@nundu:
eric berg yerine jason fung da koyulabilir, youtube'da popüler olan ve if/keto öneren herhangi bir doktor da.
aşağı yukarı aynı şeyi söylüyorlar.
verilecek kilosu 20 üzeri olan insanlar için dediğiniz şekilde kilo vermek pek mümkün ve kolay olmuyor.
çünkü işin önemi insülini yükseltmemek.

siz eminim daha fit olmuşsunuzdur ama 6 ayda 12 kilo çok az bir kilo bu tip durumlar için.
fena olmayan ilerleme değil, sağlık nedeniyle keskin ve hızlı bir değişim gerekiyor.
çünkü 20+ (hatta 30, 40, 50, 60+) kilosu olan insanların metabolizmaları, insülin dirençleri, hormonları da ona göre çalışıyor.

ve dolayısıyla bu süreçteki kişilerde kramplardan, hormon dengesinin bozulmasına, diyabetten insülin direncine, ishalden kabızlığa bir sürü şey de oluyor ya da diyet sürecinde bunlar yaşanıyor.
benim diyetisyenimin çözemediği kramp sorunumu eric berg çözdü mesela.
sirkeli su içmeye başladım, kramplar geçti.

kendi adıma, if ve ketoyu destekleyen bir diyetisyenim olmasına rağmen asıl kiloyu diyetisyen sayesinde veremedim.
çünkü barbunya yememde sakınca olmadığını düşünüyordum mesela.

konuya vakıf değil demek biraz haksızlık olur yani.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
elinize sağlık, muazzam öneriler. kopyaladım, sakladım.

iki sorum var:

- patates haşlansa bile olmuyor mu?
- hardaldaki şekerde sıkıntı yok mu? şekersiz bulamamıştım bir zaman.
0
absel
(23.06.21)
@absel:

patates maalesef olmuyor.

hardalın şekersiz olanları var.
genelde yabancı ve biraz daha pahalı markalar oluyor ama var.
daha şekersiz olanlar dijon hardalları oluyor anladığım kadarıyla.

edit:
içeriğine baktım, en ulaşılabilir olan delizia'da yok mesela şeker.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
belki 10 yıldır burada yazıp çiziyorum, bu kadar verimli ve birden fazla kişinin faydalandığı duyuruya az rastladım. emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

benim boyum 178. hayatımın ilk 20 senesinde tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmemiş, ne yediğine asla dikkat etmemiş, hentboldan tutun buz patenine kadar farklı farklı en az 5-6 sporu yapmış biriydim. kiloma hiç bakmıyordum ama gayet fit ve sağlıklı biriydim işte.

ne olduysa üniversiteye başladıktan sonra sakatlık, fiziksel aktivitenin durması, depresyona bağlı AYU GİBİ YEME vs. derken sadece altı yıl içinde (tahminen 67-75 aralığından) 115'e kadar çıktım ve doktorlar bile artık "birader sen de abarttın artık dur istersen" demeye başladı.

o yüzden hiç ama hiç alışık olmadığım halde artık her şeyi saymak ve dikkatli olmak durumundayım. blatta hiberna'nın dediği gibi iş bu noktaya gelince ve şüşko olunca hiçbir şeyi normal yapamaz oluyor insan. çıkıp yürüyeyim desem bir hafta eklemlerim ağrıyor diye ağlıyorum. mümkünse bu durumun da tabii ki sağlıklı fakat mümkün olan en hızlı şekilde sona ermesini istiyorum çünkü böyle yaşamaya devam ettiğim her gün vücudumu perişan ediyor ki yaşadığım iğrenç değişimi tecrübe etmeyen birinin anlaması mümkün değil, umarım hiç kimse anlamak zorunda da kalmaz zaten.

ben bu gece başlıyorum. mevcut düzenim dolayısıyla ketosise girmemin maksimum birkaç gün süreceğini ümit ediyorum. bu duyuru bizler için milat olsun, şüşkoluk eski günlerin yorgunluğu olarak kalsın.
0
🌸der meister
(23.06.21)
iyi gidersen 3-4 gün içinde ketosise girersin.
hadi bir hafta olsun.

girdiğini de anlarsın zaten merak etme.
ben ketosise girdiğimde, akşam 10'da buzdolabı temizlemiş, küvet ovmuştum enerjiden ne yapacağımı bilemeyip.

bir de yukarıda yazmamışım ama kendi deneyimimden yola çıkarak, olabildiğince erken yatıp olabildiğince erken kalkmak çok önemli.
uykusuzluk dünyada iştahı en çok açan şey.

gün içinde uyumadan, gece olabildiğince uzun uyumanı tavsiye ederim.
gün içinde uyumak insülin dengesini ve hormonları şaşırtıyor biraz, uyanınca acıkıyorsun.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
blatta peki sen bu idrar çubuklarından kullanıyor musun? kullanıyorsan önerebileceğin ve güvendiğin bir marka var mı? sanırım aynı zamanda kandaki glikoz oranını gösterenleri de varmış bunun. o açıdan ekstra faydalı olabilir diye düşünüyorum. acon mission expert gözüme çarptı mesela, şu: www.hepsiburada.com

işimi görür mü bu?
0
🌸der meister
(23.06.21)
valla ben hiç kullanmadım ama beni en çok fitbit motive etti.

diyete başladığım günden itibaren nabzım, uyku puanım, uykudaki oksijen seviyem her gün birer ikişer değer değişti.
şimdi bu süreci izlemek eğlenceli geldiği için acaba açlık kan şekerini falan da ölçüp iyice delirsem mi diyorum.

eğer motive edecekse al, öyle şeyler işe yarıyor.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Ben de takipte kalmak adına bir iki yemek önerisi yazayım:

//1 kabak rendesi ile 2 yk bulguru az yağda (sarımsak da olursa süper oluyor) pişirip üzerine yoğurt & toz biberli yağ gezdirmek (opsiyonel)
//karnıbaharları az yağda kavurup (az miktarda haşlama da olabilir) üzerine yoğurt & toz kırmızı biberli yağ ile çakma mantı oluyor, az kıyma da kavurursanız mantıyı hiç aratmıyor.
//etlerin yanına pilav yerine küçük doğranmış brokoli kavurulup içine çok az soğan tozu eklerseniz sürekli haşlama yemenin verdiği sıkıntıdan kurtulabiliyorsunuz.
//makarna seven biriyseniz Shirataki Noodle veya Konjac Noodle gibi ürünlerden tüketebilirsiniz.
//kerevizin rendelenip tavada çok az öldürüldüğü ve yeşil elma rendesi & yoğurtla karıştırıldığı bir salata hem doyurucu hem fresh bir alternatif oluyor.
//salataları köz kırmızı biber ve turşu ekleyerek farklılaştırabilirsiniz
0
ruz
(23.06.21)
(29)

Abimden yedigim azari gururuma yediremiyorum

Bikit
Merhabalar, Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor. Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdu
Merhabalar,

Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor.

Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.
Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdugu icin abimin esinin annesi de onlarda kaliyordu. Ben de onlara dahil olmus gibi oldum. Ozellikle abim, esi, esinin ailesi en buyuk yardimcilarim oldu

Ktlerim bittigi hafta tekrar abime ciktigimda esi soguk davranmaya basladi. Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi. Yani her gun onlara gitmememi ima etti bir anlamda. Ben de anlayisla karsiladim. Sonucta yeni dogum yapti, ben de cok pozitif durumda degilim, onun da kendine gore dertleri var. Ama annesi, kardesi vb. onlarda kaliyordu. Bu arada benim onlara gitme amacim yemek yemek ya da hizmet degildi. Cok ciddi intihar egilimlerim vardi ve doktor yalniz kalmamami onerdi. Major depresyon tanisi aldim. Televizyon acip oturuyordum zaten gunde 1-2 saat ancak onlardaydim.

Bu arada saclarim kaslarim dokuldugu icin disariya da cikamiyordum ihtiyaclarimi internetten karsiliyorum. Surekli hastaneye gittigimden abimlerin adresini vermistim. Daha sonra bunun icin de beni uyardilar. Cocuk uyuyormus zile basiliyormus baska adres versen olmaz mi gibi seyler. Tamam dedim. 3 ay hic bir sey siparis vermedim. 70 yasinda babami ariyorum o alip bana getiriyor. 2-3 is arkadasim baya bi kosturdular ihtiyaclarima.

2 gun once yine bir siparis verdim. Radyoterapilere her gun gittigim icin esine sordum size gelebilir mi bu kargom diye. Tamam kapiya not yazarim oraya birakirlar dedi. Bugun cikarken baktim kapiya not yazmis cocuk uyuyor kapiya birakin diye. Ama kargocu gormemis zile basmis. Babamla radyoterapiden ciktik, abim aradi. Once nasilsin falan diye 10 dakika muhabbet etti. Alakasiz seyler sordu. Sonra senin kargon gelmis dedi. Daha gelecek mi dedi. Cocuk uyuyormus zile basmislar hos olmamis gibi seyler soyledi. Esim rahatsiz oluyor zaten zor uyutuyor dedi. Ben de bunu soylemek icin 10 dakika yalandan muhabbet etmene gerek yoktu bi daha gelmez kargo kusura bakmayin dedim. Cok da sakin, izole yasayan insanlar degiller. Evde 7-8 kisi akraba gunu, cocuklu insanlar gunu falan yapan tipler.

Sonra biraz icime oturdu. Cocugum olmadigi icin anlamayabilirim belki. Ama bu durum beni uzdu acikcasi. Agladim epey. Onlari bi miktar anlamakla beraber simdi ne diyecegimi, nasil davranacagimi bilemiyorum. Belki asiri duygusal bir donemdeyim fazla alinganlik yaptim ama gidip alacaksiniz tabi bi gidin diyesim geliyor. Su anda muhtac durumdayim cunku. Trip ya da pasif agresiflik yapmak istemiyorum. Ama onlarin o cocuklu hayat cemberine de girmek istemiyorum artik. Bana ne onerirsiniz bu duruma yaklasimimla ilgili? Goremedigim bir hatam var mi?
iyi aksamlar.
0
Bikit
(22.06.21)
kusura bakmayın, biraz haddimi aşabilirim ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla abinizin eşi buldumcuk anne sendromuna kapılmış.
abiniz de buna çanak tutuyor,
böyle durumlarda lafı edilecek şeyler değil bunlar.

kırıcı ve üzücü olduğunu çok iyi anlıyorum, üstelik normalin dışında da bir ihtiyacınız var ama mecburen araya biraz mesafe koymanız gerekiyor.
dünyada bir gün herkesin birilerine ihtiyacı olabilir, oluyor da.
bunları biraz düşünmek lazım.
düşünememek onların ayıbı.

kendinize farklı bir sistem kurmaya çalışın.
gerekirse kargo şirketleriyle konuşun, kargonuzu sizin kapınıza bıraksınlar.
ya da başka bir yol bulun.

bu gibi durumlara da "insan doğası" deyin, geçin.
üzülmek size iyi gelmez.
çok geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Kargocu niye onlarin ziline basiyor anlamadim.
Zil olayini cozseniz kavga bitecek.
0
divit
(22.06.21)
Abinin esi fena. Sal gitsin abini de esini de sana destek olan olacak baskalari varsa
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.21)
@divit

çünkü bu arkadaş o sırada evde olmuyor, ben öyle anladım.

Bence abiniz zil konusunda haksız. AMA sizin de her gün gidip 1-2 saat onlarda oturmanız normal değil, artık abinizin kendi evi, kendi hayatı var.
0
hayirsiz
(22.06.21)
anlattigin hikayede kargocu zurnanin son deligi gibi. bence kargocu bahane. hani onlari da suclamak istemiyorum seni de; ama hem depresyon hem kanser olup ustune yeni evli insanlarla yakın olmak çok hassas bir durum. muhtemelen farketmedigin seylerle rahatsizlik veriyorsun. abin de kibar olmaya calismis ama bir yere kadar, umarım bir an onxe duzelir
0
buenosdias
(22.06.21)
Zile cozum bulunur, surada herkes elektronikci.

bulamazsan da benzincilerde,avm'lerde kargo kutulari var oraya yonlendirebilirsin. Bazi esnaflar da kargo noktasi.
0
divit
(22.06.21)
Abin ve eşi kötü insanlar olsalar seni kt durumunda yalnız bırakırlardı. Abimin 3 ay önce çocuğu oldu ve ben de bir süre yardım için gidiyorum er birey olarak. Çocuk inanılmaz yorucu birşey. Derdini hiç anlamıyorsun herşeyi cidden dert. Doğum sonrasında kadın bireyler de o süreçteki zorlukla biraz değişiyorlar. Bence bu biraz birşeylerin üst üste gelmesinden kaynaklı. Bu kadar dert etme.Yengenin annesi sonuçta aileden biri ve sana kıyasla çok saha farklı iletişimi var. O yüzden kendini kıyaslama onlarla. Kendi sağlığına odaklan bir yerden sonra her koyun kendi bacağından asılıyor
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(22.06.21)
abini de seni de tanimayan biri olarak "gurur" falan tarzi seylere cok takilma. hayat uzlasma ve taviz uzerinden yurur. abin tutup senin karakterine laf soylememis. cocuk bakmak da asiri iskence bir olay, bunalmis olabilir.

aninda cevap da vermissin zaten, "icimde kaldi" demelik bir durum da yok. o yuzden devam et.
0
hot potato
(22.06.21)
Benim diyeceğim şey şu;
Kargoyu kendi katınıza yönlendirip kendi kapınıza kapıya bırakın yazmanız bir çok sorunu çözerdi eğer hırsızlık konusundan çok korkmuyorsanız.

Dürüst olayım, bazen size çok basitmiş gibi gelen şeyler karşı tarafa batabiliyor, bu kargo mevzusunda sadece zile basılması değil belki, sizin daha sonra kargonuzu almaya çıkmanız da batıyor olabilir, mesela sadece şey diyebilirsiniz, kargomu alıp gidiyorum, bu durumda onları kargo şubesi gibi kullanıyorsunuz gibi durur.

Burada size haksınız demek değil amacım, bazen ne kadar empati yapsanızda anlayamayacağınız şeyler olabiliyor.

Mesela ben örnek vereyim, bir arkadaşım, kendisinin benden isteyeceği bir çok şeyi yapabileceğim birisi, bana abi benim amazon hesabı yok sen alsan olur mu dediğinde bu bana batıyor. Bak çok basit bir şey ama batıyor.
0
atom karincanin torunu
(22.06.21)
Lohusa/yeni anne kadın çok özür dilerim göğüslerini bir salmak don atlet gezinmek ister. Sizin de hassas döneminiz sağ olsun güzel karşılamış. Ama sınır dolmuş biraz.
Anne olmak yetebiliyor muyum korkusu onu da germiş. Bu çocuk uyutmak dünyanın en zor işlerinden. Bizim zile yanlış basan bir yaşlı komşu var bu adam her bastığında çocuk uyanır ben de ağlardım içli içli. 40 dk emzir uyusun biri zile bassın dön başa, dünyam yıkılırdı. Abartı bir tepki biliyorum ama o an abartı gelmiyor işte dengen bozulmuş bir kere.
O sizin depresyonunuzu çekmiş siz de onun depresyonunu çekin uzak durun. Sakın kendinizi üzüp suçlamayın. Siz ebeveyn değilsiniz hesap edemezsiniz, onlar rahatsızlıklarını dile getirmiş siz de yapmazsınız konu kapanır.
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Çocuk uyutmak zor, zille falan uyandırılması muhabbetine maraz yapmayan görmedim. Eve kargo söyleme dediği halde niye zorluyorsunuz ki? Trendyol falan teslim noktaları yapmış. Marketler de saatli getiriyor. Bence düzenlenebilecek şeyleri düzenlememişsiniz.
0
baal
(22.06.21)
Kadınların çoğu hamilelik depresyonuna girip uzun süre çıkamıyor. Çocukları 3 yaşına girene kadar da oldukça sinirleri bozuk oluyor. Hem uykusuzluk hem çocuğa bir şey olacak endişesi hem hormonlar hem yetersizlik hissi. Siz de çok pozitif hissetmiyor olabilirsiniz ama alan tanımak konusunda alınganlık göstermeyin böyle dönemlerde insanların ihtiyacı oluyor. Buldumcuk anne diyenleri de çocuk doğurup büyütmeye davet ediyorum. Karşılıklı hoşgörü ile halledilemeyecek bir olay değil.
0
eatpraylaw
(22.06.21)
abiniz kötü bişey söylememiş ki sizi dolduracak. bence fazla alınganlık ediyorsunuz. onların da ilk çocukları. ana-babalığı öğreniyorlar. neyi nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. günlerce uykusuz kalıyor insan ilk zamanlar. abinin eşine de hak vermek lazım biraz.

karşılıklı hoşgörü içerisinde halledilmeyecek şey yoktur. bence bi akşam küçük bir hediye ya da ne bileyim akşam yemeği alıp gidin arayı soğutmadan. araya soğukluk girdimi kolay kolay düzelmez tekrar.
0
naksidil
(22.06.21)
şimdi tanımadığım bir kimsenin niyetini veya samimiyetini bilemem tabi ama küçük bebeği olan bir baba olarak söyleyebilirim ki, zil konusu gerçekten bahane filan olmayabilir. gerçekten hayatı kabusa çeviren bir şey. bebek hadi iki salla pış pış yap uyusun bir varlık değil, uyutmak gerçekten çok uzun vakit alabiliyor ve yorucu. dakikalarca, saatlerce uyutmaya çabalıyorsunuz ve o bir zil her şeyi bok etmeye yetiyor. çok defa yaşadık.

kendinize göre haklısınız, bunalım, yalnız kalmama tavsiyesi vs ama ortada evli bir çift var ve hemen her gün sektirmeden 1-2 saat eve gelen biri var. yani hiçbir şey yapmasanız bile bu bir yerden sonra çok rahatsızlık verici olur. evde çocuklu insanlar günü, bilmem ne günü yapmaları kendi istedikleri zaman yaptıkları bir şey, sizin her gün gelmeniz veya gelmeseniz bile kargo sebebiyle dolaylı yoldan varlığınızın bir şekilde o evde kendini hissettirmesi aynı şey değil.

aslında abiniz bence gayet dürüst ve kibar bir insan gibi geldi bana. ''Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi'' yani gayet düzgün konuşmuş. burada tabi çelişki şu, bunlar soylenirken abinizin eşinin anasının, danasının evde ikamet etmesi. bu da karşı olduğum bir durum, çogu çocuklu çift aman cocuğa baksın diye kadın tarafının annesini eve getiriyor. tamam kolaylık da huzur muzur kalmıyor genelde o durumda da. (biz iki tarafın ailesine de uzak bir şehirde olduğumuzdan aile büyüğü filan yok ama cevremde çok sahit oldum)çiftlerin mahremi falan kalmıyor. bir kere getirmişler ya şimdi kolaylarına geldiği için veya git diyemedikleri için veya abiniz rahatsız olsa bile abinizin eşi, anneme git mi diyorsun bla bla yaptığı için abinizin kaynana evde. sizin de zorunuza gidiyor. ama dediğim gibi sizin de o veya bu sebeple her gün onlarda olmanız bence doğru değil.

ya ben aslında aynı aileden kişilerin, hele ki evlilik falan varsa aynı apartmanda komşu olmasını da tasvip etmiyorum. yani sürekli dip dibe olmaz ki. şahsen sosyal hayattaki arkadaşlarımla bile aynı apartmanda olmak istemem.

kargo için kesinlikle alternatif bulun.
0
wilhelmwasmuss
(22.06.21)
bu kadar duygusal olmamalısınız bence. abinizin eşi kendi ailesiyle kalmak istiyor olabilir, kendisi uyuyamıyor olduğu için uyutma meselesine takılmış da olabilir.

abiniz kırmamak için uğraşmış gibi ama siz bayağı hassas olmalısınız sahiden, insanları bu kadar umursamamaya çalışmanız en doğrusu.
0
dnzdnz
(22.06.21)
yeni bir anne olarak soyleyebilirim ki bebegi uyuttugun anda calan zil gercekten insanda o zili gereksiz calan insana kafa atma istegi uyandiriyor. butun gece uyumamissin ve neden agladigini kendi bile bilmeyen bir canliya bakim vermeye calisiyorsun. belki kucaginda uyumus ve yaklasik 1 bucuk saat boyunca sadece biraz sessizce oturabilmek icin kipirdamadan durmussun. ya da ne bileyim bebegi uyutayim dusa gireyim/tuvalete gideyim/yemek yiyeyim demissin. insani ihtiyaclarin icin bile beklemekten bahsediyorum farkindaysan. tuvalete gitme hayaliyle 1 bucuk saat uyutmaya calistigin bebegi tam yatagina koydugun anda seninle hicbir ilgisi olmayan ve farkli sekilde pek cok cozumu olabilecek bir sey yuzunden zilin calindigini ve bebegin uyandigini dusun. buyutmuyorum, abartmiyorum, yasamayan bilemez anlayamaz diyorum. biz apartman girisinden calan zile kapatma dugmesi taktik ve evin kapisina da bebek uyuyor zili calmayin yazdik. ona ragmen bazen oyle bir an oluyor ki bekledigim kargo geliyor ama ben bebegi emzirerek uyutuyorum. kapi acmak inanilmaz bir problem oluyor. ya dalmak uzere olan bebegi uyandirip kapiyi acicam ya da lanet olsun kargosuna diyip acmiycam. cogunlukla tercihim ikincisi oluyor. artik esimin ofisine soyluyorum kargolari cunku bu kadar fiziksel ve psikolojik derdin yaninda bir de kargocuydu zildi dert edinemiycem.

tabii bir de yeni dogum yapmis ve surekli emzirme halinde olan bir kadin soz konusu. senin yaninda rahat hissedemiyordur, ben salonumun koltugunda rahat rahat emzirebilecekken evde esimin kardesi var diye baska bir yerde sıkış tepiş emzirmeye calismak istemezdim acikcasi. bu konuda da kiz hakli.

asla dogurmamis ve bebek emzirmemis kisilerin gelip buraya kiza b.k atmasina gonlum razi gelmedi, biraz anlatmak istedim.

zaten sana destek de olmuslar ve ben abinin soylediginde olumsuz bir sey gormedim acikcasi. tatli dille soyleseymis denmis de daha ne soylesin 10 dk sirf konuyu yumusatmak ve belli ki seni kirmamak icin havadan sudan konusmus. ki yine de ters tepki vermissin bence.

pasif agresif bir tavira girmeye gerek yok burada, onlar senin depresyon doneminde destek olmuslar yani gercekten yapabileceklerini yapmislar gibi anladim ben. sen de bu zor donemlerinde onlara anlayis gosterebilirsin bence. ve kesinlikle ama kesinlikle kargo isine onlari dahil etmeyecek bir cozum bulmalisin.

son olarak gecmis olsun diyorum. umarim bitmistir kanserle ve depresyonla isin.
0
in vino veritas
(22.06.21)
Çocuğu oldu diye dünyanın tüm önceliklerine sahip olmayı hakettiğini düşünen bir kesim var. Bahsettiğiniz çift tam olarak bu. Kapıya yazıldığı halde zile basan kargocunun derdini size yükleyemez kimse. Bu sizin sorumluluğunuzda-kontrolünüzde olan bir mesele değil ki…
Olabildiğince onlara yaklaşmadan halletmeye çalışın işlerinizi, siz kendinize yetersiniz bunca şeyi atlatmışsınız bunu mu aşamayacaksınız, destek oldular diye onlara bir şey borçlu değilsiniz. Kendinizi düşünün kimseye eyvallah etmeyin.
0
megalomaniac
(22.06.21)
Hepinize tesekkurler. Gormedigim seyler oldugunu farkettim, sagolun. Ben zaten rahatsiz olduklarini bildigim icin son 3 ayda toplam 10 kere falan gittim onlara, 30 dakika sureli yegen sevme amacli.

Sadece kemoterapi zamani olan o 3 ayda her gun gidiyordum. Onun da 1.5 ayi ailemde kalmisimdir. Gittigim zaman da yengemin annesiyle dizi izliyoduk ben sonra eve donuyordum. Ama sagolsunlar haklarini odeyemem. Kolay surecler degildi bana katlandilar.
Daha once ise ayda 1 kere belki kahveye ugrardim. Disarda bulusurduk genelde.


Eklemek istedigim hususlar: kanser tedavisi cok agir bir surec. Dusmanimin basina bile gelmesin. Logusalikla 32 yasinda kemoterapilerle menopoza sokulmus bir insanin hormon durumunu ayni degil.
Hayatta 2-3 senesi kalmis insan psikolojisiyle cocugu zilden uyanmis, uykusuz kalmis insan psikolojisi ayni degil.
Bu iki durumu karsilastirmak bile abes. Umarim bu duruma gelmek zorunda kalip o eziyet zannettiginiz gunlerinizi mumla aramazsiniz.
Hediye alip gitmek de degisik fikirmis.
Ama suna katiliyorum. Aile de olsa kimse kimseye yardim etmek zorunda degil. Tolere etmek zorunda degil. Bencilliklerine katlanmak zorunda degil. Her koyun kendi bacagindan asilir. Yine ellerinden geleni yaptilar. Ikisine de minnetarim.

Ben tanidan itibaren tedavi olmak istemedim zaten. Bunun en buyuk nedeni yalniz olmam ve kimseye yuk olmak istemememdi ve bu agir tedavileri cekip 2-3 sene daha yasayacagima 1 sene hayatimi dibine kadar yasar, veda ederim kafasindaydim. Hala da bu fikrimin daha dogru oldugunu dusunuyorum. Hayat bu. Elbet bitecek.

Aileme direnemedigim icin kabul etmis bulundum. Cok kavgalar dovusler duygu somuruleri gozyaslariyla dolu pazarliklar yapildi. Her seyine raziyiz, yeter ki tedaviyi reddetme bilmem ne edebiyatlari.
Su an geldigim noktada biraz ikna edene kadar kus sutuyle besleyelim, tedaviden sonra naparsa yapsin durumuna gelindi. Amacim kimseyi suclamak degil ama sadece sanal bi sevgi cemberi yaratilmis gibi hissettim. Tiyatro oyunu gibi. Zaten yasamla bagi cok kuvvetli biri degilim artik, kusla bocekle, kendime aldigim mumlarla mutlu olmaya calisiyorum bi de onlarin tuzu kuru dertlerini ve sitemlerini isitmek asiri itici geliyor. Ama dedigim gibi anne baba kardes de olsa kimse kimseyi cekmek zorunda degil.

Hepinize tesekkurler.
0
🌸Bikit
(22.06.21)
Benim nacizane tek tavsiyem saçınızı kaşınızı dert etmeden rahatca dışarıya çıkmanız, gelip geçici süreçler bunlar kimseye muhtaç görünmeyin herkese gücünüzü gösterin geçmiş olsun
0
apocalipy
(23.06.21)
Uzunca yazmaya gerek yok.
Ayıp etmişler.
0
teritori
(23.06.21)
Oncelikle gecmis olsun, allah sifa versin. Insanin ilgiye/yardima ihtiyaci varken ihmal edildigi duygusu cok agir. Ben olsam boyle bir seyi kardesime hissettirmemek icin elimden geleni yapardim ama kardeslerimden boyle bir fedakarlik beklemezdim. Bu konularda bilerek ve isteyerek toplumun bakisina gore biraz malim.

Benim toplumda gordugum kadariyla kardeslik olayini cok buyutmemek gerekiyor. Hic bir zaman bir anne baba kadar insanin derdiyle dertlenmelerini beklememek lazim. Bana kalirsa anne baba da cogu zaman insanin eşi seviyesine cikamiyor bu konuda. Bosuna hayat arkadasi demiyorlar. Deli Dumrul'u bilirsiniz. Azrail canini baska bir can getirmesi sartiyla affedince anasi, babasi degil eşi canini vermeye razi oluyordu. Hikayede kardes lafi bile gecmiyor. Baskalarinin abisi kardeslerine sizin abinizin size destek oldugu kadar bile olmuyor emin olun.

Ben olsam olumlu tarafından bakarim. Yapabiliyorsam abime az biraz hiyar gibi davrandigini soylerim mutlaka ama bir abim oldugu icin de sevindigimi eklerim hakkini teslim etmek icin.

Bu arada baslikla icerik uyusmuyor. Bi azar olmadığı gibi gururunuzu kiracak bir durum da olmamis. Bu durum insanin gardini dusuruyor evet ama boksor yere dustugu zaman degil, ayaga kalkamadigi zaman yenilir. Sanki sizde de bi yumruk daha yesem de ringin surasina uzansam biraz gibi bir istek olabilir mi? Son ana kadar maci birakmayin. O kadar darbeden sonra tum gucunu toplayip rakibini aparkartla nakavt eden bir suru boksor vardir. Cindirella man oluyor da cinderalla girl niye olmasin?
0
Kirmizibavul
(23.06.21)
Öncelikle geçmiş olsun acil şifalar dilerim

Eşim de doğumdan sonra değişti karakteri filan cocuk onları cok zorluyor hele uyumayan bir çocuk varsa kadinlar lohusa ve bebekli dönemlerinde alıngan olurlar.

Bu döneme rast gelmissiniz öncelikler değişebilir bebekle beraber

Abiniz arada kalmış saniirim, onlar cocugua alıştıkça sizinle araları eskisi gibi olacaktır
0
intern in the house
(23.06.21)
bir evde bebek doğarsa o bebek evin yöneticisi ve merkezi olur.

bebeğimiz 1 yaşında ve ben eşimi inanın çocuk doğduğundan başlayan süreç ve çocuğun 3. aya giren sürecine kadar tanıyamadım. bazı kadınlar böyle durumlar yaşayabiliyor. 9 yıldır tanıdığım pamuk gibi insan asabi, sinirli ve çekilmez bir hale büründü. bizim çocuk ilk 6 ay uyumama ve emmeme problemi yaşattı bize aşırı şekilde. çocuk olunca anladım bu gerçekten büyük bir problem (özellikle büyüyebilmesi için uyku ve emzirme cok önemli).

haliyle yengeniz abinize bu konuya paralel bir durum yaşatmış olabilir. abinize kırılmayın zaten kötü bir insan olsa tedavi sürecinde size yardım etmezdi. emin olun çocuk 1 yaşına yaklaşınca ve çocuk sizi severse "amcası amcası" diye sürekli sizinle olacaktır. o da size moral katar umarım. bir süre onlardan uzak durmaya, onların sizi ziyaret etmesine altyapı hazırlamaya çalışın. çocuğa bir hediye alın vs. inanın size daha güzel döneceklerdir.

geçmiş olsun.
0
bisorumvargaliba
(23.06.21)
senin cevabına kadar okudugum yorumlarda biraz içim ezildi acıkcası, herkes kıza yuklenmiş ne kadar ebeveyn savunucusu cıktılar falan diye iç sesim konusuyordu.

cocuk olayı cok zor ama senin durumun ve psikolojinin bozuk olması da cok zor. biri diğerinin üstüne konabilecek bişey mi, bence buna bi cevap var ama gördüğümüz üzere herkesin farklı bir cevabı olabiliyor. senin için de önemli olan muhatap oldugun insanların yaklasımı.

pek cok ihtimal var, tekil değerlendirmemek lazım. mesela bugun eşimin kardesi aradı, onun da 9-10 aylık bi bebegi var. normalde dunyanın en fedakar ve sorumluluk sahibi evladıdır, babaları rahatsız biraz. ben yetişemiyorum gelsin babasıyla ilgilensin gibi son derece soguk bi ifadeyle aradı. cok sasırdım ama cocuk sahibi olmak böyle bişey dedim sonra.
öte yandan bebek sahibi olan insanlarda bi takdir beklentisi ve belki bunun duygusal anlamda sefasını sürmek içgudusu de olmus olabilir, belki de senin bu ilgi isteyen surecin gelin hanımınkini baltaladıgı icin elinde olmadan, artık tedavi surecinin de sona yaklasmasıyla biraz daha hayattan isteklerini almak konusunda hırcınlasmıs olabilir. bence abine kızmamalısın ama zira duygusal anlamda en sıkısık kişi o olabilir su resimde. on dk muhabbet etmesi falan kibarlıgına veriyorum ben. muhtemelen evde büyük psikolojik baskı altındadır.
bir de şöyle acı bir gerçek var ki, psikolojik hastalıklarda kimse kimsenin derdinden anlamıyor. senin kanser tedavini idrak etmişlerdir ama major depresyonun nasıl bir bela oldugunu hiçbirinin anlayabildigini dusunmuyorum.
girls dizisinde duymustum, hala da unutmam beni cok etkilemişti. depresyonda olan birini ancak depresyonda olan biri anlayabilir, atlatan bile degil. (bu arada vaktin varsa bu diziyi izle cok iyidir)

durum zor ama hayatta sunu ögrenmek lazım, kendine faydan önce senden gelecek. dısardan beklentiyi ne kadar azaltırsan kafan o kadar rahat olur. cok zor biliyorum, ama dene lutfen
0
galandar kostumu
(23.06.21)
tabii ki net olarak , bozulmakta haklısınız. lohusaymış da bilmem neymiş. lohusalık depresyonu olsa tamam derim de, abiyle iyi, evdeki 7-8 kişi ile iyi sadece kanser tedavisi alan size mi depresif yengeniz?! radyoterapiye gidiyorsanız tedaviniz hala devam ediyor demektir. çocuk oldu, yakamızdan düşsün moduna geçmiş. abiniz de desteklemiş. ikisi de haksız. herkes kanser tedavisi alan kardeşini desteklemek zorunda mı? kesinlikle evet zorunda. yoksa kardeş sıfatını haketmiyor demektir.
bunlara üzülüp moralinizi bozmayın. kanser tedavisinde moral çok önemli. inşallah en yakın zamanda tedaviyi tamamlayıp hastalık öncesi hayatınıza dönersiniz. siz moralinizi yüksek tutun, buldumcuklardan da uzak durun.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
buldumcuklara da biri söylesin; bebek uyuyor notunu kapıya değil zilin üstüne yapıştırıyoruz.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
Daha önceki bir duyurunda da böyle sitemkardin sanki, adamin birinin üzerine bile yürümüstün yok yere. Hastalik seni duygusal olarak yipratmis aslinda.

Bir de hastalik güçtür ama hasta bakmak, ilgilenmek çok daha güçtür.
0
Avoiding The Puddle
(23.06.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, çok zor bir dönemden geçiyor olmalısınız, umarım bir an önce hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığınıza kavuşursunuz.

Abiniz kendi ailesini kurmuş, üzerine birkaç ay önce ailelerine yeni bir birey katılmış ve yeni düzenlerine alışmaya çalışıyorlar. Telefonda sizi azarlamamış. Uzunca bir süre size destek olmuşlar. Sonra da düzgün bir dille size beklentisini aktarmış, siz önemsemeyip aynı hareketi tekrarlamışsınız.

Aşağıda verdiğiniz cevapta dertleri yarıştırıp kendi derdinizi abinizin eşinin derdinin üzerinde tutuyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız yok, dert yarıştırılmaz. Birine küçük görünen dert, diğeri için çok ağır yük olabilir ya da tam tersi. Sizin derdinizi yüklenmek için kimse kendi derdini görmezden gelmek zorunda değil, hatta bunu yapmamalı da zaten, yoksa kendi ruh sağlığı bozulur.

Fiziksel rahatsızlığı olan birine destek olup, birlikte vakit geçirmek zor ama ruhsal problemleri olan birisiyle daha da zor. Bunu kişisel deneyimlerim doğrultusunda söylüyorum. Bu duyurudan bile depresyonunuz sebebiyle bazı konuları düzgün değerlendiremediğinizi görebiliyoruz. Abinizin daha size söylemediği bir sürü şey olduğundan eminim.

Herkesin kişisel sınırlara ihtiyacı var. Abiniz ve eşi size bu sınırı göstermiş, siz sınırı ihlal etmişsiniz, sonra tekrar size sınır hatırlatıldı diye sinirleniyorsunuz. Bu doğru değil. Ne olursa olsun insanların talep ettiği kişisel sınırlara saygı göstermek zorundasınız. Özel durumunuz size bu sınırları ihlal hakkı tanımaz. İnsanların diğer ilişkilerini nasıl yürüttüğü de sizi ilgilendirmez.

Er ya da geç düştüğümüz zor durumlardan kendimiz sıyrılmayı başarabilmeliyiz. Başka insanların az ya da çok, geçici destekleri söz konusu olabilir sadece. Her şeyden önce, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızın sorumluluğu sizde. Bunun farkına varmadan asla iyileşemezsiniz. Umarım bu farkındalığa ve güzel günlere bir an önce kavuşursunuz..
0
gmzo
(23.06.21)
Çok çok geçmiş olsın.
Allah önce abinize
Sonra size ve ailenize sabır versin.
Yenge hanım ile mümkün mertebe muhabbeti sıfır'a indirirdim ben olsam.
0
paramolacak
(23.06.21)
(10)

kendi hatchback arabamla ne iş yapabilirim?

ayseee
bir firma ile anlaşıp taşımacılık, teslimatcılık gibi şeyler olabiliyor mu?
bir firma ile anlaşıp taşımacılık, teslimatcılık gibi şeyler olabiliyor mu?
0
ayseee
(21.06.21)
banabi kurye var mesela, sanırım oraya kurye olarak üye olabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(21.06.21)
@blatta hiberna araba ile oluyor mu o kuryelik olayı? motor şart değil mi?
0
🌸ayseee
(21.06.21)
hayır arabalı kuryeleri de var.
hatta arabayı çoklu dağıtımlar için tercih eden işletmeler falan da oluyor.
0
blatta hiberna
(21.06.21)
@blatta hiberna detaylı bilgiye nerelerden ulaşabilirim acaba?
0
🌸ayseee
(21.06.21)
uygulaması ve internet sitesi var, oradan bakın isterseniz.
ya da çağrı merkezini arayıp telefonla bilgi alabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(21.06.21)
Trendyol, Hepsiburada gibi pazar yerlerinin kuryeliği de yapılabilir. Dağıtım için pazaryerinin ana deposundan bir sürü özel kurye dağılıyor.
0
Evocati
(22.06.21)
Arabaya reklam alabilirsin
0
yuyu
(22.06.21)
şehirler arası evcil hayvan taşımacılığı yapabilirsin.
0
kaptan maydanoz
(22.06.21)
istanbul'da arabayla teslimat park yerinden trafiğe kadar çok büyük işkence
saat ya da rota seçme şansın da olmaz
0
bir soru sorcam
(22.06.21)
(bkz: pet taksi)
0
d e j i n
(22.06.21)
(6)

Yeni sevgiliye ufak tefek bi şey ne alınır?

noluyo yaa
Böyle alayım da hatun mutlu olsun diyorum ama çok abartılı bir şey de olmasın istiyorum.
Böyle alayım da hatun mutlu olsun diyorum ama çok abartılı bir şey de olmasın istiyorum.
0
noluyo yaa
(21.06.21)
onda yoksa kablosuz kulaklık
her fiyata var
0
bir soru sorcam
(21.06.21)
Küpe olabilir. Taktığı küpe tarzına göre benzer bir çift küpe.
0
himmet dayi
(21.06.21)
takı diyorum ben de; gümüş takıyorsa ya da doğal taş.. gayet makul olur.
0
lcha
(21.06.21)
içine tatlı bir not iliştirilmiş incili istiridye kolye
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(22.06.21)
kolye, küpe falan gibi şeyler olabilir bence.
en temizi.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Çok tatlı öneriler geldi, sağolun. ama en sonunda farklı bir şey almaya karar verdim.

www.ciceksepeti.com

bu tarz bir şey aldım, kız da çok sevindi :)
0
🌸noluyo yaa
(22.06.21)
(3)

Sardunya bakimi, sardunyayi kurtarma

balpolen
https://www.hizliresim.com/i95ggbtResimde goruldugu gibi bir sardunyamiz var. Cok buyuktu, kisin kurudu ama simdi alttan yeniler geliyor fakat ustteki kurumus dallari keselim mi ya da keserken dikkat etmemiz gereken bir sey var mi bilemedikSiz ne onerirsiniz?
www.hizliresim.com

Resimde goruldugu gibi bir sardunyamiz var. Cok buyuktu, kisin kurudu ama simdi alttan yeniler geliyor fakat ustteki kurumus dallari keselim mi ya da keserken dikkat etmemiz gereken bir sey var mi bilemedik

Siz ne onerirsiniz?
0
balpolen
(20.06.21)
sardunyanın kuru görünen dallarından birini eklem yerinden kesin, içi beyaz ve canlı görünüyorsa, yani kurumuş, kahverengi değilse kestiğinizi toprağa saplayın.
o kök salar, o da büyür.

içi canlıysa, o zaman kuru görünen yerler de canlı demektir.
kurumuşsa toprağa yakın yerlerinden kesin.

bu arada kurumamışsa ve canlıysa da biraz budayabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(20.06.21)
Peki budamayi nasil yapalim, ozel bir yolu var mi?
0
🌸balpolen
(20.06.21)
yok, sardunya çok kolay bir bitkidir, mümkün mertebe eklem yerlerinden boyunu kısaltın.
zaten hızlı büyür, biraz da canlanır iyi olur.
kestiklerinizi de dediğim gibi toprağa saplarsanız kök tutar.
0
blatta hiberna
(20.06.21)
(6)

Kusan kediye ne verilir?

mezarkabul
Kedimiz üç buçuk aylık. Bugün iki defa kustu, tüy vs kusmadi, mamayı hazmedememis. Yoğurt ve su verdim biraz. Başka ne vermeli
Kedimiz üç buçuk aylık. Bugün iki defa kustu, tüy vs kusmadi, mamayı hazmedememis. Yoğurt ve su verdim biraz. Başka ne vermeli
0
mezarkabul
(20.06.21)
hiçbir şey vermeyin.
kusabilir arada bir, normal.
mamayı çiğnemeden yutmuş, fazla yemiş olabilir.

suyu ve kuru maması ulaşılabilir olsun, o istediği zaman gidip yer.
öğün olarak veriyorsanız mamayı bulmuşken olabildiğince fazla yemeye çalışıyor olabilir.
0
blatta hiberna
(20.06.21)
bizim veterinerimiz kustugu zaman mamayi ve suyu kaldirin 4-5 saat yemesin ve icmesin diyor.
0
la lykia
(20.06.21)
Kusana kadar yiyebiliyolar bazen, diri diri mama gözüküyorsa çıkardığında çok paniklik bir durum yok fazla yemiştir. Çok tekrarlarsa endişelenirsiniz.

~Yavru maması mı veriyorsunuz yetişkin mi?
0
hedep
(20.06.21)
Yavru kedi maması veriyorum hocam.
0
🌸mezarkabul
(20.06.21)
Kedidir kusar
Gün gelir günde 3-5 kez kusar
Silip geçeceksin
Sakın Bişi verme yabancı şeyler. Yoğurt falan aman.
0
otopsicocugu
(20.06.21)
Yoğurt, süt vs laktozlu şeyler sakın vermeyin. Kusması gayet normal. Asıl ishalini kontrol edin lütfen.
0
one minute
(24.06.21)
(5)

İst and yakasında detaylı veteriner

the real brad pitt
Merhaba. 12 yaşındaki köpeğimizin kalb, organlar, detaylı kan (lab) incelelelerini yapacak gğvenilir iyi brir veteriner söyler misniz. Sağolun.
Merhaba. 12 yaşındaki köpeğimizin kalb, organlar, detaylı kan (lab) incelelelerini yapacak gğvenilir iyi brir veteriner söyler misniz. Sağolun.
0
the real brad pitt
(20.06.21)
Pet Love veteriner kliniği vet hekim Umut Demir @petlove_tr
0
suicides underground
(20.06.21)
adatepe petmosfer veteriner kliniği, ecem hanım.
0
blatta hiberna
(20.06.21)
Devletin adresleri var tedavide yapıyorlar sanırım

kedimamasi.net
0
kedimamasi
(20.06.21)
Anaconda veteriner kliniği
Daha iyisini görmedim
0
otopsicocugu
(20.06.21)
Vetanimal- tolga leman- engin leman (ciftehavuzlar)
Caglar kondu (suadiye)
0
65 derece
(21.06.21)
(2)

aliexpress alisverisi hk.

in vino veritas
lanet olsun ki bunlardan bir alisveris yapma gafletinde bulundum nisan ayi basinda. sonrasinda gonderici kargomu gondermisti fakat kargo takibinde varis ulkesi fransa gorunuyordu. o zaman burada bunun sacma olup olmadigini, kargomun bana ulasip ulasmayacagini, benzer bir sey yasayan olup olmadigini
lanet olsun ki bunlardan bir alisveris yapma gafletinde bulundum nisan ayi basinda. sonrasinda gonderici kargomu gondermisti fakat kargo takibinde varis ulkesi fransa gorunuyordu. o zaman burada bunun sacma olup olmadigini, kargomun bana ulasip ulasmayacagini, benzer bir sey yasayan olup olmadigini sordugumda cok bilmis bazi arkadaslar bana magaradan cikmisim muamelesi yapmisti, her neyse. o kargo 16 nisanda fransa'da teslim edildi seklinde gorunuyordu kargo takibi yaptigimda. ve ben de dispute acip turkiye'de yasadigim halde fransa'da teslim edildi gorunen kargomun bana ulasmadigini ve para iadesi istedigimi yazmistim. satici da kargonuz yolda gorunuyor size ulasacaktir seklinde yanitladi bu acik dispute'u. ama satici kendisine attigim ozel mesajlara asla donmuyor. aliexpress bu anlasmazliga bugun dahil olmus ve beni muhtemelen kargo durumu teslim alindi gorundugu icin diger yazdigim hicbir seyi okumadan haksiz bulmus. bana demisler ki eger paketi teslim almadiysaniz 3 gun icinde kargo sirketinden kayip parsel dokumanini alip gonderin. fakat urun kayip filan degil, kargo sirketi La Poste olarak gorunuyor ama sitesi fransizca. ne yapacagim bilemedim, basina benzer bir sey gelen oldu mu? nasil cozdunuz ya da nasil cozmeliyim?
0
in vino veritas
(19.06.21)
bana başkasının kargo bilgisiyle sizinki karışmış gibi geldi.
acaba başka bir gönderininkini sizin kargo bilginiz olarak mı girdiler sisteme en başta?

aliexpress'e satıcının sizin görüntülediğinizden farklı bir kargo bilgisi verdiğini (teslim edilmiş görünürken, satıcının yolda demesi) ve bu yüzden bir karışıklık olduğunu ama satıcıyla irtibatta sorun yaşadığınızı anlatmaya çalışın derim.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
ben de onu dusundum ilk basta ama aliexpress'in kargo takip bilgisi bolumunden bakinca adres benimki gorunuyor ama varis ulkesi fransa. baska takip sitelerinden bakinca benim adresime dair bir bilgi goremiyorum ama. karissa benim adresim gorunur mu ondan da tam emin olamadim :/
0
🌸in vino veritas
(19.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(12)

Bu adama ne oluyor?

bittimgozunaydin
3 yıllık evliyiz. Eşimle incir çekirdeğini doldurmayan her konuda tartışıyoruz.Geçen gün sofrada tuzlugu kullanıp ondan uzağa ama ulaşabileceği bir noktaya koydum beni düşüncesiz birisi olmakla ve incelikten yoksun olmakla suçladı ( yemin ederim şaka değil)Aşırı tembel çöpü bile atmaz, unuttum der g
3 yıllık evliyiz. Eşimle incir çekirdeğini doldurmayan her konuda tartışıyoruz.
Geçen gün sofrada tuzlugu kullanıp ondan uzağa ama ulaşabileceği bir noktaya koydum beni düşüncesiz birisi olmakla ve incelikten yoksun olmakla suçladı ( yemin ederim şaka değil)

Aşırı tembel çöpü bile atmaz, unuttum der geçer gider
Evle ilgili asla bir yardımı olmaz, aksine her şeye müdahil olur. Bunları söylediğim zaman da onu suçlayan agr sif ve tahammülsüz birisi olduğumu söyleyip hemen kendini mağdur konumuna koyar.

Ben kendimi nasıl koruyabilirim? Pandemi sebebiyle işten çıkarıldım, bosansam maddi manevi yanımda olacak kimsem yok (annem ve babam da dahil)
Şu an doktora yapıyorum, akademisyen olmak istiyorum, özel sektörden de hiç geri dönüş olmuyor.

Çok zor durumdayım ne yapabilirim?
0
bittimgozunaydin
(19.06.21)
Hep evdeyseniz kavga oluyor, bizim yoneticiler ofis kapali olmasina ragmen ise gidiyorlar hergun.

Adam ise gidiyor mu?
0
divit
(19.06.21)
Çekilecek çile değil. Ancak şu an boşanabilecek gibi değilsiniz anlaşılan. Anne baba neden destek olamıyor? Özel bir durum mu var yoksa siz destek olmayacaklarını mı düşünüyorsunuz?

Kısa vadede boşanmak bir seçenek değilse iş arama sürecini yoğunlaştırın. Ancak bundan önce eşinizle ciddi bir konuşma yapın. Böyle mutlu olmadığınızı ve sürdürmenin çok zor olduğunu vs. belirtin. Ancak bu konuşma sırasında sakin kalın ve o sinirlenirse onu da sakinleştirin ve kavgaya dönmesine müsaade etmeyin. Bu konuşma sonrasında bir değişme olmaz ise hiç daha fazla uzatmayın bence.
0
himmet dayi
(19.06.21)
@divit evet çalışıyor

@himmet dayı ailem maddi ve manevi anlamda yetersiz. Özellikle manevi anlamda hiç bir zaman yanımda olamadı
0
🌸bittimgozunaydin
(19.06.21)
Bence iyi bir aile danışmanlığı alın bir psikiyatrdan yada psikologdan. Burada yazılan profesyonel olmayan tavsiyeler genelde ya sizi fazla doldurur yada vazgeçtirir. Bu yüzden bir tavsiyede bulunmayacağım.
Çocuk yapmak tamamen yazı tura demek ya kötü olursa herşey çocuğun psikolojisini düşünün.bu ve diğer tavsiyeler özele inildiğinde havada kalır sorunun merkezine inmeniz gerek "profesyonel" olarak.
0
Raymalifalitiko
(19.06.21)
bana eşinizin başka problemleri var da acısı sizden çıkıyor gibi geldi.
bence kendi çabalarınızla bunu öğrenmeniz, öğrenseniz de çözmeniz çok zor.

profesyonel destek +1
0
south park in kapusonlu uyesi
(19.06.21)
3 senedir sürekli böyleyse sıkıntı büyük. Bu durumda bazı şeyleri daha en başından oturtamamışsınız gibi duruyor. Yok, son zamanlarda böyleyse o zaman bir sıkıntısı ya da bir sorunu vs olabilir. Her durumda da oturup açık açık konuşmanız şart bence de.
0
j r r tolkien hayrani
(19.06.21)
Olayi tek agizdan dinledigimiz için hüküm vermek zor ama evlilik terapisti falan bunlar da vakit kaybi.

Sorun büyük ihtimalle baska yerde, ekonomik yük kocanizin sirtindaysa bu onu agresiflestirmis olabilir.
0
Avoiding The Puddle
(19.06.21)
Iş arayın bulun bosanin hayat böyle geçmez
0
howfaristhesky
(19.06.21)
bana sanki kopmuşsunuz gibi geldi.

acaba altında cinsel ya da ekomomik bir neden yatıyor olabilir mi?
bunlar sadece tahmin tabii ama "aşırı tembel" gibi muhtemelen başından beri olan huyları sizin işten çıkmanızla birlikte hassasiyetinizin artmasıyla mı gözünüze batar oldu?
yoksa duygularınız en başından beri mi böyle?

eğer şu anda boşanabilecek durumda değilseniz, "belki bir süreçtir" diye iyimser düşünmeye çalışıp iletişim kurmak için uğraşmaktan başka çareniz yok gibi.
en azından boşanabilecek duruma geldiğinizde de elinizden gelen her şeyi denemiş olursunuz.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
evlilikle ilgili benim de sorunlarim var erkrk kişisi olarak. boşanmak sizi rahatlatmaz. seven eş anlamaya çalişir destek olur. bol bol konuşmak gerek milim milim. bence eş doktoradan da onemli
0
tunaktunaktun
(20.06.21)
Tabi ki eşin de isteği olmalı ama bence rahatsızlıklarınızı konuşmayı deneyin.

www.dr.com.tr
0
kismisolungac
(29.06.21)
aile terapistine gidin lütfen.

mevzu gördüğüm kadarıyla sizin kötü bireyler olmanız değil, artık nefes alıp verseniz bile karşı tarafa batar olmuş. bir taraf ak derken diğeri bunu kara anlıyor. doğru iletişim kanallarını bozmuşsunuz.

lütfen bir aile terapistine gidin. aile terapistleri illa ilişkiyi düzeltmeye çalışmazlar. bakarlar, ilişki yürümeyecekse en azından sağlıklı sonlandırmanıza yardımcı olurlar.
0
yemrem
(29.06.21)
(2)

güzel talk şov arıyorum

freebird5406_2
fakat jimmy fallon, conan obrien (kensini sevsem de) programları gibi konuğun ve programcının her repliğinin soru cevapların önceden belli olmadığı, daha çok larry king, charlie rose gibi güzel sorular sormayı becerebilen günümüz programcıları var mı ?yerli yabancı farketmez, mesela caner özyurtlunu
fakat jimmy fallon, conan obrien (kensini sevsem de) programları gibi konuğun ve programcının her repliğinin soru cevapların önceden belli olmadığı, daha çok larry king, charlie rose gibi güzel sorular sormayı becerebilen günümüz programcıları var mı ?

yerli yabancı farketmez, mesela caner özyurtlunun loş sohbetini de konuğa göre izliyorum fakat tam aradığım şey değil, iyi soru sorabilmek tartışmayı yönlendirmek cidden zor meziyet

karşılıklı sohbet gibi talk şov stüdyosunda olmayan farklı bir format da olabilir
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Craig Ferguson geç bulup youtube'dan çoğu bölümünü izlediğim kendine has bir vatandaş.

Larry King'den baya uzak bi abi fakat bi bakmaya değer.
0
hedep
(19.06.21)
craig ferguson demeye gelmiştim.

ayrıca bir craigyferg olmasalar da jonathan ross ve graham norton da var.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
(4)

Ev sahibi ile olaylar

chn
selamlar konar göçer dostlar,yaklaşık 2,5 yıldır kiracı olarak oturduğum evde dert sahibi olmaya başladım. kısaca özetlemeye çalışacağım. evi kiralarken ev sahibi düzgün bir adam gibi görünüyordu lakin ki öyle de değilmiş. kiraladığım zaman bu arkadaşımız evi 2 yıl kadar bir süre satmaya çalıştığını
selamlar konar göçer dostlar,

yaklaşık 2,5 yıldır kiracı olarak oturduğum evde dert sahibi olmaya başladım. kısaca özetlemeye çalışacağım.

evi kiralarken ev sahibi düzgün bir adam gibi görünüyordu lakin ki öyle de değilmiş.

kiraladığım zaman bu arkadaşımız evi 2 yıl kadar bir süre satmaya çalıştığını, başaramadığını ve artık kiralamaya karar verdiğini söyledi. biz de girdik yerleştik. fakat 2,5 yıllık süre içerisinde, malum 1,5 yıldır da pandemi gibi bir gerçeğin olduğu durumda 2 kere evi satışa çıkardı. bu süreçte konut faizi indirimleri gibi olaylar da olduğu için yardımcı olmaya çalıştım. haftasonumun bazen 1 bazen 2 gününün 3-4 saatini ayırarak evi taliplerine gösterdim. hatta evi görmeye gelenler olacağı zamanlarda riski azaltmak adına ev halkını başka yerlere transfer ettim ki durduk yere bir de hastalık kapmayalım falan dedim. nihayetinde evin alıcısı olmadı, ilan kaldırıldı vs.vs.

şimdi tekrar piyasa hareketlendi düşüncesi ile tekrar ilan çıkardı. tabi ki bunun sebebi bölgede artan konut fiyatları. abimiz satış yapamadığı fiyatın üzerine %30 ek yaparak yeniden ilan çıktı. satışa çıkardığını da haber etti sağolsun.

ben de bu sefer gözü kararttım, yokuş yapmaya başladım ki zaten bu işe ayıracak kadar vaktim de enerjim de yok. sabah 7.00'de başladığım koşturmaca akşam 21.00'den önce bitmiyor. e üzerine bir de haftasonu tek günüm var, onda da çocuğuma vakit ayırıp parka, bağa, bahçeye götürüyorum. zaten bacak kadar bebe 1,5 senedir evde dellenmiş, bir de tek tatil günümde buyrun gelin ev görün diyebileceğim bir durum da yok. emlakçı arıyor ne zaman gelelim diye bugün olmaz, bu hafta da olmaz, haftaya da bakarız diyorum.

bir yandan yeni ev bakayım çıkayım diyorum. hem sözleşmem devam ediyor. hem kiralık fiyatları uçmuş durumda, hem de benim için ek masraf ve vakit kaybı demek. dünyanın kerizi ben miyim bütün bu zahmete katlanayım? bir yandan da mekan ile ilgili herhangi bir problemim yok, komşularla aramız gayet iyi, neden durduk yere tekrar başa döneyim diyorum.

zaten çık evden dese ki emlakçı bu şekilde ufak bir ima yaptı, ihtarıydı ıvırıydı zıvırıydı minimum 6 ayda çıkarım. çıkmak da istemiyorum açıkçası.

siz olsanız ne yaparsınız? sevgiler, saygılar.

(yanıtları hemen okuyamayabilirim, tikler akşama)
0
chn
(18.06.21)
Bunun aslında yasal bi kuralı vardı. Evi göstermek zorundasınız yani. Ama haftada makul bir saatti hatırladığım. Haftada 2 akşam 3 er saat belirlerdim ben. Herkes planını ona göre yapardı.

Evden de çıkmazdım.
0
zimbirik
(18.06.21)
Zimbirik'ın belirttiği gibi yasal bir zorunluluğu var bunun, göstermek zorundasın ama belli bi saat belirle haftalık randevuları o saate versin. öyle çat kapı olmaz. de ki cumartesi 3-5 arası gelin, sabit o saatlerde gelen gelsin baksın.

evden memnunsan çıkma tabii ne gerek var.
0
roket adam
(18.06.21)
evi göstermek zorundasınız ama her gün değil.
ev sahibinizin mahkemeden hangi günler, hangi saatler arasında göstermeniz gerektiğine dair bir karar çıkarttırması lazım.

ayrıca kiralarınızı düzgün ödüyorsanız ve evden memnunsanız çıkmayın.
düzgün kira ödeyen kiracıyı çıkartmak için uğraşması lazım.
kontrat zamanından bir ay önce protesto çekip işleme başlaması gerek ama siz itiraz ederseniz çok uzar.
öyle ihtarla evden kiracı çıkartılmaz yani.

emlakçı da imada falan bulunamaz, anında tersleyin.
0
blatta hiberna
(18.06.21)
Öncelikle telefonda çok konuşmayın mesajla işinizi halledin haftada su gün su saat gibi ya da kovidden şüpheleniyorum siz bilirsiniz falan der arada bir kaç hafta da böyle geçiştirirsiniz. Sizi ihtiyaçtan çıkarabilir fakat aynı ilçe sınırları içerisinde baska bir evi varsa o da olmaz. Geriye sadece evin satılması kalıyor yeni ev sahibi de size evi aldıktan bir ay içinde ihtarname çekmesi lazım yine onunda aynı ilçe sınırları içerisinde evi olmayacak sonrasında ihtarname size ulaştıktan sonra 6 ay icinde evi tahliye etmeniz lazım. Etmem derseniz bu sefer de tahliye davası açmalı. Fakat bu sefer avukat ücreti falan size girer kira +avukat parası maliyet optimizasyonu yapmalısınız. Bir ay içinde size ihtarname çekmezse aynı kontratla kalmaya devam edersiniz. Yine kontrat bitmeye 1 ay kala size ihtarname çekerek yeni ev sahibi ihtiyaçtan dolayı tahliye edin diyebilir evini. Son olarak Kiranızı kontrat tarihindeki ayda TÜFE oranında artırmayı unutmayın. Çıkmam derseniz işleri zor Pandemi de 2 seneyi buluyor tahliye davaları birikmiş çok dosya var.
0
monkey
(18.06.21)
(12)

Alışveriş merkezleri

dissendium
1. Türkiye'de ve dünyada en güzel alışveriş merkezleri hangileri sizce?2. Türkiye'de en sevdiğiniz alışveriş merkezi hangisi ve neden o alışveriş merkezi?
1. Türkiye'de ve dünyada en güzel alışveriş merkezleri hangileri sizce?

2. Türkiye'de en sevdiğiniz alışveriş merkezi hangisi ve neden o alışveriş merkezi?
0
dissendium
(18.06.21)
Trde hilltown avmyi seviyorum. Avm içindeki cadde-açık hava konsepti güzel. Açık havaya çıkmadan avm içinde 1 saat falan geçirsem başıma ağrılar giriyor.
0
mg3929
(18.06.21)
içinde rahatça gezebildiğim tek avm kanyon.
lazım oldukça gittiğim yer --> akasya ve optimum, yakın diye gidiyorum bu istinye park vs tarzı kapalı avmler inanılmaz boğuyor.
0
roket adam
(18.06.21)
palladium
0
since1907
(18.06.21)
Yeme içme için Kanyon, alışveriş için Hilltown.
0
auroraaurora
(18.06.21)
Kanyon demeye gelmiştim ben de.
0
kedimedi
(18.06.21)
2- kanyon, istinye park, armada ilk acildiginda guzeldi simdi nasildir bilmiyorum.
0
bay b
(18.06.21)
evime yürüme mesafesinde, her daim sakin ve küçük olduğu için capitol.
0
sir gawain
(18.06.21)
TR’de Viaport Tuzla Marina
0
Northern Mariner
(18.06.21)
İzmir'de Agora AVM'yi seviyorum. Evime yakın olduğu için taa ilkokuldan beri çok gittim arkadaş buluşmaları, aileyle gezmeler falan güzel anılarım var. Mimarisi, mağazaları, yeme içme bölümü ve kafeleri de güzel. Ayrıca aşırı kalabalık olmuyor pek etrafta çok avm olduğu için.

Üçkuyulardaki İstinye AVM yapılınca orası kapnacak falan diyolar ama bilmiyorum umarım doğru değildir.
0
nundu
(18.06.21)
2. hilltown.
ilk başlarda evime yakın olduğu için mecburen gittim.
sonra çok sevdim.
bence avm gibi olmaması en önemli özelliklerinden biri.
üstelik açık katında hem alışveriş yapıp hem yemek yiyebilmek çok iyi.
0
blatta hiberna
(18.06.21)
2-Üstü kapanmadan önce Oasis'ti, kapandıktan sonra Karum.
0
heritage
(18.06.21)
busan'da Shinsegae i gezmiştim yanılmıyorsam dünyanın en büyük kapalı avmsi. bu kadar ünlü olmasına rağmen açıkçası bana ilginç gelmemişti.

shen zhen'de coco park isimli bir avm var. bizim zorlu avm'yi andırıyor ancak çok daha büyük. içinde barlar-gece klüpleri var. konsepti ilginç gelmişti.

evime yürüme mesefesi olduğu için sürekli gittiğimiz avm kozzy. aslında avm bile sayılmaz avmcik denebilir. ancak diğer avmlere kıyasla giriş çıkış çok pratik. bu yüzden tercih ediyoruz.
0
orpheus
(19.06.21)
(15)

Komik dizi onerir misiniz

seyyar satıcı
Komik dizi onerir misinizBig bant theory yi beğendimHow i met, friends , Leyla ile Mecnun sarmadı
Komik dizi onerir misiniz

Big bant theory yi beğendim

How i met, friends , Leyla ile Mecnun sarmadı
0
seyyar satıcı
(16.06.21)
exlibris
(16.06.21)
Peep show.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
the office
0
trajikomix
(16.06.21)
Friends mi sarmadı :( buna biraz daha şans tanımanızı tavsiye ediyorum daha komiğini bilmiyorum.
0
eksi sozlugun tatli insani
(16.06.21)
unbreakable kimmy schmidt
0
hot potato
(16.06.21)
Chuck belki
0
baal
(16.06.21)
@cosmic it crowd sarmadı
@eksi sözlük firends devam edeceğim tavsiyenle
0
🌸seyyar satıcı
(16.06.21)
will and grace
two and a half man
seinfeld
modern family
0
blatta hiberna
(16.06.21)
big bang theory begendiyseniz seinfeld, it crowd, the office, black books, spaced, curb your enthusiasm, veep vs bunlarin hicbirini begenmeyeceksiniz bence. tersten oneri vermis olayim. saydıklarımın hayranı ve bbt düşmanı olarak bunlari eleyin derim.
0
levybroo
(17.06.21)
It's Always Sunny in Philadelphia
0
ryhmer
(17.06.21)
Big Bang Theory'yi seven, himym ve friends'i izlemeden kendine soğuk gören biri olarak

Brooklyn 99
Scrubs
Community

önerebilirim.
0
nundu
(17.06.21)
good place var komedi gibi degil gibi ama kesinlikle farkli.
0
in vino veritas
(17.06.21)
family business

yeni sezonu da çıkmak üzere. muhteşem, harika:))) yazarken bile güldüm bazı sahneler aklıma gelince.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.06.21)
Shameless
Californication
0
iwasbornonamountainside
(17.06.21)
Red oaks
0
oldtimer
(20.06.21)
(1)

Berjer önerisi gelir mi?

hıkmıkzık
L kıvık var salonda, L kısmı kırmızı kumaşlı 2li kısmı lacivert. Berjer almaya niyetlendik bir de ama ne renk olmalı hangi model olmalı bilemedim var mı öneri f/p olursa olur ama pöang da almam. Kıvıkın L kısmındaki kırmızıyı da normal oturma yerindeki lacivert kılıftan alıp tek tenk yapmalı mı? Duy
L kıvık var salonda, L kısmı kırmızı kumaşlı 2li kısmı lacivert. Berjer almaya niyetlendik bir de ama ne renk olmalı hangi model olmalı bilemedim var mı öneri f/p olursa olur ama pöang da almam. Kıvıkın L kısmındaki kırmızıyı da normal oturma yerindeki lacivert kılıftan alıp tek tenk yapmalı mı? Duyurunun iç mimarlarından ve iç mimariye ilgi duyanlarından öneri bekliyorum.
Teşekkürler
Sevgilerin
0
hıkmıkzık
(16.06.21)
eskiden, masif mobilya kullanılan dönemlerde berjerler genel salon kanepelerinin renginde, farklı desende (çizgili vb.) ya da tamamen farklı renkte ve desende olurdu.
veya aynı renk olsa bile, mesela kanepeler düz renkse, berjerlerin kumaşı aynı rengin farklı tonunda kendinden fitilli falan olurdu.
yani ya renk ya desen ya da dokuda bir fark olması iyi olur.

şimdi de öyle bir şey düşünebilirsiniz.
kivik'in laciverti koyu mavi gibi, yani siyah deri bir berjer de olabilir yanına.
ya da o tarz alakasız bir şey olabilir.
mesela desenli bir kumaş tekdüzeliği kırar.
desenliden kastım çizgili de olabilir, çılgın bir şey şart değil.

ama illa benzer bir şey kullanılacaksa, ben lacivertten ziyade kırmızı seçerdim herhalde.
uyumlu ama daha koyu tonlarda bir kırmızı falan da olabilir.
lacivert çokluğu biraz boğabilir.
duvar rengini, diğer eşyaları falan görmeden yorum yapmak zor.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
(7)

babalar günü hediyesi

blatta hiberna
merhabalar,aşağıdaki özelliklere sahip bir baba için aklınıza hangi fikirler geliyor?-60 yaşında, çalışmıyor, emekli. tutkusu olmuş bir mesleği yok.-hobisi yok.-mutfakta iyidir.-alerjik astımlı olduğu için bu aralar hep evde.-ihtiyaç olabilecek bir şeyi almama ihtiyacı yok, maddi sıkıntı yaşamıyor.-
merhabalar,

aşağıdaki özelliklere sahip bir baba için aklınıza hangi fikirler geliyor?

-60 yaşında, çalışmıyor, emekli. tutkusu olmuş bir mesleği yok.
-hobisi yok.
-mutfakta iyidir.
-alerjik astımlı olduğu için bu aralar hep evde.
-ihtiyaç olabilecek bir şeyi almama ihtiyacı yok, maddi sıkıntı yaşamıyor.
-keyfine, konforuna düşkündür.
-zaman zaman çok içebiliyor, sonra ara veriyor ama o açıdan çok da sağlıklı bir durumu yok. yani viski kadehi falan gibi şeyleri en son seçenek olarak düşünüyorum.

genelde eski, gençliğini hatırlatan nostaljik şeylere ilgi duyabiliyor.
geçen gün mikado bulup almış mesela.

aklınıza gelen bir şey var mı?
0
blatta hiberna
(16.06.21)
Valla gözümde direkt eski türk filmlerindeki robdöşambr ile viski içen kişi profili canlandı. Madem viski kadehi falan olmuyor o zaman robdöşambr al kombin tamamlansın.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
@j r r tolkien hayrani:

aslında o imaja çok benziyor ama sabah kalkar kalkmaz asker gibi duş alır, evde pijamayla sabahlıkla dolaşmaz.
ama aklımda bulunduracağım.
0
🌸blatta hiberna
(16.06.21)
Nostaljik radyo olur mu? Sever mi?
0
invictae
(16.06.21)
Mutfak ile ilgileniyor ise güzel bir şef bıçağı, güzel bir kesme tahtası falan alabilirim.
0
kraldan cok kralci
(16.06.21)
mutfakla ilgiliyse wok tava, pizza/fırın taşı, demir döküm tava, cheesecake kalıbı, ekmek makinesi, güzel bir tost makinesi seçenekler arasında olabilir.
0
slow like honey
(16.06.21)
müzikle arası iyiyse pikap olabilir belki? keyif - içki - nostalji üçlüsünü tamamlar.
0
asisamus
(16.06.21)
-keyfine, konforuna düşkündür.

tv koltuğu.
0
spirit crusher
(16.06.21)
(19)

hangi ilde / ilçede yaşardınız?

Stoneface
- aylık geliriniz 100.000 TL üstü / internet üzerinden kazanıyorsunuz - daha önce hiç tek yaşamamışsınız (istanbul'da öğrenci evleri hariç) - yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz- arabanız yok, ehliyetiniz yokhangi il / ilçede yaşamak isterdiniz? istanbul mu izmir mi? izmir ise izmir'in neresi? yoksa
- aylık geliriniz 100.000 TL üstü / internet üzerinden kazanıyorsunuz

- daha önce hiç tek yaşamamışsınız (istanbul'da öğrenci evleri hariç)

- yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz

- arabanız yok, ehliyetiniz yok

hangi il / ilçede yaşamak isterdiniz? istanbul mu izmir mi? izmir ise izmir'in neresi? yoksa üçüncü bir seçenek var mı?
0
Stoneface
(16.06.21)
Edirnede yaşarım,
1 saate Bulgardayım
2-3 saate Yunandayım
100 bin lira hariç şu an yaşadığım hayat

Hoş eğer yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz maddesine gezmekte dahilse o zaman hiç farketmez Şırnakta bile yaşanır.
0
paramolacak
(16.06.21)
3.seçenek, yeşil küçük bir şehir. Benim şahsi cevabım olur ama memleketinize yakın, İstanbul’a yakın gibi yerlerde, hele ki ilişiğinizin olduğu bir yerler bulursanız tadından yenmez. Aylık 100bin lira gelirden bağımsız olarak köşede 10-12 milyon lira da varsa, o zaman muhtemelen istanbul’da deniz manzaralı bahçeli ev falan bakardım.
0
avatar is back
(16.06.21)
@paramolcak - yurtdışına çıkmaya yeni yeni başlamıştım ki virus olayı girdi malesef. gezmeyi seviyorum yoksa. yaşamayı düşünmüyorum.

@avatar is back : aracım olmadığından ve ehliyetim de olmadığından yapabilir miyim diye düşünüyorum küçük şehirde yaşamayı. genelde o tarz yerlerde ulaşım biraz problem oluyor çünkü.

10 milyonluk bir birikimim yok :)
0
🌸Stoneface
(16.06.21)
İnternetten kesin yüz bin gelirim olacaksa direkt "hepinizden iğreniyorum" moduna girip büyük şehiri falan terk ederdim, ne uğraşacam onun derdiyle. Giderdim görece küçük bir kasabada falan yaşardım. Tabii interneti iyi olmalı. Hangi kasaba falan dersen de söylemem onu da sen bul.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
Tekirdağ olurdu sanırım güzel bir müstakil evde merkeze çok uzak olmayacak şekilde. Araba ehliyet alınır. arabasız olmaz
0
atom karincanin torunu
(16.06.21)
Güney Marmara'nın iklimi çok güzel. Öyle bi senaryoda Çanakkale'den (Biga falan) zeytinlik alır takılırdım. İnternet de çok problem olursa bi starlink çakar geçersin.
0
plutongezegendegilmi
(16.06.21)
Küçük ege kasabasında o kadar parayı ne yapacağım yalnız başıma. Yurt dışına çıkış olmadığı için İstanbul'da kalırdım. İstanbul parası olana güzel bir şehir bence.
0
himmet dayi
(16.06.21)
istanbul'da kalırım.
rahat yaşayabilen için istanbul gibisi yok.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
datça muğla
adalar istanbul
0
rewlack
(16.06.21)
istanbul ve izmir cevabını verenlerden ilçe / semt önerisi de bekliyorum
0
🌸Stoneface
(16.06.21)
İzmir'de Alsancak Gül sokak civarı evlere çok özeniyorum hep. O civar ufak bi avrupa gibi tam olarak kafeler, butikler falan sokaklar da güzel. Onun dışında Güzelbahçe de olabilir şehrin gürültüsünden uzak ama toplu ulaşımla bile gidip gelenebilecek bi yer. Bi dolmuş/otobüsle f altay üzerinden metro ile tüm İzmir'e ulaşırsın. Ben Balçova'da yaşıyorum Balçova'yı da seviyorum güzel yaşanılası mahalleleri ve siteleri var bakılabilir.

Karşıyaka Bostanlı civarı ya da Mavişehir de güzel ama karşıyakaya hiç hakim değilim ya kaç yıllık İzmirliyim ama yılda max iki üç defa geçiyorum o tarafa :)

İzmir dışında Çanakkale'yi çok seviyorum ben. Merkezi de güzel, Biga gibi ilçeleri de. Ya da Ayvalık gibi bi yerde güzel bi ev bulunursa yaşanabilir. Sakin güzel bi yer de bulunabilir ege/akdeniz şeridinde.
0
nundu
(16.06.21)
-edirne yunan/bulgar için çok mantıklı. virüs işi elbet bitecek. tabi küçük şehir beni boğmaz ve sıkıntı yaşamam derseniz. ayşekadın, esentepe, gölet oturmak için güzel yerler.

-gezmeyi tozmayı çok seviyorsanız, hısım akraba varsa, biraz da ortam çocuğuysanız mutlaka istanbul. deniz manzaralı güzel ev iyi gider. anadolu yakasını seviyorsanız moda, erenköy, suadiye olabilir. avrupa yakası daha güzel derseniz darphane, ortaköy, etiler, bebek, yeniköy, bahçeli ev vs isterseniz zekeriyaköy.

-izmir'de arabasız biraz zorlanabilirsiniz. ehliyet alır araba alırım diyorsanız mutlaka izmir'i seçin. ege'nin ortasında, canınız sıkıldığında her hafta bir yerlere kaçabilirsiniz. karşıyaka, çeşme, foça belki aliağa.

şahsım aynı şartlarda olsaydı sanırım moda tarafında oturup ehliyet/araba alır yazları gezer, kışları da moda'nın ekmeğini yerdim.
0
golgi aygıtı
(16.06.21)
Edirne cok sacma. Aylik 100 bin dolar gelir varsa ucaga binebilirim zaten, 1 saatte bulgaristan'a gidebilmenin herhangi bir degeri yok. Zaten o kadar param olsa bulgaristan'a mi gidicem.
0
hot potato
(16.06.21)
yaz dışında Antalya, yazları kafama neresi eserse orası. Türkiye'nin en güzel şehri Antalya'dır.
0
levybroo
(16.06.21)
İzmir
0
psmstc
(16.06.21)
Caddebostan dalyan arası denize sıfır mis.
0
Mistyimage
(17.06.21)
Mecburen Istanbul Caddebostan ya da Etiler, Sariyer taraflari.
0
howfaristhesky
(17.06.21)
Bisikletle Türkiye'yi ağır ağır gezer nerede kalabileceğime bakardım. Bisikletle gezmek istemezseniz de kendime aday şehirler belirler, her birinde 15-30 gün kadar konaklar, evet ben burada mutulu mesut yaşarım dediğim yerde kalırdım.
0
Tutkun
(17.06.21)
bir kere mutlaka ehliyet alırım. arabasız bu kadar paranın keyfi çıkmaz.

bekarsam - istanbul fenerbahçe, etiler
evliysem - istanbul zekeriyaköy, riva, beykoz, şile, kilyos tarafındaki müstakile evler

100 bin tl üstü kazanıp köyde yaşamak istemem.
0
roket adam
(17.06.21)
(9)

kedisi olanlar merhaba

batlegolas
merhabaa,1- kedinizi parka-sahile yürüyüşe çıkarıyor musunuz?2- iki tane kedisi olanlar, onları nasıl taşıyorsunuz? araba yok bende. bir tane sırt çantası var bir tane de el çantası. kedi taşıma çantaları yani. ama böyle de ağır oluyor biri elde biri sırtta. ikisinin de sığabileceği bir sırt çantası
merhabaa,

1- kedinizi parka-sahile yürüyüşe çıkarıyor musunuz?

2- iki tane kedisi olanlar, onları nasıl taşıyorsunuz? araba yok bende. bir tane sırt çantası var bir tane de el çantası. kedi taşıma çantaları yani. ama böyle de ağır oluyor biri elde biri sırtta. ikisinin de sığabileceği bir sırt çantası olsa keşke.

3- kedinin aşıları yapılmadıysa parka çıkarılmaz değil mi?

4- kedinize/kedilerinize benden selamlar :)

teşekkürler
0
batlegolas
(16.06.21)
1. bahçeye bile çıkartmıyorum, ev kedisi hepsi.

2. eğer çok iri değillerse belki büyükçe tekerlekli valiz gibi olanlardan biri işinize yarayabilir ama yine de ikisi birden sığar mı bilemiyorum.

3. kedilerin aşıları yapılsa da parka çıkartılmamalılar çünkü aşısı olmayan çok fazla kedi hastalığı var ve sokak kedileriyle muhatap olmak hastalık riskini aşırı arttıran bir şey.
sokak kedisine burun buruna oynamasalar, yaklaşmaları ya da aynı ortamda bulunmaları bile risk.
dikkat bile etseniz yanına gelen sokak kedisini anında uzaklaştıramayabilirsiniz.
özellikle fip konusu çok fazla riskli.

4. teşekkür ederiz :)
0
blatta hiberna
(16.06.21)
Selam

1- Çıkartmıyorum ( evi pire bassın istemiyorum )
2- Bilmiyorum
3- Ben çıkarmam
4- Eyvallah :)
0
paramolacak
(16.06.21)
biz dışarı çıkarmıyoruz. bir iki kere denedik ama korktu. belki alışabilirdi ama evde mutlu duruyor, dışarıya pek ilgisi yok camdan bakmak haricinde. ev kedisine dışarısı korkutucu geliyor sanırım. iç dış parazit aşısı yoksa çıkarılması tehlikeli olur.
0
elorelia
(16.06.21)
teşekkürlerr.

başka kedilerle temas etmesini engellerim. sadece parkta serdiğim bir örtü üzerinde hayvanlar temiz hava alsınlar istiyorum. yine kucağımda da gezdiririm ama kaçmasınlar diye de göğüs tasması aldım işte. youtube'da falan kedisiyle bisikletle gezen birini görmüştüm. kedisiyle kamp yapanlar da var. öyle çok kirlenmesine izin vermeden, başka hayvanlarla muhattap etmeden biraz neşelensinler istiyorum sadece. :))
0
🌸batlegolas
(16.06.21)
1- dışarı çıkartmıyoruz.
2- bir oğlumuz arabadan korktuğu için mecburen yakındaki veterinere götürüyoruz. İkisini aynı anda götürmek zorunda kalırsak iki kutu taşıyoruz evet ağır oluyor ama mecbur.
3- aşısızsa dışarı çıkmamalı tabi. Aşılıysa da çok sosyalleşmemeli fip diye bir şey var aman diyim.
4- şu an birbirlerini boğmakla meşguller selamınızı ileteceğim:)
0
suicides underground
(16.06.21)
kediler kendi bildiği alanında mutlu olan hayvanlar. Dışarda dolaşmaya çıkarmak çok anlamlı değil ve hayvan için de bir stres kaynağı. Ya bahçe/mahalle kedisidir ve kendi bölgesinde dolaşır ve eve gelip yemeğini yer ya da ev kedisidir evde oturur. Biz tatile giderken ailemin yanına bırakmaktan bile imtina ediyoruz çünkü hayvan için yer değişikliği kolay bir şey değil.
0
chavezding
(16.06.21)
1. Hayır, asla.
2. Yani ben araçla götürüyorum. Ama arabam yokken kedi taşıma çantam vardı, omuza asılan. Uslu olanı ona koyuyordum, oğlanı da normal taşıma kutusuna koyuyordum. Biraz ağır oluyo ama idare ediyordu. Veterinerimiz uzakta olsa öyle götüremezdim ama.
www.hepsiburada.com
3. Çıkarılmaz.
4. Miyavları var onların da.
0
buff
(16.06.21)
1- hayır.
2- arabam olduğu için çantayla taşıyorum. sizin için şöyle birşey çözüm olabilir. biraz tuzlu ama seçim sizin : www.amazon.com

3- hastalık kapar. aşağıdaki arkadaşların hepsine katılıyorum.

4- teşekkür ediyorlar.
0
false pretension
(16.06.21)
ilk kedim siyam kedisiydi kocamandı köpek gibiydi . onu 2 ya da 3 yaşındayken sahiplenmiştim . tüm bedenini kaplayan tasmalardan almıştım , gezmeyi çok seviyordu beraber taksim'e bile gider gezerdik. yorulunca sırt çantama koyuyordum kafasını çıkarıp etrafa baka baka oturuyordu . hiç korkmuyor kaçayım gideyim demiyordu. hatta otobüs ile istanbul izmir arası bile gittik geldik 2 defa .bu gezmelerden sonra tek sorun pire olayı.
şimdiki kedim scottish fold ve evimde doğdu. veterinere giderken dönerken bile çirkin çirkin bağırıyor. sokakta kucağıma alırsam kalp krizi geçirecek gibi kalbi çarpıyor. onunla gezmeyi asla düşünemem.
0
devilone
(17.06.21)
(16)

elektrik faturanız kaç lira geldi

adwokat
İstanbulda 2+1 evime bu ay 350 lira elektrik faturası geldi. Ne yapmış olabilirim acaba bu kadar yav.Güney illerinde yaz ayında her odada klima çalıştıran arkadaşlarım taş çatlasın 400 ödüyor. Şehirden şehire değişiyor mu bu fatura ölçümleri? İstanbulda 2+1 için 350 fazla değil mi? Siz kaç ödüyorsun
İstanbulda 2+1 evime bu ay 350 lira elektrik faturası geldi. Ne yapmış olabilirim acaba bu kadar yav.
Güney illerinde yaz ayında her odada klima çalıştıran arkadaşlarım taş çatlasın 400 ödüyor.
Şehirden şehire değişiyor mu bu fatura ölçümleri? İstanbulda 2+1 için 350 fazla değil mi? Siz kaç ödüyorsunuz?
0
adwokat
(16.06.21)
istanbul 3+1 için eskiden 200-250 civarı ödüyordum, artık 350 civarı ödüyorum.
hatta 375'e kadar çıkabiliyor.

edit:
buzdolabım çok çeken modellerden.
elektrikli mutfak eşyası kullanımım her gün olmasa da, haftada 3-4 gün, bazen 5-6 gün oluyor.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
çok fazla yahu. 3+1 evime 80-90 lira geliyor. ama eşyalar a++ falan. ve tüm ışıklar led. 8 watt üstünde yok. masaüstü güçlü pc falan varsa ve eski buzdolabı varsa onlar çekiyordur.
0
xrated
(16.06.21)
Bana da çok fazla geldi. 2+1 evde 80-90 civarı ödüyorum. Her gün bulaşık makinesi, haftada 2-3 çamaşır makinesi çalıştırıyorum. Tek yaşadığım için belki ışık, şarj konusu değişiklik gösteriyordur ancak yine de böyle abartı bir fark olmamalı. Ki benim buzdolabım da eski, güç tasarrufu zayıf.
0
kislar gecmez beresiz
(16.06.21)
İstanbul
2+1
Eşyaların alayı dandik , öyle a Plus z Plus değil.
2 kişi yaşanıyor
maks 90
0
paramolacak
(16.06.21)
200 civarı geliyor, evin büyüklüğüne göre değil de, kullanılan elektrikli aletlere göre değişiklik gösteriyor faturalar, geçen senelerde daha küçük bir evde yaşarken 300liraya yakın geliyordu fatura zamlar öncesi hem de.

Bizim yüksek faturaların sebebi günde 18-19 saat kullanılan masaüstü bilgisayar mesela, şimdi yaşadığımız daha büyük olan evde, bir dönem sadece dizüstü bilgisayarla idare etmek durumunda kalmıştık, 40-50 tl geliyordu fatura geçen yaz, bende şok etkisi yaratmıştı bu durum.
0
(16.06.21)
150 ödüyorum.

Fırın - ütü - kettle kullanımınız nasıl?
0
zimbirik
(16.06.21)
evdeki aletlerin güç değerlerine bak watt yazması lazım. buraya yaz.

bizim evde 3tv 6laptop tabletler espresso makineleri cart curt herşey var max 200 geliyor.
0
duyurukullanıcısı
(16.06.21)
4+1 ev; haftaici genelde evde kimse olmuyor, haftada bir yardimci geliyor bolca utu kullaniliyor; onun disinda aksamlari ve haftasonu evde oluyoruz ama surekli degil o da; her sey a+ filan ve cogu led kullaniyoruz; 125-200 arasi geliyor genelde
0
sweetoffice
(16.06.21)
Bize 100 lira geldi bikaç ay. Çok geldi dedik elektrikli çaycıyı kullanmaz olduk şuan 70 lira geliyor. İki kişi yaşıyoruz. Eski buzdolapları çok elektrik tüketiyor. Özellikle yaz aylarında izolasyonları çok iyi olmadığı için. Biraz dikkat ve bazı cihazları değişimi ile(ampuller vs) çok rahat düşürebilirsiniz faturanızı.
0
ayakkokususeveninsan
(16.06.21)
buzdolabının içinde belli parçalar buz kapladığı için soğutma işlevini düzgün yerine getiremeyebiliyormuş. Bu durumda çok çalışıyormuş. 24 saat kapatıp parçaları eritmek gerekiyormuş. Belki bu şekilde bir sorununuz vardır.
0
zimbirik
(16.06.21)
tarife bilgisi vermemişsiniz. öncelikle tarifenizi ve o tarifedeki saatlerdeki kullanım yoğunluğunuzu kontrol ediniz. tek zamanlıysa sabit bir ücret üzerinden saat farkı gözetmeksizin aynı rakam gelecektir.

ben üç zamanlı kullanıyorum. gündüz-puant-gece tarifesi var. genelde ağır elektrik işlerini gece tarifesinde hallediyorum. çamaşır-bulaşık-ütü-fırın vs.
0
phonex
(16.06.21)
140 tl
0
all girls dream
(16.06.21)
tek yaşıyorum; 79 tl. akşamları lamba yakmıyorum. dışarının ışığıyla loş bir şekilde kalıyorum odada... 50'tl sini buzdolabı harcıyor zaten.
/fırın kullanmam/ ütü ayda 2 kere falan toplasan 10 dk/ 2 meskenli bilmene bilmem ne idi yanlış bilmiyorsam
0
(16.06.21)
ev 1+1 doğru düzgün televizyon açmam, akşam giriyorum zaten. bulaşık çıkmaz ayda 1-2 çalışır bulaşık makinesi. çamaşır haftada 1-2 yaptığımda oluyor daha azı ya da 1 fazlası olduğu da oluyor. klimalar kışın ful çalışıyordu sadece. onun haricinde ışık vs 250-300 arası geliyor. home office olduğundan iş yeri aboneliği bundan dolayı 3-5 fazla geliyor. ütü var, kettle tost makinesi vs kullanmıyorum. belki 1 ya da 2 kere açmışım.

veri olsun diye yazdım ama anlatırken içim sıkıldı, üzüldüm.
0
not sure if serious
(16.06.21)
istanbul 2+1 ve iki kişiyiz.

200 civarı geliyor.

termosifon (normalde kapalı kullanacağımız zaman açarız)
mutfakta genelde elektrikli tencere kullanıyoruz. gerisi standart ev eşyaları.
0
orpheus
(16.06.21)
2+1 evime 200'den asagi gelmiyor. tv, cok nadir firin, arada da kettle calisiyor durum bu...
0
nefertarii
(16.06.21)
(8)

Aileler ve çevre çocukları neden evlendirmekle meşguller?

bare gud dømmer meg
Kendi hayatını bile yaşayamıyosun. Sürekli evlilik,evlen bilmem ne. Boğuyorlar insanı bi nefes aldırmıyorlar. Neden aileler ve çevre başkasının hayatıyla meşgul bu kadar? Sanki kişi evlenmiyo aileler evleniyor bu nedir ya
Kendi hayatını bile yaşayamıyosun. Sürekli evlilik,evlen bilmem ne. Boğuyorlar insanı bi nefes aldırmıyorlar. Neden aileler ve çevre başkasının hayatıyla meşgul bu kadar? Sanki kişi evlenmiyo aileler evleniyor bu nedir ya
0
bare gud dømmer meg
(15.06.21)
1- Toplum baskısı
2- Evlatlarına karşı görevlerini tamamlayamama ( aile bir görev olarak görüyor bu durumu)
3- Evlensin yuvasını açsın düzenini kursun mantığı ( evlenilmeden düzen oluşmaz kafası)
4- Evli olunca mutlu olunur algısı
0
paramolacak
(15.06.21)
Valla esas olay bence kontrol etmeyi isteme olayı. Evlilik o kontrol etmeye çalışma olayının sadece başka bir aşaması. Evli olsan bu sefer "çocuk ne zaman, torun istiyoruz" torun olsa "nerede bunun kardeşi" vs şeklinde sürekli bir kontrol etmeye çalışma olayı olacak. Yani iş evlilik ile son bulmayacak.

Niye hep aynı şeyleri öneriyorlar dersen, yani niye gidip "dünyayı gez" değil de "evlen artık" diyorlar dersen o da yaşadıkları toplumdaki genel gözlemler sonucu oluşmuş. Yani herkes bişeyi yapıyorsa ya da çoğunluk yapıyorsa o şey doğrudur gibi düşünülüyor. Genelde insanlar da evlendiği için istenen şey hep o oluyor. Yani istekleri genelde toplum belirliyor. Onlar ise o istekleri kullanarak kontrol etmeye çalışıyorlar.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
Cunku evlilik olunca cocuklarinin "adam" olacagini dusunuyorlar. Adami cinsiyetten bagimsiz olarak kullandim. "adamlik" kelimesini toplumda kabul goren, tam ve varolus amacini gerceklestirmis insan olarak dusunebiliriz. Evli olunca calistigin is yerinde bile bakis acisi degisiyor insana. Bir de evliligi bir basari olarak goren/kabul edenler var... evlilik toplumsal izlerini hayatin her aninda bireylere hissettirdigi icin bunu bir gereklilik olarak goruyoruz. Evliysek daha ciddiye aliniyoruz mesela. Ne alakaysa... "Aman evli olsun, yeri belli olsun"

Bunun yaninda evliligi soyun devamini saglayan baslangic olarak goruyoruz. Cunku uremek icin evli olmaliyiz. Ureme, soy devam ettirme zaten insanoglunda varoluşsal bir güdü. Bu hepimizde mevcut. Toplumsal zeminle birleşince daha da karşı konulmaz oluyor.

Bir de gozu disarda olmasin, bir duzeni olsun, harama el uzatmasin, elalem evde kaldi demesin vs. Gibi turlu sebeplerle de pekistiriliyor cogunlukla.

Ezcumle, ebeveynler cocuklarini toplumsal konjonktürde "tam" olarak ilan etmek icin evlenmelerini istiyorlar. Onun icin bir silsile izliyoruz hep. Oku-askere git-is bul-evlen-cocuk yap-emekli ol-ol.
"Okudun, askerligini yaptin, e mesleginde var evlilik ne zaman?" Cunku siradaki ve en onemli eksik parca evlilik...
0
pardus
(16.06.21)
Bir de su var; "onun da oglu/kizi var su yaslarda evlenemedi hala" diye bir diyalog eminim hepimizin hayatinda yer almistir. Bu istenilmeyen bir durum ve bu durumun oznesinin kendi cocugu olmasini istemiyor ebeveynler. Dogru veya yanlisin otesinde yazdiklarim sadece tespit amaclidir. Bu tum soylediklerim kisiler icin dogru da olabilir yanlista. Soylediklerimden bu amaclarla evlilik yapilmaz veya yapilir anlami cikmaz. Evlilik kisinin hayatindaki en stratejik karardir.
0
pardus
(16.06.21)
Sosyal yasam matematik degildir ama muhafazarlik arttikca sosyal yasam matematik gibi tek dogrusu yani tek yasam bicimi varmis gibi kabul edilir. Insan okumali, is bulmali, evlenmeli, iki uc cocuk yapmali, yazlik ev almali, hayatini tuketerek gecirmeli, ne kadar tuketebilirse de o kadar basarili sayilmali algisi var. Bunun disina cikanlar, yanlis sayiliyor, yasam bicimine matematik gibi yaklastiklari icin.
0
howfaristhesky
(16.06.21)
kendi hayatlarını yaşamamayı öğrendikleri ve bunun farkına varamadıkları için kendilerinden sonraki neslin de hayatlarını yaşamalarına izin vermiyorlar.
kendilerine uygulanan manipülasyonu, üzerlerindeki kontrolü başkasına (yani sonraki nesle) aktarmayı norm haline getirdikleri için.

bunun dışında kültürel olarak da dünyalarının küçük olması, herhangi bir hayat amaçlarının olmaması ve sosyal etkinlik eksikliği gibi etkenler de var.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
Ebeveynlikten "mezun" olmak için. Ciddiyim.
Düşünürsek bu bir döngü. Türk aile yapısında (hele kız çocuğu için) ebeveynliğin son noktası çocuğunu evlendirmek. Elbette şimdilerde büyükanne&büyükbabaları bekleyen torun bakma durumu da var ama buna kesin bir görev diyemeyiz. Ana sorumluluk anne-babada, büyükanne&büyükbabada değil. Bu sebeple sorumluluklarını sizi evlendirerek tamamlamak istiyorlar. Tabii sonrasında "torun yap torun sevelim" hikayesi de gelecek ama onun motivasyonu daha çok soyun devam etmesi bir de "yar bana bir eğlence" kafası.
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.21)
valla türkiye'de çoğunluk aile böyle galiba, bizimkiler de tam tersi. o yüzden garibime gidiyor.

sürekli kimseye ihtiyacın yok, aslansın kaplansın, ne evliliği boş ver hayatını yaşa gibi cümleler duydum. bu da iyi bir şey değil çünkü duygusal ilişki kurmakta ve devam ettirmekte zorluklar yaşadığım zamanlar oldu ve bu biraz beni yalnızlığa itti. oysa ki çok insani olarak sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyuyorum.

neyse her şeyin en dengelisi en güzeli galiba.
0
elma
(16.06.21)
(4)

Yeni kedi hangi cins olmalı?

anatomik
Evde yetişkin ve kısır, bir dişi bir erkek kedi var ve üçüncü bir yavru kedi gelecek.Evde savaş çıkmaması için ya da bu ihtimali en aza indirmek için, üçüncü kedinin cinsiyeti ne olmalı?Özellikle evdeki dişi kedi biraz kıskanç bir arkadaş ve prenses modunda. Bu prenses, yeni gelen kedinin cinsiyeti
Evde yetişkin ve kısır, bir dişi bir erkek kedi var ve üçüncü bir yavru kedi gelecek.
Evde savaş çıkmaması için ya da bu ihtimali en aza indirmek için, üçüncü kedinin cinsiyeti ne olmalı?
Özellikle evdeki dişi kedi biraz kıskanç bir arkadaş ve prenses modunda. Bu prenses, yeni gelen kedinin cinsiyeti ne olursa daha kolay kabullenip sevebilir?

Ya da konunun cinsiyetle alakası yok mu?
0
anatomik
(13.06.21)
Bence cinsiyetle hiç alakası yok kedilerin ne yapacağı belli olmuyor. Evde bir erkek kedimiz varken dişi almıştık kız gelip oğlumuzu dövdü hep. Sonra bi erkek daha geldi onla sevgili oldular:)
0
suicides underground
(13.06.21)
Hiç farketmiyor. Evde 1 dişi 2 erkek kısır kedi vardı. Bir kedi sahiplendik kısır olmayan kısırlaşana kadar kendi yaşıtındaki erkek kedinin üstünden inmedi dişi kediye hiç bulaşmadı. O biraz karakter meselesi :D
0
surekliyorguninsan
(13.06.21)
Ben cinsiyetle ilgisi olduğunu düşünmüyorum bazı kediler bazılarıyla iyi anlaşıyor, bazılarına da tepki gösteriyor.
0
rapisa
(13.06.21)
dişi kediler kaynaşmıyor.
iki dişi kedi ayrı ayrı takılıyor, dost olmuyorlar kolay kolay.
erkekler daha sosyal.
illa sarılıp yatmayabiliyorlar ya da arada kavga dövüş olsa da birlikte daha iyi zaman geçirebiliyorlar.
o açıdan erkek derim.

ama yani iki erkek olduğu halde alakaları da olmayabilir, o da bir ihtimal.
0
blatta hiberna
(13.06.21)
(10)

Yirmi yaş dişlerinizi çektirdiniz mi? Ve şu durumda çektirir miydiniz?

ms brownstone
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim. Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği d
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim.

Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği dişi farklı bir doktorun ameliyata gerek duymadan aldığıyla ilgili hikayeler duyuyorum çevremde. Biraz da böyle düşününce bir umut ameliyatsız alınır düşüncesi de etkili oldu sanırım iptal etmemde. Gerçi diş hekimi yorumları çok iyi olan bir proftu ama bilemedim yine de.

Siz neler yaşadınız bu dişlerden kurtulma sürecinde? Ameliyatsız kurtulabilenler var mı aramızda? En çok merak ettiğim de ilk gittiğiniz hekim ne derse yaptınız mı yoksa birkaç farklı diş hekiminden görüş alarak mı hareket ettiniz?
0
ms brownstone
(12.06.21)
ameliyatsız dediği zaten gömülü olmayan/yarı gömülü oluyor. yani doktor çeneyi çok yarmadan direk pense benzeri aletle tutup çekebiliyor.

gömülüyse zaten ameliyatlı kaçarı yok. doktora göre değişmiyor yani bu durum.

ben önce devlette gittim 1 tanesini çektirdim baktım çok eziyetli ve insan muamelesi yapılmıyor kalan 3 tanesini özelde çektirdim rahat ettim. özellikle gömülüyse işinin ehli doktor önemli. avrupa yakasındakilere doktor önerebilirim.

doktordan eminseniz çektirip kurtulmanızı tavsiye ederim.
0
egokalp
(12.06.21)
Marmara'ya gidip ikişer ikişer çektirip kurtuldum.
0
howfaristhesky
(12.06.21)
Çektirmedim. Çektirmem için bir sebep yok. Hiç ağrımadı. Kötü çıkmadı, düzgün çıktı. Sağlık sorunu oluşturmuyorsa çektirmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
0
dissendium
(12.06.21)
Cektirmedim ama discim "20liklerini de cekelim" demisti. Covid vs derken 2 yildir ugrayamadim yanina.
Cektirirsem hiyjen acisindan rahatlayacagimi dusunuyorum cunku 20liklerim yari gomuk bir sekilde duruyorlar. Arka kisimlari tam temizlenmiyor.
0
nax
(12.06.21)
dissendium +1

dişçim bakıp düzgün çıktığını, almaya gerek olmadığını söylemişti.
ben de ellemedim hiç.
bir sorun da yaşamadım.
0
blatta hiberna
(12.06.21)
eski doktorum 'acil değil ama er ya da geç çekilmeli, çıkış pozisyonları yüzünden ileride mutlaka sorun çıkarır' demişti. henüz sorun çıkarmadılar ama şimdiki doktorum da aynı şeyi söylüyor. cesaret edebilirsem çektireceğim yani.
0
asisamus
(12.06.21)
gömülü olduğu için bahsettiğiniz gibi ameliyatla alındı. ameliyat diyince büyük bir şey canlanmasın yarım saat gibi sürdü, sadece normal çekmeden farklı olarak açıldı alındı dikiş atıldı. dişlerin gömülü oldugu oncesinde rutin bir kontrolde söylenmişti, o zaman hemen aldırmadım. ağrı vs yapmıyordu ve çıkmıyordu. bir süre sonra bir tanesi ağrı yapmaya başladı o zaman mecburen aldırdım. diğerleri duruyor.

çene cerrahı çok yakın tanıdığımdı o yuzden başka hekimlere danışmadım.

sinir tahribatı oldu ve dilimin yarısı halen uyuşuk, işlemin üzerinden 7 ay geçti. bu gelişebilen bir komplikasyonmuş. hep böyle de kalma ihtimali varmış. bu konuyu biraz araştırmnaızı tavsiye ederim. bunun için bile ben ağrı yapmasa aldırmazdım, diğerlerini aldırmıyorum.

işlemden sonra bir süre antibiyotik kullanıyorsunuz ve birkaç gün ağrı oluyor, ama çok aman aman bir zorluğu yok.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.06.21)
Çektirmedim, ağrı sızı olmadı hiç.
0
ruhen hastayim ben
(12.06.21)
Hiç ağrımayan dişim bir gece birden ağrımıştı, sabah yanağım şiş uyandım. İltihaplanmış, önce antibiyotik kullandım. Çekilen röntgen sonucu iki yirmilik dişin de ameliyatla alınması gerektiğini, ileride çeneyi etkileyeceğini söylediler. 6 ay arayla iki diş de alındı. O arada bir daha ağrı olmadı ama ben yine de aldırdım. Üstte bir yirmilik daha var, onda sorun olmadığı için duruyor. İki işlemi de okmeydanı diş hastanesinde yaptırmıştım. Şansıma iki cerrah da çok kibardı. Sanırım çok korktuğum için de şefkatli davranmışlardı:)
0
asteriks
(12.06.21)
40 yaşındayım sadece bir tanesi gömülü yana doğru büyümüş diğerleri gelişmemiş ufak bir operasyon ile alındı etki geçince acı az da oldu o kadar 3 gün sonra hayat normal idi
0
gaspetizm
(12.06.21)
(4)

Ne yesem gaz yapıyor :) bunu nasıl çözebilirim?

portakal
Öncelikle bu bağırsaklarımın sağlıklı mı yoksa sağlıksız mı olduğunun göstergesi? Kabızlık falan da yok bende. Boşaltım sistemim oldukça sağlıklı çalışıyor, her gün büyük tuvalete de çıkabiliyorum. Ama bu gaz senelerdir gitmedi. Bazen beni çok rahatsız ediyor. Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı?
Öncelikle bu bağırsaklarımın sağlıklı mı yoksa sağlıksız mı olduğunun göstergesi? Kabızlık falan da yok bende. Boşaltım sistemim oldukça sağlıklı çalışıyor, her gün büyük tuvalete de çıkabiliyorum.
Ama bu gaz senelerdir gitmedi. Bazen beni çok rahatsız ediyor. Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı?

Not: Uzun süredir laktozlu süt dahi içmiyorum, laktozsuz belki ayda 3-4 kere.
0
portakal
(12.06.21)
özellikle lahana, mercimek vb. gibi gaz yapan yemeklere pişirirken ya da yemeğine göre piştikten sonra 1-2 çay kaşığı kadar kimyon koyun.
etkisini görürsünüz.

ama bence bir doktora da görünün her ihtimale karşın.
0
blatta hiberna
(12.06.21)
bende de vardı doktora gittim 4-6 ay ilaç kullandım geçti sonra.
0
duyurukullanıcısı
(12.06.21)
Basit karbonhidrat, şeker ve özellikle fruktoz, tahılları azalt.
(bkz: sibo)
0
spankenstein
(12.06.21)
Sibo diyeti yapın. Bağırsaklarınız iyi değil ama süt de zaten yararlı bişey değil, gaz yapması normal.
0
remeddy
(13.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.